Eylemini Arttır!

Arttır eylemini…

“Durmak devrilmenin bir öncesidir”demişti kelimelerle dans eden yazar…

Durmak yok, arttıramadığın zamanlar olsa bile eyleme aynı seviyede devam etmelisin.

Geriye düşmemelidir eylemin.

Eylemlerimiz bizi tanımlar. İç dünyamızdan haberler verir.

Eylemlerimiz arzularımızıdır. Emelimizdir. Olmak istediğimizdir. Hedefimize aşkla kilitlenmektir. Dağlar aşmaktır. Ovaya ulaşmaktır. Varıp seyran eylemek hayalidir. Tutkuya tutunmaktır. Hakikatli bir tutkuya…

İnsan olmak, beşeriyetten ‘Hazreti İnsan’ olma yolunda ‘Kıyam’ etmektir. Zahmete talip olmak, çileye razı olmaktır.

Olmak istediğin şey için eylemini arttır. Mesela seven bir insan olmak için… Türkmen Kocası Koca Yunus gibi yap. Sevmek için yap bunu mesela…

Varlıkları var eden için arttır eylemini, kendin için değil…

Sadece karakterine uyduğu, sana hoş göründüğü, haz merkezine hitap ettiği, iltifatlara boğduğu için değil!

Bilgili, nazik, centilmen, zarif ve ilgili olduğu için değil… Sana ters gelen yanları olsa bile onu kendi namına değil, Hak namına sevmek için eylemini arttır.

Bunu yaparken karşılaşabileceğin her türlü ezayı, cevr-i cefayı göze alarak… Bunlara bir kıl kadar alınmayarak, gücenip kırılmayarak, gönül koymayarak arttır eylemini…

Aşkın eteğini tutmak için attır eylemini! Paçayı aşka kaptırmak için olsun çaban, gayretin, hasretin! O etekten düşmemek için attır eylemini.

Ve aşk olmak, aşkın kendisi olmak için!

Bilgi için arttır eylemini… İlim Allah’ın sıfatıdır ve İslam dünyasında terk edilmiş bir farzdır bilinciyle yap bunu… Ansiklopedik bilgilere boğulmadan arttır eylemini… Sözlerden mânâya açılan irfan kapılarını aralayarak, zorlayarak arttır eylemini…

İnsanlar tatlı uykudayken sen bilginin, hakikat bilgisinin Hakka giden yollardan birisi olduğu şuuruyla arttır eylemini… Bilginin hamalı olmadan yap bunu… Aydınlatıcısı, yorumlayıcısı olmak için yap.

Başkalarını bu bilgiyle ezmeden, hakir görmeden, cahildir anlayışına kapılmadan yap bunu. Senden bu ilim kapısının onlara tevazu ile açılması için arttır eylemini…

Evet tevazu için arttır eylemini… Gurura düşmemek, kibre girmemek için arttır eylemini…

Sende olanın senin olmadığı, sana paylaşman için verildiği anlayışını edinerek arttır eylemini…

İrfan olmak için arttır. Damla kalmamak için attır eylemini…

Ve sahraya düşen damla olmamak için çırpın… Deryaya ulaşmak için göster tüm yeteneğini.

Anlamak için arttır eylemini… Evet anlamak. Unutma her şeyin başıdır anlamak. Tüm mesele idrakin açılmasıdır. Tüm disiplinler buna yöneliktir. Yaptığımız her hayır ve hasenat buna matuftur. Kısacası umman olmayan deryayı anlamaz bilgisiyle yap bunu… “Damla nice anlasın? Umman olan anlar bizi” şuuruyla arttır eylemini.

Arttır.

Durmak, eğleşmek sana göre değil. Olmamalı!

Hoş görmek gerek, ne varsa âlemde sana ters gelen. Bunun için arttırmalısın hayra yönelik eylemini. Başkalarını yargılamamak için arttır eylemini.

Hadiselere dışarıdan değil, içeriden bakabilmek için arttırmalısın eylemini… Afakta boğulmak sana yaraşmaz. Enfüse gel, özü gör, burada kal, orada değil. Bunun için arttır eylemini!

Salihlerle beraber olmak, sadıklara yâr olmak için arttır eylemini. Âşıkandan feyz almak için arttır.

Unutma!

Feyz salabilenler, alabilenlerdir ancak… Alabilmek için arttır eylemini.

Suyu almayan, toplamayan baraj ne vakit su bırakabilmiştir? Söylesene! Almak, biriktirmek, hazmetmek, içinde irfana dönüştürmek için çabala ilkin… Eylemini bu yönde arttır.

Düşünsen aslında ne kadar da çok şey çıkar eylemini arttırman gereken…

Bunu yapabildiğin zaman aslında ne kadar gereksiz ve başına bela olabilecek şeylere zaman ayırdığın, onlara kendini tükettirdiğini, heba ettirdiğini de anlayacaksın.

Eylemini yanlış şeylere hasrettiğini göreceksin. Enerjini boşa akıttığını fark edeceksin.

Ve işte o zaman için yanacak.

Ne yapmalı peki? Şimdiden tezi yok, hemen eylemini doğru yönlere yöneltmelisin.

Mesela; sözünde durmak için, dost olmak ve dost kalmak için. Can olmak, candan öte can olmak için…

İyiliğini arttırmak için uğraş…

Başkasına yaptığın iyiliği unutmak, sana yapılan iyiliği hep canlı tutmak için arttır eylemini.

İnsana değer vermek için, onlar yararına bir şeyler üretmek için, arkadaşlığa sadakat için, yaşlılara hizmet ve hürmet, küçüklere şefkat, gençlere anlayış için arttır eylemini.

Emek vermek için arttır eylemini… Kim varsa çevrende senin emeğin değsin onlara. Neşen açsın gönüllerini, desteğin gidersin darlıklarını. Bu yönde arttır eylemini.

Kendin olmak için arttır eylemini… Kendin kalmak için ardından… Sevmek için arttır eylemini. Sevilecek bir insan olmak için.

Yılmak yok, dönmek de yok… “Dönen dönsün, ben dönmezem pîrimden” diyen ozan gibi kararlı olmalısın. Ümitsizlik yok. Kedere düşmeden “Yeis mani herkemaldir” prensibiyle menzile yürümeli, hizmete devam etmelisin.

Sen arttır eylemini, dikkatini buraya ver… Ücreti değil, hizmeti düşün.

Bakarsın hiç beklemediğin bir anda bir sürpriz oluverir. Alvarlı Efe Sultan’ın ifadesiyle; “Bir gün olur yâr perdeyi kaldırır!”

Ama ondan önce sen kendinden ve çevrenden her türlü gaflete, sevgisizliğe, şefkatsizliğe, anlayışsızlığa örttüğün perdeyi kaldırmalısın.

Kısacası; önce kendinden, sonra herkesten ve her şeyden perdeyi kaldırmak için eylemini arttırmalısın. Ülfette kalmamalısın. Birinci mânâsı olan hayat böyledir anlayışına kaymamalısın. Yeknesaklığa, ‘Böyle gelmiş böyle gider’ kolaycılığına düşmemelisin. Dostluk için, yârenlik için, hayır ve hizmet için dikkatini sürdürmelisin! Ülfet külfettir hakikatte bilmelisin!

Unutma.

Kaldırdığın her perde eylemini arttırman için yeni bir heyecan, farklı bir neşe katacaktır hayatına.

13.12.2012 canbolatugur@gmail.com/https://twitter.com/ugurcanbolat https://www.facebook.com/iyibakkendine7   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum