TESETTÜR -2

Tesettür konusunda önemli gördüğüm birkaç noktayı daha sizlerle paylaşmak istiyorum.

Aslında bu konu birkaç yazı ile anlatılabilecek bir konu değil. Toplumsal ve islami olarak derinlemesine inilmesi gereken bir meseledir. Geçmişte tesettür hakkında çok yazılar yazıldı. Ancak görünen o ki artık yazanlarda yazdıkları ile birşeyleri frenleyemedikleri düşüncesine çok inanmış olmaları gerekli ki ,bir teslimiyetçi yaklaşım sezinliyorum. İslami kalemi güçlü kişiler artık bu meseleye fazla takılmıyor. Malum hem islami çevreden birisi olarak anılıp hemde tesettür hakkında sert yazılar yazınca, kabul gördüğü kesim tarafından eleştiriliyorlar. Sesimiz çıktığınca en azından doğru bildiğimiz birşeyleri anlatma sevdalısı olarak bizlere görev düşüyor. Bugün önemsiz gözüken meseleler yarın aslında çok büyük geri dönüşü olmayan toplumsal sorunlar sıkıntılar oluşturmaması için bugünden hareketle birşeyler yazmak anlatmak gerek.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Öncelikle para denilen illetin toplum olarak ülkemizde refah seviyesini artırmasına paralel olarak tesettürlü kesim moda akımı içerisine hızlıca girdi ve girmeye de devam etmektedir. Aslında bir zamanlar kendimizi savunmak için satın almış olduğumuz kılıç, bugünlerde süs eşyası olarak evimizde sakladığımız bir eşya olduğu gibi tesettürde gün geçtikçe dini değerlerinden sıyrılıp bir kıyafet tarzı olarak gündeme iyice oturmakta.

 

Moda;

Günümüzde artık Müslüman hanımlar arasında takip edilen yeni bir moda anlayışı varoldu. Tasarımcılar, tasarladıkları giyimlerle hanımları kabuklarından çıkarmayı çok iyi başardılar / başarıyorlar. Birbirlerinden görerek, birbirlerine özenerek, birbirlerinden daha çarpıcı ve güzel olabilmek için tesettür adı altında kuşandıkları giyimlerde bir samimiyet görmek imkânsız hallere geldi. Git gide artan bir moda furyası üredi, bu işlerden para kazanma sevdasıyla dolu olan tekstilci abilerimiz kolları daha da bir şevkle sıvamaya devam ediyor.

Dikkatinizi mutlaka çekiyordur son 10 yıldır çıplak gözle bakmak gerekir ise; Tesettürlü kesim için ciddi bir furyanın oluştuğunu görmemek mümkün değil.  Öyle bir materyal kesim oluştu ki tesettürlü kesimin içindeki yaşama hevesini, giyinme aşkını çok iyi şekilde kullanmaya başladı. Çok tesettürlü kardeşim olayın vehametinden habersiz şurda bu çıkmış burda bu çıkmış hevesi ile aslında olması gerekenden bir adım daha öteye yol almakta ve farkına varmadan birilerinin maşası olmakta.

Bir toplumun / ülkenin gelişmişliği seviyesi trafik kurallarına uyulmasına ve kadınına bakılarak anlaşılır. Şayet bir toplumda kadın önemli bir ölçü ise, yüzde 99’u Müslüman olan bir toplumda kadının çok önemli bir noktada durduğunu düşünüyorum.

Modernleşme;

Bir şey fark edilmesi gerekiyor ki Amerika ve Avrupa ülkeleri gibi modernleşmeye hızlı ayak uydurmuş ülkeler şimdilerde ahlaki düzeni geri kazanabilmek için var gücü ile mücadele etme yolunda ilerlemektedir. Modernleşmenin toplumu aslında çok bozduğu bugünlerde tüm ülkeler tarafından kabul edilen bir gerçek olmaya başladı bile. Hatırlarmısınız bundan 20 sene öncelerinin sanatçılarının çok nadirinde evlenme çoluk çocuk sahibi olduklarını görürsünüz, ancak Amerika ve Avrupa ülkelerinde toplumsal olarak ön planda duran sanatçıların evlenmesi çoluk çocuk sahibi olup düzenli bir aile kurmaya çalışmaları bugünlerde Türkiye’de patlama yaşatıyor. Daha 5 sene öncesine kadar çocuk yapmayan bütün sanatçılar evlenip çoluk çocuk sahibi olmaya başladılar. Görünen o ki ciddi bir dönüş var modern ülkelerde.  

Modernlik adı altında islami çevrede hızlı bir yol alınıyor, gün gelecek bir dönüş bir yavaşlama ve tesettürü anlama çağıda elbet gelecek, ancak şu an gidişat nefislerin hevesleri doğrultusunda olduğu aşikar.

Şimdiki hanımlar, modern tesettürlü !.

 "Tesettürü olması gerektiği gibi anlattığınızda, öyle kapanamam lafını duyuyorsunuz." Kapanma. O zaman gelecek tehlikelere de razı ol.

 

Cazibe;

Gün içerisinde gördüğüm kapalı bayanların yüzde 10’luk kesimi anca tesettürü emredildiği şekilde taşımaktadır. Büyük bir çoğunluk nefsinin avucuna esir düşmüş o marka senin bu marka benim diye sokaklarda mağaza camlarına sevdalı bakışlar içerisinde yaşamaya devam etmekte. Durum vahim ve vehameti kimseyi ürkütmüyor çünkü çoğunluk artık yaşadığı gibi inanmaya başlamış bile. Olaya çok karamsar ya da kötü baktığımı düşünenleriniz olabilir, ancak neydim ne oldum ve ne oluyorum diye sorgulamak gerekirse aslında gidişat çok parlak gözükmüyor. Müslüman kadın bakımlı olmalı, Müslüman kadınında güzel olmaya hakkı var gerekçesine savunan düşünceler, zamanla Müslüman kadını Müslümanlığın çok dışına çıkarmaya başladı. Gözlemlerseniz çoğu kişiden ‘’ Tesettürlü kızlar daha cezbedici, daha çekici ‘’ sözünü çok fazla duyar olduk.

Hıncal Uluç’un bir yazısı dikkatimi çekmişti. Yazıda şunları ifade ediyor;

Halkın arasında çok yaşıyorum.. Çok izliyor, çok konuşuyorum.. Bir izlenimim daha var..
Sıkmabaş artık mini etek ve mini şorttan daha fazla dikkat çekiyor..
Ortaköy'de oturuyoruz.. Önümüzden tepeden tırnağa marka giyinmiş, fevkalade cazip bir genç kız geçiyor..Sıkma başlı.. Herkes ona bakıyor.. Kız da bakıldığının farkında..

 

İlginç bir tespit ama bu profilde insan çok fazla yanılmadığını düşünüyorum kendi adıma.

Tesettürlü olmayan bayanlar daha sade farkındaysanız!

Sonuç

Her başını örten insan bunun sorumluluğunu bunun bilincini taşımalıdır. Eğer emredilen dışında kendi kurallarını kendisi koyup kendisi yaşayacaksa, en azından bu yolda mücadele eden insanlara zarar vermemek için elinden geleni yapmalıdır

Gelecek kesimlerin tesettürü seçerken ciddi anlamı ile farkında bilincinde bir seçim yapmalarından yanayım bunun içinde sıradanlaşmış, anlamını yitirmiş, anlamsızlaşmış bir değer olmaması adına elimden geldiğinde bildiklerimi paylaşmaya anlatmaya çalışıyorum.

Şayet bir insan dalgalanan bayrağının altında kendini Fransız hissediyor ve o hayatı yaşama hevesi duyuyorsa o insana diyebilecek çok fazla söz ben bulamıyorum.

Ancak farkedilmesi gereken önemli bir şey varki ;Tesettür farzdır ve Allahın emirlerinin belirli kuralları vardır. En basit bir iş yerinde bile çalışırken herkes üniformasına uygun hareket eder, herkes işyerinin belirlediği standartlar içerisinde hareket etmek zorundadır.

Müslüman insanın hedefi olmalıdır, hedefsiz gayesiz Müslüman olmaz.

Bir ürünü gördüğünüzde etiketindeki fiyat uygun diye, ambalajı çok güzel diye almıyoruz. Mutlaka içini açıp içinde ne olduğuna bakarak karar verip alıyoruz. Gün gelecek bizi yaratanda bizi ambalajımızdan çıkarıp karşısına geçirecek.

Tesettürlü kardeşlerime düşen görev çok büyük, nefisler istiyor iyiyi güzeli yaşamayı ancak güzel olmak çekici olmak bizim gayemiz olmamalı. Bize düşen Hadis ve Ayetler çerçevesinde bir hayat sürebilmek ve bu çerçevede giyim tarzımızla topluma kendimizi anlatmak. Tesettürlü kardeşlerim giyimlerindeki çekicilikle değil de dini duruşlarıyla / islami anlamları ile anılmalıdır. Tesettür birilerinin gözlerine güzel gelen bir unsur değil Allahın emri için taşıdığı ve kendisini koruduğu bir koyucusu olmalıdır.

Sokaklarda jelibon gibi rengarenk dolaşarak, insanların ilgi odağı olmak günümüz tesettürlü profilinin bakış açısı ve yaşam tarzı olmamalı.

Bu konuda özellikle çok ilgimi çeken Hadis ve Ayetleri sizlerle paylaşmak istiyorum;

.“Evlerinizde vakarınızla oturun. İlk cahiliye (devri kadınları)nın açılıp saçılarak, ziynetlerini göstererek yürüyüşü gibi yürümeyin. Namazı kılın, zekatı verin, Allah(c.c.) ve Resulü’ne itâat edin..” (Ahzab, 33).

“…Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar” (Nur,31)

“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına, mü’minlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarıya çıktıklarında) örtülerini üstlerine almalarını söyle…” (Ahzab, 59).

“Mü’min kadınlara söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. (Örtüyle kendiliğinden) belli olan yerleri müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler…” (Nur,31).

“Elbise süslü püslü olup da bizzat kendisi ziynet gibi olmayacak. Ayrıca bakışları üzerine toplayabilecek şekilde renkli, desenli, altın ve gümüş işlemelerden de kaçınılmalıdır. (Buhari “edeb’ülmüfred”, Hakim “müstedrek”).
 

“Her kim belli eden bir elbise giyerse, Allah(c.c.) da ona Kıyâmet gününde zillet elbisesi giydirir. O da ona ateş olur” ( Ebu Davud).


“Bir kadın koku sürünüp bir kavmin (topluluğun) yanına uğrar da onlar bunu hissederse; zina etmiştir” (İmam-ı Ahmed).

“Erkeklerden kadınlara, kadınlardan da erkeklere benzeyene Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) lanet etti.” (Buhari).

“Ey peygamberin kadınları, siz kadınlardan herhangi biri (gibi) değilsiniz; eğer sakınıyorsanız, artık sözü çekicilikle söylemeyin ki, sonra kalbinde hastalık bulunan kimse tamah eder. Sözü maruf bir tarzda söyleyin.” (Ahzab,32)
 

Emredileni doğru anlayıp doğru yaşanması temennilerimle,

 

NOT: Değerli okuyucuya şunu vurgulamak istiyorum; Tesettür bir ambalaj ya da birilerinin maddi kazanç sağlamak için fikir üreteceği bir konu değildir. Tesettür farz olarak emredilmiştir, kişi bu bilinçle hareket etmeli bu bilinçle bu konuyu değerlendirmelidir. Ben bu konuda bir şeyler yazarken bahane ve gerekçelerden sıyrılıp bu işin ahlaki ve dini taraflarını görüp değerlendirerek konuyu paylaşmaktan yanayım. Erkeklerle bayanların rekabetinde feminist bayanların arkasında duracağı bir konuda asla olmamış olmayacaktır. Çok bayan görüyorum ki tesettür konusunda Allah’ın istediği ve emrettiğine itiraz eden bir gönül taşıyor ve tesettürün olması gerektiğini anlatan kişilere bile tahammülsüzlükler hat safhada. Ancak gönül söylemek anlatmak istiyor ve anlatıp paylaşıyor

 

Şems’ten noktayı koyuyorum. Dostça Kalın..

Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, ”ne yapalım, kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.

30 Kasım 2011 – İstanbul

Sayın Emine Şenlikoğlunun Tesettür Hakkında Sözlerini Mutlaka Dinlemelisiniz

http://www.youtube.com/watch?v=8IJCPrfekLI


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum