Karakter boyutu :




mon cher
Ramazan
Ekşi Sözlük'ten bir monşer maddesini bilginize sunarım "12.bundan bir 40-50 sene kadar önce.. türkiye'nin dış politikada bugüne nazaran neredeyse hiç sorunu yokken.. kıbrıs meselesi yok, ermeni sorunu yok, pkk yok vs vs. kaymak tabakası var türkiye'nin, onların yurtdışında tahsil almış, porselen kadar değerli ve narin ve kibar çocukları var. o zamanlar belirli büyük yerlerde temsilciliklerimiz var sadece. büyüyünce büyükelçi olmaya tercih eden bu süper tahsilli çocuklar dertten tasadan uzak bu temsilciliklerde takılıyorlar. bu kesime "monşer" diye hitap ediliyor. yani "azizim". neden? çünkü onlar kendi aralarında frankafonluklarının da verdiği alışkanlıkla birbirlerine böyle sesleniyorlar. halktan über kopuklar, halkı ziyadesiyle hakir görüyorlar, halka katiyen inemiyorlar değil, inmiyorlar."
18 Ocak 2010 Pazartesi 08:49
Osmanlı Elçisi
Ahmetcan
Muhsin çelebinin ziyaretine ekleyeceğim bir şey var:
İran şahının huzuruna çıkanlar küçük bir kapıdan eğilerek girmek zorunda kalırmış.Huzura eğilerek girmeleri için özellikle kapı küçük yapılmış. Ancak Muhsin çelebi bu işi anlamış eğilerek girmemek için huzura geri geri girmiş.
16 Ocak 2010 Cumartesi 17:18
halk adamı!
can yilmaz
pembe incili kaftanla bu konu kel alaka olmus bu bir.. ikincisi abd buyukelcileri turkiye ye gelip iki gunde mi bizim dilimizi ogreniyorlar. israil buyukelcisi de turkce biliyordur emin olun. buyukelcilere monserler diyen bir amir olursa elbette suklum puklum oturur. sorunu biraz da burada arayın derim! ayrıca diplomatik kural nedire gelen cumleler kurarsan, sozumona davos fatihi olursan ki haykırıslar moderatore idi, diplomatik kuralları hice sayıp boyle cevap verirler.. medyanın gozu onunde cereyan eden hakaretin mektupla ozru olur mu diye yazı beklerdim sizden bu arada.. ama bu hukumetin cok buyuk basarısı ya, bunlar monser onlar halk adamı ya!
16 Ocak 2010 Cumartesi 12:35
Süklüm püklüm
Kelemci
Yazdıklarının tamamına katılıyorum. Sevgili elçimizin Tv ekranların ki o süklüm pülüm hali beni de perişan etti. Demek ki alınacak daha çok yol var dış işlerinde...
15 Ocak 2010 Cuma 16:11
gabi levi
nuri çakır
Ünal Beyi yazısı için tebrik ediyorum. Bu olaydan kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Davutoğlu büyükelçilerimizin gittikleri ülkenin dilini bilme mecburiyeti getireceklerini açıklamıştı. Bu olay, yapılacak mevzuat değişikliğinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuş oldu. bir önemli not: israil'in Türkiye büyükelçisi Gabi Levi aslen Bergamalı. Yani Türkçeyi ailesi ve kökleri sebebiyle -epeyce- biliyor.
15 Ocak 2010 Cuma 11:45
Tüm Yorumlar İçin Tıklayınız ( 23 )
YAZARIN SON YAZILARI
Üye İşlemleri