ÂŞIK YOKSUL DERVİŞ

Bir Bacı Sultan dervişi o!

Günümüzün yaşayan Yunus’ça söyleyen Âşık Veysel’lerinden biridir dersek yanlış etmeyiz.

Hakikatli bir gönlün, avazı yakıcı bir tercümanı o…

Yoksul Derviş olarak anılır, bu mahlası kullanır ancak aldanmamak gerektir. Zira gönlü gani, hakikat nurlarıyla ışımış, çevresini de deyişleriyle aydınlatmaya devam eden bir âşık!

Afyon Emirdağ Karacalar Köyünü mesken tutar.

Çocukları da san’atkâr… Onlarda çalıp söylüyor, hakikat çerağını yandırmaya devam ediyorlar.

Yeğeni Kubat’ı hepimiz tanırız. Yoksul Derviş’in adı Şemseddin Kubat.

 Karacalar Köyü meşhurdur. Önemli bir dokuya sahiptir. Kadiri Hüseyni neş’esini yıllar yılı devam ettiriyorlar.

Hakkın Halili’nin yaktığı bu Muhammedi Zevk kızı Bacı Sultan’a intikal etmiş oradan da Kadir Ağa ile bu ışık sürmüştür.

İlim ve mânâ dünyamızın aydınlatıcı sîmalarından olan Dr.Haluk Nurbaki Hazretlerinin annesi ile Bacı Sultan madde-mânâ dostudurlar. Gönül alışverişinde bulunurlar. Aynı şekilde evlatlar Kadir Ağa ile Haluk Nurbaki sıkı bir madde ve mânâ dostudur ve birbirinin sırdaşıdırlar. Anneler evlatlarını birbirine emanet etmişlerdir. Onlar da bu emaneti çok iyi taşımışlardır. Dikkat çekici bir özellik daha şudur ki, her ikisinin de gerçek âleme göçüşleri aynı yıl gerçekleşmiştir.

Yoksul Derviş bu sofradan nasiplenmiş bir bahtlıdır.

Buradan aldığı ışıkları dostlarıyla cömertçe paylaşır.

Her sene Haziran ayında Haluk Nurbaki Hazretlerinin vuslatında yolumuz Karacalar Köyüne düşer ve Yoksul Derviş’in zenginliğine bir kez daha tanıklık ederiz.

1943 doğumlu olan Âşık Yoksul Derviş 14 yaşında hafız-ı Kur’an olmuştur.

Çalmaya sonraları başlayan âşık 12 yaşından itibaren söze şiiri dizmeye başlamıştır.

Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından hakkında tez çalışması da yapılan âşık, bazen aruz vezni kullansa da genellikle 5,6,7,8 ve 11 hece ölçüsüyle yazmaktadır.

Şiirlerinde kendini âşık Kadirî ve Hüseynî olarak nitelendirir. Aşk, sevgi, dostluk, kardeşlik, vatan sevgisi ve ilahi duygular onun sözlerinde sizi sarıp sarmalar.

Bir Ehl-i Beyt hâlesi içine girersiniz. Gönlün coşkun nehri sizi Muhammedi Okyanusa taşır.

Orada hakikatin demini sunar varlığın bilincine ulaşırsınız.

Tüm bunlar Hakkın Halili, Bacı Sultan ve Kadir Ağa yoluyla Âşık Yoksul Dervişe ulaşır. O da bizlere çalıp söyler. Her sene Bacı Sultan’ı anma günlerinde âşık yine sazın tellerine dokunur gibi yaparak aslında gönle mızrap atar!

O gönle mızrap attıkça gönül de atar da atar!

Farklı ve orijinal bir erkân ile Hakka semah dönerler.

Hatırlayanlar yine bir Bacı Sultan’ı anma gününde Ankara’dan ihvanı ile Emirdağ Karacalar köyüne teşrif eden Haluk Nurbaki Hazretleri ile birbirine emanet olan Kadir Şahbaz Hazretlerinin birlikte aşka semah dönmelerini anlatırlar!

İki ârifin dakikalarca birbirinin etrafında aşka semah dönmeleri onların aşkın kendisi olduğunu gösterir.

Onlar ki, aşkın gözesinden bengisuyu içenlerdir.

Onlar ki, hakikatin sırrını yüklenip ihvanına pay edenlerdir.

Onlar ki, Evlad-ı Resül’ün canı canından aziz bilenlerdir.

Onlar ki, Hüseyn-i Kerbela’ya yüreğinde her gün mersiye dizenlerdir.

 Onlar ki, Fahr-i Kâinat denildiğinde yüreği ağzına gelen ve gönül barajlarındaki zemzemi tutamayanlardır.

İşte Âşık Yoksul Derviş bu sırla zenginliğe erenlerdendir.

Bu zenginlikle bize Yunus’ca seslenir. Gönülden sesler sunar. Aşkın dizelerini cömertçe ikram eder. Yüzbin olan yârelerini açar bize. Nefeslerin özüne taşır bizi.

Haluk Nurbaki Hazretleri Âlem-i Cemale yansıdığında yoksul dervişten de hazırladığım “Gerçek Âlim, Gerçek Âşık” kitabı için bir değerlendirme gelmişti. Bu güzel dizeleri sizlerle paylaşırken âşığa binlerce selam ve aşkı niyazlar ederim.

 

                                               Memleketi Afyon Karahisardı

                                               Birçok kitabı var, kendi yazardı

                                               Gönüller içinde o bir pınardı

                                               Sözleri cevherdi Halûk NURBÂKİ

 

                                               Onk. Dr. dertliye derman

                                               Bütün hastalığa vermişti ferman

                                               Bakın tıp dalında olmuştu uzman

                                               Şifa ile dolu Halûk NURBÂKİ

 

                                               Bir lokman hekimdi sardı yâreyi

                                               Dertliler derdine buldu çâreyi

                                               Sanki yutmuş idi ilmi deryayı

                                               Bir ilim yoluydu Hoca NURBÂKİ

 

                                               Tasavvuf okurdu hep nefesleri

                                               Uluslar arası konferansları

                                               Bütün ülkelerde vardı dostları

                                               Böyle evrenseldi Hoca NURBÂKİ

 

                                               Talebeler hocanın sözünde

                                               Ayrılmadan yürüyorlar izinde

                                               Ölümsüzdü sevenlerin özünde

                                               Sonsuza dek yaşar Halûk NURBÂKİ

 

                                               Gerçekleri söyler her sözü kitap

                                               Sanki kâinata ediyor hitap

                                               Karanlık geceye olurdu mehtap

                                               Feyzle doluydu Halûk NURBÂKİ

 

                                               Hanedan-ı Ehl-i Beyti severdi

                                               Ol Âli Aba’ya boyun eğerdi

                                               Kürsüsünde vaazında överdi

                                               Durmadan söylerdi Halûk NURBÂKİ

 

                                               O Kadir Sultanın nazarlığına

                                               Oturdular gönül pazarlığına

                                               Götürdüler Afyon mezarlığına

                                               Esas gönüllerde Halûk NURBÂKİ

 

                                               Hakkın haliline bacı sultana

                                               Sonsuz saygısı var Kadir Sultana

                                               Yoksul derviş derki sığmaz destana

                                               Yazmakla biter mi Halûk NURBÂKİ

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.