31 şubesiyle MÜSİAD EVET diyor

31 şubesiyle MÜSİAD EVET diyor

MÜSİAD'a bağlı 31 şube başkanı, MÜSİAD Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda Ankara’da bir araya geldi. Toplantı sonucunda 11 maddelik bir bildirge yayımlanırken referandumda 'Evet' vurgusu yapıldı.

 

MÜSİAD Başkanlar Toplantısı, ülke genelindeki 31 Şube Başkanının katılımıyla 18 Ağustos 2010 tarihinde Ankara’da yapıldı. Toplantıda görüşülerek alınan kararlar bir bildiri ile yayınlandı..

1. MÜSİAD, komşularla “sıfır sorun” ve “dış ticarette azami ekonomik entegrasyon” politikalarının ülkenin yararına olduğunu düşünmekte ve bu vesileyle desteklemektedir.

MÜSİAD yıllardır Afro-Avrasya coğrafyasının önemine vurgu yaparak, üyelerinin özellikle bu bölgelerde pazarlarını çeşitlendirmesi gerektiğini dile getirmiştir. Dünya ekonomisinin ekseninin batıdan doğuya kaydığı bu konjonktürde ise, Türkiye için eksen tartışmalarının halen yapılıyor olması ayrıca manidardır. Ancak, her şeye rağmen “doğunun en batısı, batının da en doğusunda” yer alan ülkemizin bölge üzerindeki etkisi sürekli artmaktadır. Hiç şüphe yok ki, hem siyasal hem ekonomik açıdan bu durum Türkiye’nin coğrafi ve jeo- stratejik önemini somut olarak ortaya koymaktadır.

2. MÜSİAD, 12 Eylül 2010 tarihinde referandum ile oylanacak Anayasa Değişiklik Paketinin tarihi bir fırsat olduğunu düşünmekte ve bu vesileyle değişikliğe destek vermektedir.

Bugün, ülkemizin kabuğunu kırdığı bu noktada, insanımızın yıllardır hak ettiği daha modern, daha yaşanır bir sistem ihtiyacı açık ve net olarak görülmektedir. Anayasa değişiklik paketinin kabulü; çoğulcu demokrasi, yenilikçilik, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşlik, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, katılımcılığın sağlanması, liyakatin uygulanması, adil rekabet, şeffaflık ve istikrar, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, kanun önünde eşitlik ve adalet için atılacak oldukça büyük bir adım olacaktır.

3. MÜSİAD, Anayasa Değişiklik Paketinin içerdiği bazı maddelerin doğrudan iş dünyasını ilgilendirdiğini ve bunların da iş dünyasının önünü açacağını düşünmektedir.

Anayasa Değişiklik Paketinde ihdası öngörülen Ekonomik ve Sosyal Konseyle birlikte, iş dünyası karar mekanizmasında Anayasal bir kurum olarak etkin hale gelecek, getirilen ombudsmanlık müessesiyle kamu ile ihtilafı olan özel sektör mahkemelerde gereksiz zaman ve para kaybetmeksizin bu yapılanma ile sorunlarını daha çabuk ve etkin olarak çözecek, yurt dışına çıkışların engellenmesi ancak kesinleşmiş yargı kararlarıyla olabilecek ve nihayetinde oluşacak daha demokratik bir iklimle birlikte istikrar ve demokrasi içinde özel sektöre geleceğe yönelik iş ve yatırım anlamında bir güven gelecek ve ekonomik kalkınma süreci bu durumdan pozitif olarak etkilenecektir.

4. MÜSİAD, demokrasi kalitesini artıracak, hak ve özgürlükler üzerindeki her türlü baskı ile bürokratik oligarşinin olumsuz etkilerini bertaraf edecek sivil, yeni bir Anayasa ihtiyacını ortaya koymaktadır.

1980’lerden beri edinilen tecrübeler, uygulanan ekonomik modelin yan etkileri ve tüm dünyada küresel krizin beraberinde getirdiği zaruretler, Türkiye’nin bundan sonraki yol haritasında önceliğin topyekûn bir siyasi yapılanmadan, Anayasal reformlardan ve ekonomide ise ikinci nesil reformlardan geçtiğini göstermektedir. Mevcut Anayasa, iş dünyasının beklentilerini karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu bağlamda toplumun enerjisini açığa çıkartacak, tarihten beri gelen köklü ortak değerlerimize ters düşmeyecek, evrensel insan hak ve hürriyetlerini gözetecek, yeni sivil, çoğulcu bir Anayasa ihtiyacı şimdi daha da kendini göstermektedir.

5. MÜSİAD, eksen tartışmaları yapılırken Avrupa Birliği ile ilişkilerin devamını önemsemekte ve müzakere sürecinin kararlılıkla devamını dile getirmektedir.

Anayasa Değişiklik Paketinde yer alan birçok konu ve başlık, Avrupa Birliği müzakere süreci ile ve genelde AB ile ilişkilere paralellik göstermektedir. Emeğin, sermayenin, bilginin, üretimin AB ülkeleri ile aynı standartlarda buluşması için gereken altyapı gereksinimlerinin tamamlanma süreci AB çıpası ile ivme kazanacaktır. Bu bağlamda, Anayasa değişikliğinin referandumda onaylanması ve kabulünün; AB müzakere sürecine olumlu katkı yapacağı aşikardır.

6. MÜSİAD, 2010 yılı başında kamuoyuna ilan ettiği şekilde, “Ekonomide ve Demokraside Yükselme” hedefi yolundaki tüm çalışmaların ve ikinci nesil ekonomik reformların, kararlılıkla devam etmesi gerektiğine inanmaktadır.

Küresel krizin ardından ortaya konan çıkış stratejilerini ve bunların sonuçlarını değerlendirirken, iç piyasayı canlandırmaya yönelik tedbirler ve piyasanın önünü açan ekonomik reformlar, ekonomimizde görülen olumlu gelişmelerin devamı ve 2010 yılı sonu beklentilerine ulaşılması noktasında son derece önemlidir.

7. MÜSİAD, ekonomik, sosyal ve siyasal aktörleri, kutuplaşmaya değil sorunların çözümüne yönelik birlik ve beraberliğe odaklanmaya davet etmektedir.

Terör ve şiddetin azaltılması, ülkede var olan siyasi tansiyonun düşürülmesi, bölünmüşlüğün azaltılması, demokratik yaşam tarzının ve demokrat siyasi kültürün ülkeye hakim kılınması için ekonomik, sosyal ve siyasal aktörlerin ülkemiz ve ekonomimizin kalkınması yolunda kutuplaşmayı körükleyici değil, aksine kısır siyaset ve anti demokratik uygulamaların çözümüne katkı sağlayıcı bir tutum içerisinde olması beklenmektedir. Gündemi gereksiz yere işgal eden, ekonomide belirsizliklerin oluşmasına ve sisteme olan güvenin aşınmasına sebebiyet veren, atanmış bürokratların ve kurulların sistem üzerindeki tasallutun etkisinin azalması, toplumun tüm kesimlerinin yararına olacaktır.

8. MÜSİAD, katma değeri yüksek, ileri teknoloji üretimine girilmesi yönünde daha yoğun çalışma yapılması gerektiğine işaret etmektedir.

Demokraside yükselme gereğinin yanı sıra, ekonomik gelişmenin sürdürülebilir olması için yeni stratejileri uygulamaya başlamak gerekmektedir. Özellikle, emek yoğun sektörlerde yaşanan rekabetçilik kaybı, düşük maliyetli, düşük katma değerli üretim üzerinden rekabet edebilme modelinin sürdürülebilir olmadığı bilinmektedir. Bu sebeple, yeni dönemde orta - yüksek teknolojilere dayalı üretim teknolojilerinin ve özellikle bilgi teknolojileri, nano-teknoloji, biyo-teknoloji, savunma sanayisi gibi geleceğe matuf sektörlerin ikame edilmesi 2023 hedeflerine ulaşılması hususunda kaçınılmaz bir gereklilik olarak görülmektedir.

9. MÜSİAD, yüksek maliyetli altyapı yatırımları ve büyük ölçekli projelerin gerçekleştirilebilmesi yolunda, kamu ve özel sektör iş birliğinin (PPP) gündeme taşınmasını önemsemektedir.

Türkiye, iktisadi modelinin revize edilerek, verimlilik eksenli dönüşümünün sağlanması kısa dönemde proje odaklı istihdam stratejisinin geliştirilmesi, alt ve üst yapı çalışmaları, mega projeler vesilesiyle ve özel sektör marifetiyle büyümesine devam etmesi için kamunun özel sektör girişim ve yatırımlarına yol ve yön göstermesi gerekmektedir. Kamu, düzenleyicilik görevini yerine getirirken, stratejik sektörlerde özel sektörün elini taşın altına koymasını sağlayacak mevzuat düzenlemelerini hayata geçirmelidir.

MÜSİAD, kuruluşundan bu yana geçen 20 yılda gösterdiği gibi; ülkemizin yararına olduğunu düşündüğü her çabayı destekleyeceğini açıkça beyan etmektedir. Toplumumuzun, yüksek ahlak ve yüksek teknoloji anlayışı ile gelişeceğine inanan derneğimiz, tüm dünyanın kurtuluşu olmayan çözümlerin, gerçek anlamda çözüm olmadığını yürekten benimsemektedir.

Etiketler :