Ufuk ÇOKSÜRER

Ufuk ÇOKSÜRER

MUHALEFETİN HÂL-İ PÜR MELALİ (2)

Peki, muhalefet neden siyaseti alelusul yapmak yerine her defasında "pisleşiyor" ya da bir türlü "makûlü" bulamıyor?

Bunun sebeb-i hikmeti, hiç şüphesiz muhalefet partilerinin siyaset mefhumunun olmazsa olmazı olan "basiretli ve ferasetli olma" ve “cumhura muhalefet kuvve-i hatadandır” düsturuna bigâne kalmış olmalarıdır. Muhalefet partileri, ısrarla cumhura muhalefet ederek cumhuru yönetme işine talip olmakta ve her defasında gayelerine ulaşmakta akamete uğramaktalar.

Evet doğru, AK Parti hakikaten fevkalade kudretli bir siyaset sabitesi haline gelmiştir; lâkin AK Parti`nin çok güçlü bir siyaset sabitesi olmasında âmil olan en kudretli hususiyetlerden bir tanesi de hiç kuşkusuz muhalefet partilerinin iyi siyaset yapamıyor oluşudur.

AK Parti'nin her siyâsi ve iktisâdi başarısını depolitize etmeye çalışıp onlar ne yaparsa yapsın "biz iztemezuk" deyip aklı sıra işi magazinleştirmeye çalışan ve zevahiri kurtarmaya çalışmaktan başka meramı olmayan muhalefet partileri, bırakınız çözüm üretip fikrî inkışafa katkıda bulunmayı, daha doğru dürüst seçim beyannamesi yazmasını dahi beceremiyorlar.

Ve ne yazıktır ki, hâlâ milleti "aptal" yerine koyup seçmenlerinin gözlerinin içine baka baka seçim beyannâmelerine yalan ve ucube vaatlerini sıralamaktan perva etmiyorlar. Hezimet üzerine hezimete uğrayıp "şamar oğlanı"na dönen muhalefet partileri, şapkayı önlerine alıp "biz nerede hata yaptık" diye sormak yerine, işin kolayına kaçıp, kendi seçmenlerine "bizim suçumuz yok; millet cahil, bunlara oy veriyorsa biz ne yapalım" deyip işin içinden sıyrılıyorlar.

Seçmenleri de onlardan hesap sormak yerine iktidar partisine oy verenlere, "göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalılar" vb. minvalinden sözlerle çanak tutuyorlar; bunlarla iktifa etmeyip "kömür" ve "makarna" tekerlemeleri okuyanların sayısı da oldukça fazla... Üstelik iktidar partisi seçmenlerine bu benzetmeleri münasip görenler, her nedense yenilgiye doymayan ve istikbâl vaad etmeyen genel başkanlarını olağan genel kurullarda rakipsiz genel başkan seçiyorlar her defasında. Siyaset katiyen bu demek değildir! Böylesine bir tutum, safdillik ve gafillik gibi basit kavramlarla izâh edilemez.

Bilâkis, bu mesele ciddi siyasi tahlil yapma noksanlığından, muhalefet yapayım derken aslında kendi ülkesinin olmazsa olmazlarına muhalefet eden ve basit bir zekânın, ülkenin ahvâline vakıf olup makûl çözümler getiren üstün olan diğer bir siyasi zeka karşısında nakıs kalması meselesidir. Maalesef muhalefet, kendi ülkelerinin hakikâtlerine o kadar bigâne kalmıştır ki, getirdikleri çözüm önerileri, baş ağrısı tedavisini diz kapağına pansuman yaparak bertaraf etmeye çalışan yetenek düşmanı bir doktorunkinden farksızdır. Hezimetin her türlü tadına vakıf olan partilerimiz, yeni siyasi argüman, paradigma ve metodlar geliştiremediğinden bazen de hep aynı deneyi aynı metodlarla yapıp farklı bir netice beklemekte olan acemi birer kimyager görünümündeler...

Koca siyaset gergefinde dikişleri kasnağın içine bir türlü tutturamayan muhalefet, samimi, dirayetli, ferâsetli ve seçmenin ciğergahına hitap edecek yeni söylem ve metodlar geliştiremediği gibi her defasında bel altı vurmaya çalışıp "pisleşmekte".

Muhalefet, kendisini ihya etmek yerine maalesef iktidar partisini her türlü gayri siyasi entrika ile kendi seviyesine indirmekle uğraşan bir siyasi figür olarak karşımızda zuhur etmekte. Salt iktidar partisini müşkül durumda bırakmak için ülkenin birlik ve bütünlüğüne kasteden PKK'yı bile pirüpak göstermek gibi rezilce bir işe tenezzül ve tevessül edebiliyorlar. İktidar kudreti karşısında biçare ve aciz kalan muhalefet artık ruhunu şeytana satan Faustçu yöntemlere başvurmaktadır.

Siyasi meseleleri siyasetin çizdiği kaideler muvacehesinde yani alelusul bir surette çözebilecek dirayette olamayan muhalefet, terör örgütleriyle aynı yatağa girmiş bulunmaktadır. FETÖ, PKK, DHKP-C, PYD gibi... Dahası var: Muhalefet ideolojik olarak tamamen zıt cenahlarda olan partilerin ittifakı ve akıl mantıkla telifi kabil olmayan aleni şaibeli simbiyozlarla halkın karşısına çıkıp aklı sıra siyaset yaptıkları zehabına kapılıyor.

Evet sevgili dostlar, ezcümle, Türkiye'deki muhalefetin içinde bulunduğu hal-i pür melaninin en büyük sebeplerinden birisi, muhalefet partilerinin, "Halkın tuttuğu bir davaya karşı çıkılmaz" manasına gelen "Cumhura muhalefet kuvve-i hatadandır" gibi hikmetli bir sözde saklı olduğundan habersiz olmasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.