Çocukların mezarları üzerine mi kuracaksınız devletinizi!

Bugün Gazze’de yaşanılanlar insanlık adına utanç verici. Ambargo altında işkence çeken yardıma muhtaç sivil insanlara dönük başlatılan bu “yürek hareketine” büyük bir operasyon yapıldı. Şereften, haysiyetten ve insanlıktan yoksun İsrail yetkilileri yardım gemilerinde bulunanların üzerlerine ateş açtı. Her türlü uzlaşı ve barış girişimlerinin karşılık bulmamış olmasından yakınarak üstelik İsrail askerlerine gemiden ateş açıldığını ifade ederek istemeden böyle bir yola başvurduklarını söylüyorlar. Yıllardır bu şekilde dünyaya yalan söylediler. Bir bakıma böyle bir canavarı kendi eliyle yarattı dünya. Bu canavar yıllardır çocuk yiyerek besleniyor. Bu canavar masum insanların kanından beslenerek büyüyor. Bu canavarın büyümesinde yaptıklarına ses çıkarmayan herkesin büyük payı var maalesef.



Binlerce yıldır sığındıkları her ülkede hor görülen akıl almaz dışlamalara ve işkencelere maruz kalan bir topluluğun şimdilerde inançları gereği masum insanları öldürüyor olmasını anlamak mümkün değildir. Yahudiler Heraklius devri Bizans’ında türlü işkenceler gördüler. Kudüs’e doğru yola çıkan Hıristiyanlar “bunu Tanrı istiyor” diyerek binlerce Yahudi’yi kılıçtan geçirdi. İspanyalılar Yahudilere domuz manasına gelen “Marrones” diye hitap ediyorlardı. Fransa’da, Almanya’da, Portekiz’de velhasıl İslam dünyasının dışında nerede bulunmuşlarsa orada horlandılar ve yakılıp öldürüldüler. Özelikle Avrupa’da kendilerine yapılan bunca insandışılığı bir kenara atarak şimdiye kadar kendilerine insan gibi davranan, himaye eden ve bir arada yaşayan Müslümanları acımasızca zulüm etmeleri doğrusu çok manidardır. Bu insanların şiddete dayalı inanç biçimleri maalesef dünyada bir kaos ortamı yaratmaktadır.. Hâlbuki hiçbir din bunu öğütlemez. Bush, Afganistan ve Irak’ta milyonlarca insanı öldürürken gerekçesini “bunu bana Tanrı emretti” diyerek ifade etmişti. İnsanlık çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya… İsrail eninde sonunda Kudüs’ü de bombalayacaktır. Kendisine Nobel barış ödülü layık görülen eski İsrail başbakanı Menahem Begin; “Bizim misillemelerimizdeki zulmü şeytan bile tasavvur edemeyecek” demişti. Ve maalesef bugün şeytanın bile tasavvur edemediği gelişmelere tanıklık ediyoruz.




Herkesin ölüsünü kutsadığı bir dünya şerefli olamaz. Kimseyi insan yerine koymayan bu cani insanlara elbet bir gün bir fırtına gelip kavuracak! Vaktinde gidemeyen, fena bir ölümle ölen insanların estireceği bir fırtına! Bedenlerinden kanı çekilmiş solgun yüzlü çocukların estireceği bir fırtına olacak bu! O büyük günün arifesinde insanlık. Vicdanını çamurlu suya atan duyarsız ülkeler siz iyi seyirle kalın bakalım. Ağızları petrol kokan sözde Müslüman Arap liderleri size de iyi seyirler. Bu fırtına hepinizi kavuracak bir gün. Kaçamayacaksınız bundan. Küçük bir Filistinli erkek çocuğun yüzünüze tuttuğu aynada bırakacaksınız ekşimiz vicdanınızı. Kendiniz koparacaksınız bu vicdansız yüreğinizi. Merhametsiz İsrail liderleri; ölü çocukların mezarları üzerine mi kuracaksınız devletinizi. Bu çocuklar size rahat verecekler mi? Bir çocuğun mezarı üstünde rahat rahat uyuyacağınızı mı sanıyorsunuz. Çürümüş yüreğinize, birikmiş kininize ve hasedinize mi güveniyorsunuz! Bu kadar masum insanın öldüğü bir toprak parçası üzerinde bir medeniyet mi kuracaksınız şimdi.

 

Ne var ki halklar ayaklandı. Sivil örgütler sokaklarda… Vicdan bu insanların arasında… Ahlak, insanlık sivil, özgür ve duru zihinlerin arasında şimdi… İsrail halkı da katılmalı bu koroya... Biliyoruz içlerinde Rachel gibi vicdan sahibi olanları da var. İnsan hakları aktivistleri, yazarları-çizerleri var. Onlar da hükümetlerine tepki vermeli… Bu insanlık korosuna eşlik etmeliler. Bu sefer hataların en büyüğünü işledi İsrail yetkilileri. Bu sefer dünya susmayacak. Artık insanları yalanlarıyla kandıramayacaklar.  İnsanlar okyanus olup İsrail’e sele boğacaklar. Ahlak olup tepelerine çökecekler. Filistin özgür olmadıkça dünyanın özgür olamayacağını artık anladı insanlar.
Önümüzdeki günler asil insanların yani dili, yüreği, gözü, vicdanı ve ahlakı olanların yani rahatsız olanların göstereceği büyük tepkilere tanıklık edeceğiz. İnsanların duygularını, haykırışlarını, insan oluşlarını, ahlaklarını ve Allah’a tapmalarını şahit olacağız. Ölen bir çocuğun kimliği olmaz diyenlerin vicdanlarını duyacağız sokaklarda. Cesur kadınların kalplerindeki isyanın, ateşin seslerini duyacağız. Katillere, canilere yani insan soyundan olmayanlara karşı oluşan büyük bir birlikteliğine tanıklık edeceğiz. Ve inşallah bir gün çocukların/masumların ölmediği bir dünyada hep birlikte barış içinde yaşamanın/yaşlanmanın değerini anlatacağız herkese…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum