AK Parti'nin son anketinde CHP...

AK Parti'nin son anketinde CHP...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bugün Akşam Gazetesi'ne yayınlanan röportajında son yaptırdıkları anket sonucunu açıkladı.

Ben son yaptırdığımız anketi söyleyeyim: AK Parti'nin oyları yüzde 40'ın üzerinde. CHP'nin oyu yüzde 21, MHP'nin oyu da yüzde 14 civarında. Yüzde 6 civarında BDP ve diğerleri var.

- Bu anket ne zaman ait?

Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından önce, CHP kongresinin arifesinde yapılmış bir anket. Türkiye'de bütün sol partilere ait oylar zorladığınız zaman yüzde 30 civarındadır. Yüzde 70 de sağ oy vardır. Asla ulaşamayacakları bir çıta. Daha mütevazı olursanız, hesabınızı kışa göre yaparsanız yaz çıkarsa bahtınıza.


KILIÇDAROĞLU'NA "UÇURTMA" BENZETMESİ

Hüseyin Çelik: CHP, Ergenekon avukatlığına devam edecek, statükonun temsilcisi olacak, darbelerin yanında duracaksa değişimden söz etmek mümkün değildir. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'uçurtmaya' benzetti. Belli grup medyanın üflediği bir rüzgar olduğunu savunan Çelik, 'Rüzgarla havada kalabilen tek şey uçurtmadır. Rüzgar esmediğinde uçurtma yere çakılır' diye konuştu. AKŞAM'a son günlerde siyasette yaşanan hareketliliği, CHP'deki kadro değişimini, son anketleri, Kılıçdaroğlu ile iktidar partisinin önümüzdeki dönem ilişkilerini değerlendiren Hüseyin Çelik, ilginç açıklamalarda bulundu. İşte genel başkan yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, sorularımıza verdiği yanıtlar:



LİDERLERİNE VEFA GÖSTERMEDİLER

- Son günlerde Türk siyasetinde oldukça hareketli günler yaşanıyor. Türk siyasetinin yeniden dizayn edildiğine ilişkin senaryoları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başka partileri, başka siyasi hareketleri birileri dizayn edebilir ama bizim partimizi milletten başka kimse dizayn edemez. Ana muhalefet partisinin kurultayını yapmış olması, genel başkanını değiştirmiş olması elbette Türkiye'de haber değeri olan önemli bir olaydır.
Kendi liderlerinin bir komploya gittiğini, iftira edildiğini söylediler fakat sahip çıkmadılar. Bir iki geri dön çağrısı yaptılar. Fakat bir anda bir baktık ki her şey tepetaklak değişti. Liderine sadakat göstermeyen bu ekibin, millete sadakat ve vefa göstereceklerini kim iddia edebilir

CHP'DE DEĞİŞİM YOK

- Ana muhalefette büyük bir değişim, dönüşüm olduğu görüşüne ne
diyorsunuz?

Değişim rüzgarı esiyor şeklindeki iddialar maalesef çok kullanıldı. Ben böyle bir değişim falan görmüyorum. Kılıçdaroğlu konuşurken arkasından Ergenekon'un görüntüleri falan geçiyordu. Hatta bazı CHP'lilere 'Niçin orada Veli Küçük'ün de görüntüsü yoktu' diye sordum. Bu bir eksiklikti. Eğer CHP, Ergenekon'un avukatlığına devam edecekse, Atatürk'ü kendilerine ait gibi kullanırsa ve darbelerin yanında duran yapısını sürdürecekse o zaman CHP'de bir değişimden, dönüşümden bahsetmek kesinlikle mümkün değildir.

VİLLALAR CHP'NİN OY DEPOSU

- Yani size göre CHP'de değişen bir şey yok...

Senaryo aynı, sadece aktör ve aktrisler değişmiştir. Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın İstanbul'da oturduğu iki katlı bir evden söz ederek villalarda oturanlardan olmayacağını söylüyor. Bir ülkenin Başbakan'ı herhalde bir bostan kulübesinde yaşamayacak. Kendi eski liderinin de villada oturduğunu bile bile, birçok CHP'li arkadaşın da villasının olduğunu bile bile bir ucuz popülizm yapmaya kalkışıyor. Bu çok ayıp. Ama bakıyorsunuz Türkiye'de nerede çok villa varsa orada CHP'ye oy çıkıyor. Villaların bulunduğu yerleri şöyle bir masaya yatırın. Orada kime oy çıkıyor? Villaların büyük bir kısmı CHP'nin oy deposudur. Böyle söyleyerek halkçı falan olamazsınız.

ECEVİT KASKETİ TAKMAKLA OLMAZ

- Bülent Ecevit'e benzetilmesine ne diyorsunuz?

Ecevit, Allah rahmet eylesin. Bir kere 1971 muhtırasına başkaldıran bir adamdı. Bir duruş sergileyen bir insandı. Muhtıra, Demirel hükümetine verilmiş olmasına rağmen kendi üzerine alan bir adamdı. 27 Nisan bildirisine CHP Genel Başkan Yardımcılarından birisi sahip çıkarken, 'Hükümet bunu hak etmişti' derken Kılıçdaroğlu'nun başka bir ifadesi oldu mu? Ecevit'in kasketini takarak da Ecevit gibi olmazsınız, halkçı olmazsınız.

Son anketlere ne diyorsunuz. CHP'nin üç büyük şehirde iktidar partisinin oylarını geçtiğini, olası bir seçimde CHP'nin yüzde 30'un üzerinde oy alacağını gösteren anketler var. Bunlar için ne düşünüyorsunuz?

Ben son yaptırdığımız anketi söyleyeyim: AK Parti'nin oyları yüzde 40'ın üzerinde. CHP'nin oyu yüzde 21, MHP'nin oyu da yüzde 14 civarında. Yüzde 6 civarında BDP ve diğerleri var.

- Bu anket ne zaman ait?

Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından önce, CHP kongresinin arifesinde yapılmış bir anket. Türkiye'de bütün sol partilere ait oylar zorladığınız zaman yüzde 30 civarındadır. Yüzde 70 de sağ oy vardır. Asla ulaşamayacakları bir çıta. Daha mütevazı olursanız, hesabınızı kışa göre yaparsanız yaz çıkarsa bahtınıza.

- Baykal da iddiasız diye eleştiriliyordu... İkisi de yanlış. Siyaset iddia demektir. İddianın da desteksiz olmaması lazım. Deveye sormuşlar: Sen yokuştan mı, inişten mi hoşlanırsın diye. Niye demiş, düzün canı mı çıktı. Eğer hakikaten uçarsanız olmaz.

KURULTAYDA AMİGOLUK YAPTILAR

Başbakan'ın yoldaş - candaş medya nitelemelerini açar mısınız?

Yoldaşla neyi kastettiğini hepimiz biliyoruz. Solcular birbirlerine yoldaş derler. İdeolojik olarak CHP'yi destekleyenler var. Bir de ideolojik olmasa da AK Parti'ye husumetinden dolayı CHP kurultayına giden, orada gazeteci olduğunu unutarak adeta amigoluk yapmaya kalkışan gazetecilerle, CHP'yi cansiperane savunan gazetelere candaş demiştir Başbakan.

8 yıldır candaş değillerdi, şimdi neden candaş oldular...

Bunlar elitist bir ekiptir. Her zaman halkın yanlış yaptığına inanan bir ekiptir. Sadece bize değil, Özal'a karşı da böyle durdular. Menderes'e karşı da böyle durdular. Bu halkın göbeğini kaşıyan insanlar olduğunu düşünen kişilerdir bunlar. Halkın her zaman yanlış yaptığın düşünen insanlardır.

CHP, sizi kurultaya davet etmedi, Başbakan da Kılıçdaroğlu'nu tebrik etmedi. Bundan sonra da böyle devam mı eder?

İyi bir başlangıç olmaması, iyi gitmeyeceği anlamına gelmez. Bazen iyi başlanır, sonra kötü gider. Baykal'la iyi başlamıştı iyi gitmedi. Kılıçdaroğlu'yla iyi başlamadı, umarım iyi gider. Ama Kılıçdaroğlu bu üslubunu sürdürürse iyi gitmez. Tribünlerden gelen alkışlara göre bir lider üslubunu tayin etmez.

'BİZ SEZER'E DE SAYIN DİYORDUK'

Recep Bey nitelemesini mi kastediyorsunuz?

Recep Bey dedi, alkış alınca bir daha dedi. Sayın Başbakan'ı Ahmet, Mehmet gibi kendince sıradanlaştırmaya çalışıyor. Ahmet Necdet Sezer bize bir partinin siyasi lideri gibi muhatap oluyordu. Ana muhalefet gibi davranıyordu. Biz yine de Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Sezer diyorduk. Siz Cumhurbaşkanı'nı veya Başbakan'ı sevmek zorunda değilsiniz. Ama onun makamı, devleti ve milleti temsil eden makamdır ve ona saygı duyacaksınız.

CHP'NİN ROTASI BELLİ DEĞİL

- Yine de bir rüzgar olduğu söyleniyor, Kılıçdaroğlu'nun arkasına aldığı...

Aynı mekanlarda yaşayan insanlar tabiat olaylarını birlikte hisseder. Ben böyle bir rüzgar görmüyorum. Belli grup medya organlarının üflediği bir rüzgar var. Rüzgarla havada kalabilen tek şey uçurtmadır. Sadece rüzgardan bahsedip, Kılıçdaroğlu'nu uçurmaya çalışıyorsanız bu rüzgar esmediğinde uçurtma yere çakılır. Filozof Seneca'nın bir sözü var, diyor ki; 'Rotasını belirlememiş, mürettebatını iş başı yaptırmamış, yelkenlerini çekmemiş hiçbir gemiye, hiçbir rüzgar yardım edemez.'
Bir kere CHP'nin rotası belli değil.

- Kılıçdaroğlu'nun söylemini CHP'liler de bilmiyor henüz.
Ama bir çıkış yapıyorsunuz. Kılıçdaroğlu yeni bir başlangıç yapıyor. Siz gömleğin üst düğmesini yanlış iliklerseniz aşağı kadar yanlış gider. Başlangıç önemlidir. Bütün Türkiye pür dikkat o kongreyi izliyor. Türkçe'de güzel bir atasözü var: Bal, bal demekle ağız tatlanmaz. Kılıçdaroğlu biraz daha bu tonda konuşsun. Yabancı sermaye falan Türkiye'ye gelmez. Kılıçdaroğlu kongrede Türkiye'ye ufuk açacak hiçbir şey söylemedi.

Kılıçdaroğlu rüzgarı neden esiyor o zaman?

Türkiye'de olağanüstü bir şey gerçekleşmiştir ve olağanüstülük her zaman ilgi çeker. CHP'de olağan bir kongre süreci olsaydı bu pek ilgi görmezdi. Baykal'ın genel başkanlıktan gitmesine kimse olabilecekmiş gibi bakmıyordu. İmkansız olan bir şey bir anda mümkün olunca bunlar oldu.

AKŞ

Etiketler :