AFİLLİ

ACABA diyorum, giderek sadelikten uzaklaşıyor muyuz?

 

Saf ve duru olmak yerine her hal ve şartta görkemli olmak birinci önceliğimizi haline mi geldi?

Ne dersiniz?

Sanki daha çok dostlarımızın nasıl olduklarından çok, nasıl göründüklerine odaklanır olduk.

Gündelik yaşayışımıza sirayet eden kelimelerden biri oldu. Ya da benim daha fazla dikkatimi çekmeye başladı. Bilmiyorum.

Artık eşe, dosta, yârana “İyi misin?” yerine “İyi görünüyorsun” deme başladık.

Burada bir önerme de var aslında.

Hayat zor, imtihan sıkı, problemler fazla, meseleler derin olabilir.

Sen de tüm bunlarla baş etme hususunda iyi olmayabilirsin. Altında kalmış, eziliyorsundur belki de.

Henüz bir çıkış yolu bulamamış, rotanı belirleyememiş bile olabilirsin.

Yardıma, dostlarının yakınlığına en muhtaç bulunduğun bir zaman dilimi olabilir.

Stresin yüksek, kaygın fazla, korkuların derin olabilir.

Hatta bunların birkaç katı fazla bile sayılabilir altında bulunduğun ahval.

Ama bunlar önemli değil.

Nedir peki mühim olan şey?

Sen iyi görün, iyi olmasan da.

Sen sağlıklıymış gibi dur, hasta olsan da.

Acıların kıskacında azabı dokuyor olsan da, mutluluk görüntüleri ver. Öz çekimler yap.

Hep gül.

Daima eğlen.

Her verdiğin fotoğraf mutluluk içersin.

Aynı elbiselerle olmasın gezmelerin, değiştir her gün ne olacak ki.

İyi görünmen her şeyden önemli.

Asır hava asrı, heva asrı.

Gerçekler soğuktur, üşütür insanı bazen. Sen üşüdüğünü asla belli etme daima iyi görüntü ver.

Üzüntün ile üzme dostlarını.

Kahrınla daraltma onları, yazıktır.

Stresinle boğma kimseyi, hakkın yok buna.

En yakının bile bilmesin içindeki girdapları. Duymasın ruhunun çığlıklarını senden olanlar bile.

Asla hüzünlü bir anın görülmesin, zayıflıktır. Düşünürken yakalanma kimseye, yasaktır.

Eğer böyle davranamazsın çevren sana ne kadar hoşsun bugün diyemez.

İnan bana, ne kadar iyi görünüyorsun diye hitap edemez. Bu giysiler ne kadar güzel durmuş üzerinde sözlerini işitemezsin.

Birilerine bir şeyler anlatıp neden durasın ki?!

Hem kim anlar seni, senden gayrı!

Kim sever seni, iyi görünmezsen, hoş olmazsan, gülücükler dağıtmazsan, herkesi mutlu etmek için çırpınmazsan. Kim sever?

Unutma. İlk görevimiz fiyakalı olmaktır.

Hedefimiz gösterişli olmaktır. Beğenilmektir.

Görkemli olmalıyız ki, bize saygı duyulsun.

Havalı olmalıyız ki, çevremizi de etkilesin. Onlar da bu rüzgâra kapılsınlar.

Alımlı olmalıyız ki, gözler üzerimizden bir an bile ayrılmasın.

Çalımlı olmalıyız ki, insanlar gıpta nazarları ile bizi süzsünler.

Göz alıcı olmadan gözler sana dönmez, bilirsin.

Bu zamanda dikkat çekmek ve çektiğin dikkatin üzerinde kalmasını sürdürmek kolay mı öyle. Emek ister.

Kısacası arkadaşım ailende, çevrende, iş ortamlarında, sosyal alanlarda afilli olacaksın.

Değilsen yoksun demektir.

Demem o ki; iyi olmasan bile iyi ve hoş görün. Alımlı, gösterişli, dikkat çekici ol.

Afilli ol kısacası.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.