NASIL LİNCE UĞRADIM

Dün akşamki Son Durum'da söylediklerim bugün olay oldu. Kimi eleştirdi, kimi vurdu, kimi saldırdı, kimi de küfretti. Neye idi o kadar büyük hınç, neye idi o kadar büyük saldırganlık peki?
Dün yaptığım tespitte; 12 Aralık'ta, üç eski kuvvet komutanının Ergenekon savcılarınca ifadelerinin alınmasının ardından Bursa'da meydana gelen maden kazası; önceki günkü gözaltıların ardından da Balıkesir'deki maden kazası zamanlama olarak dikkatimi çekmişti. Tespitim bundan ibaret.
Maksadımı aşan bir ifade kullanmayı hiç bir zaman istemedim. Hele de sarf ettiğim sözlerle birilerini zan altında bırakmayı hiç düşünmedim.
Benimkisi sadece bir durum tespiti idi. Başka bir niyet yoktu o ifadelerde. Kaderin tecellisi diyebileceğimiz türden birbirini takip eden olaylarla ilgili yaptığım tespitten dolayı bu kadar ağır eleştiriye uğrayabileceğimi de düşünmedim. Çünkü niyetim kötü değil.
Cennet vatanımın üstünde herkesin barış ve huzur içinde yaşaması için bin tane canım olsa onları verebilecek kadar çok seviyorum ülkemi ve milletimi. Hem de hiç bir ayrım yapmadan. Türk, Kürt, Arap şu bu. Ne milliyeti, ne ırkı, ne rengi, ne cinsiyeti, ne yaşam tarzı için kimseyi ayırmadım. Bu milletin ferdi olan herkesi sevdim, sevmeye çalıştım.
Yollarda kaybettiğimiz vatan evlatlarının, dağlarda şehit düşen canlarımızın haberlerini verirken, yüreğimden kopanları sadece O bilir.
Benim bugüne kadar hiç bir kimseye veya kuruma düşmanlığım olmadı, ümit ederim bundan sonra da olmayacak. Yanlış gördüğüm bir şeyi söylemeyi hayatında düstur edinmiş birisi olarak, hangi kurumda olursa olsun varsa yanlış yapan, ya yapanın ya da yanlışın düzeltilmesi gerektiğini düşündüm ve savundum.
17 senelik meslek hayatımda Allah'a şükürler olsun kimseye hakaret etmedim, karalamadım, hakkında bilerek yalan yanlış şeyler söylemedim. Ama bugün, dünkü tespitlerimden dolayı televizyon ekranlarına çıkıp yorum yapan kerli ferli, bu meslekte adları önde anılan bazı isimler, ağızları dolusunca içlerini boşalttılar. Tespitim olan bölümü sayfalarına taşıyan internet sitelerinden bazıları, ağır yorumlar yaptılar.
Görevimden istifa etmem gerektiğini söyleyenler oldu, Türk olmadığımı söyleyenler, insani duygulardan yoksun olduğumu söyleyenler, akıl tutulması yaşadığımı söyleyenler oldu, Allah inancımın olmadığını hatta müslüman olmadığımı söyleyenler oldu... vs vs.
Bu yorumlardan bazıları dava açmayı gerektirecek kadar ağır oldu ama değmez uğraşmaya.
Benim milletimi, vatanımı ne kadar sevdiğimi sorgulayan akl-ı evvellere, geçen sene seslendirdiğim ve internet sitemde yer alan TÜRK OLMAK isimli yazıyı dinlemelerini tavsiye ediyorum.
Aleyhte yorum yapan, hakaret etmeden eleştiren herkese, varsa hakkımı helal ediyorum. Ama... ölmüş anneme küfredenleri Allah'a havale ediyor ve (varsa inançları) yarın ahirette, annemle birlikte yakalarına yapışıp hakkımı söke söke alacağımı bilmelerini istiyorum.
Onların ettikleri küfürler konusunda sadece susuyor ve kötü söz sahibine aittir diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar