AKP Çalışıyor, CHP Çalışacağım Diyor

AKP Çalışıyor, CHP Çalışacağım Diyor

Prof. Dr. Fuat Keyman, AK Parti'nin seçimleri bütün Anadolu'ya ulaşarak kazandığını söyledi:

Röportaj:Burcu BULUT' AKŞAM

Anadolu'da nasıl bir değişim yaşanıyor? Tek tip bir dönüşümden bahsedilebilir mi?
Anadolu'da ilk önce MÜSİAD ile başlayan sonra sanayi ve ticaret odaları ile devam eden bir ekonomik kurumsal yapı var. Anadolu'daki kentler için ekonomik dinamizm sadece para kazanmak, zengin olmak üzerine kurulu değil. Uzun vadeli yatırımları gerekli kılan bir yapı var. Küreselleşme ve Avrupa Birliği burada önemli bir rol oynuyor. Muhafazakar değerleri güçlendiriyor ama muhafazakarlığın yaşanma derecelerinde farklılaşma yaratıyor.
Fakat buna rağmen bazen bir kentte gördüğünü diğer bir kentte göremeyebiliyorsun.


- Mesela hangi şehirler için geçerli bu?
En iyi örnek Çorum ve Yozgat. Çok yakın bir coğrafyada olmalarına rağmen Çorum bu dinamizmi yakalarken, Yozgat ona yetişemiyor.


KAYSERİ MUHFAZAKåR, ESKİŞEHİR DEĞİL
- AK Parti'nin Anadolu'ya etkisi ne yönde oldu?
AK Parti'ye bağlı olarak Anadolu'da bir muhafazakarlaşma süreci yaşanıyor. Bu kentlere baktığımız zaman AK Parti'nin güçlü olduğunu, muhafazakar değerlerle serbest pazar normlarının birleştiğini görüyoruz. Ama burada bir genellemeye gitmemek gerekiyor. Çünkü bu muhafazakarlaşma farklı şehirlerde farklı şekilde yaşanabiliyor.


- Hangi şehirlerde örneğin?
Eskişehir ve Kayseri mesela. Eskişehir'de 80'lerden beri, üniversitelerin, sanayinin gelişmesi daha demokratik normlar temelinde bir yaşam sürülmesini sağladı. Tabii Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen çok önemli bir faktör. Büyükerşen'in vizyonuyla; Eskişehir'deki sanayi, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının vizyonu yavaş yavaş birleşmeye başlıyor. Burada insanların birbirine dokunabileceği yerler daha fazla. Diğer taraftan Kayseri'de girişimci sayısı çok ama kültürel ekonomik alanda başarılı bir kent değil. Girişimcilik ve kültürel ekonomi nasıl birleştirilebilir bu tartışılmalı.


CHP ANADOLU'DAKİ DEĞİŞİMİ CİDDİYE ALMALI
- Sosyal liberal sentezin, Anadolu'daki değişimi yakalamak için gerekli olduğunu söylüyorsunuz. CHP sosyal liberal olabilir mi?
CHP'nin toplumla kucaklaşması için Anadolu'daki değişimi ciddiye alması gerekiyor. Prof. Sencer Ayata ile bu konuda ortak çalışmalarımız var esasında. O da kentsel dönüşüm üzerine çalışıyor. CHP seçimlerde başarılı olmak istiyorsa, Anadolu'daki aktörlerle ilişkileri geliştiren yeni ekonomik kentleşme ve kimlik anlayışına gitmesi gerekiyor.

- Peki CHP bunun için neler yapabilir?
AKP'den yararlanmış bir Anadolu var karşımızda. AKP girişimciliğin altyapısını hazırladı ve Avrupa ile kürselleşme bağlantısını kurmada aktif rol oynadı. Anadolu'yu CHP'den daha fazla dikkate alan bir parti görünümündeydi her zaman. CHP ilk olarak Anadolu'daki iş dünyası ile bağlantısını güçlendirmeli. Bu Deniz Baykal döneminde yapılmadı. Rejim ağırlıklı bir CHP oldu hep. Kemal Kılıçdaroğlu liderliği ile birlikte Türkiye'nin her yerinde olacak bir CHP hedefleniyorsa, bu sadece mitinglerle olmaz. Teşkilatları ile birlikte merkezle yereli birleştiren ve Anadolu'daki aktörlerle işbirliğini güçlendiren bir CHP olması şart. İşte o zaman toplumsal kucaklaşma sloganının altı dolmuş ve inandırıcılığı artmış olur. Ayrıca Anadolu ile CHP arasındaki ilişkide ilginç bir paradoks da var.

- Nasıl bir paradoks bu?
Anadolu sermayesi KOBİ'lerden oluşuyor. Sosyal demokrat partilerin hedef kitlesi KOBİ'ler olur. İlginç olarak Türkiye'de büyük burjuvazi CHP'yi desteklerken, sosyal demokrasinin odağı olması gereken KOBİ'ler AKP'nin yanında. CHP'nin bunu kırması lazım. Kemal Kılıçdaroğlu, Anadolu'daki sermayenin yoksulluğa karşı mücadelede nasıl kullanılması gerektiğini anlatmalı ve insani kalkınmayı sağlamalı.


CHP 2011 SONRASINA HAZIRLANMALI
- AKP'yi muhafazakar olarak nitelendirdiniz. O zaman Anadolu'da şansı CHP'den daha mı fazla?
Evet AK Parti seçimleri bütün Anadolu'ya ulaşarak kazandı. İl ayrımına gitmedi. Örneğin Eskişehir, İzmir gibi şehirlerin yerel yönetimlerini alamadı ama oraları kazanmak için büyük çaba harcıyor. Tüm illere sahipken oraları da kazanmak istiyor. CHP bu yüzden Kayseri'de, Konya'da da çalışmalı, il ayrımına gitmemeli. Yeni CHP örgütlenmesinde parti meclisi ve MYK üyelerine iller düşüyor. O illere MYK üyelerinin '2011 seçimlerinde oyları nasıl artırabilirim' diye araçsal yaklaşmamaları gerekli. 2011'den sonrasını düşünürlerse Anadolu'daki illerle katılımcı demokrasi temelinde bir bağ kurmuş olurlar. Çünkü 2011 seçimlerini büyük bir ihtimalle AKP kazanacak.


- Anadolu insanı için AKP'yi CHP'den ayıran temel özellik ne?
AKP'yi CHP'den ayıran en temel özellik 'çalışkanlık'... Çok çalışkan bir AKP var. Buna karşın tepkili bir muhalefet oldu hep karşımızda. Ama şimdi CHP de 'biz çalışacağız' diyor. Eğer CHP Anadolu için gerçekten çalışırsa; anlaşılır, kabul edilebilir bir parti olur.


- Kılıçdaroğlu kurultayda Anadolu sermayesini gözeten bir konuşma yapabildi mi?
Kılıçdaroğlu, kurultaydaki konuşmasında 'CHP'li bir iktidar Türkiye'deki ekonomik istikrarı bozmayacaktır' demeliydi. Geç kalınmış değil, bu muhakkak vurgulanmalı. Eğer yapılmazsa tüm Anadolu sermayesi AKP'ye gider.


İSTANBUL SERMAYESİ ANADOLU SERMAYESİNİ KÜÇÜMSEMEMELİ
- Bugün Anadolu-İstanbul çekişmesi var mı?
Anadolu sermayesi İstanbul'a geliyor. Ama Anadolu'yu az gelişmiş, tarıma dönük bir yer olarak görmek yanlış olur. Çünkü Anadolu sermayesi İstanbul sermayesini geçebilir. Bunun için İstanbul ile işbirliğini geliştirecek bir vizyona sahip olması gerekir. İstanbul sermayesinin Anadolu'yu daha iyi anlaması, küçük görmemesi lazım. Anadolu sermayesi Boydaklar veya Sarar gibi belli firmaların dışında hala KOBİ niteliğinde. KOBİ'ler Anadolu'daki dinamizmin sağlanmasında ve işsizliğin önlenmesinde çok önemli bir yere sahip. Türkiye'de ekonominin gelişmesinde İstanbul sermayesi ana aktör, Anadolu sermayesi ise kilit aktördür. Aralarında işbirliği olması Türkiye için çok yararlı olacaktır.


İZMiR MAZERETİ OLMAYAN KENT
- Geçenlerde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in İzmir ile ilgili açıklamaları oldu. Gecekondulaşmanın arttığını söyledi. Bu açıklamalardan yola çıkarak, İzmir'deki ekonomik durgunluk ile ilgili ne diyeceksiniz? Sizce Çelik haklı mı?
İzmir mazereti olmayan bir kent. Çünkü Anadolu'daki diğer kentlerden farklı olarak tüm imkanlara sahip. Bununla birlikte ileri atılım bir türlü yapamayan bir şehir. İçine kapalı. Bunun sebebi ise şehir yönetiminin bir araya gelip, ekonomik kalkınma koalisyonu oluşturamaması. Oysa İzmir bugün üniversiteleri ve gelişmiş teknolojisiyle Türkiye'nin arge merkezi olacak tek şehir.

TEK SORUN YÖNETİM ANLAYIŞI
- Peki İzmir'de yönetim niye bir araya gelemedi? Neden ortak bir vizyon oluşturulamadı şimdiye kadar?
Yönetimde kiminin CHP'li kiminin AKP'li oluşu bu sorunu doğurdu. Ama bunu kimse açıkça söyleme cesaretinde bulunamıyor maalesef. İzmir'de aktörler arası bağlantıyı sağlayacak kentsel arabulucu bir an evvel bulunmalı.


DiYARBAKIR'DA ZENGiN AKP'Li YOKSUL BDP'Li
- Diyarbakır gibi terör, şiddet ve dışlanma yüzünden yaşanabilirlik ve girişimcilik alanlarında sonlara düşen kentlerde dönüşüm nasıl gerçekleşebilir sizce?
Siyasilere burada çok iş düşüyor. Diyarbakır'ın iki yüzü var. Bir yüzünde kentleşmenin olduğu dinamik Diyarbakır'ı görürsünüz, diğer bir yüzünde ise yoksulluk ve işsizlik alabildiğine yaşanır. Zengin kısmı AKP, yoksulluğu ise BDP temsil eder...
İşte CHP üçüncü aktör olarak Diyarbakır'a giderse hem kalkınmaya hem de yoksulluğa ve işsizliğe çözüm getirmeyi hedeflemeli. AKP ve BDP'nin ayrı ayrı yaptıklarını
tek bir paydada toplamalı.

ANADOLU'DAKİ DÖNÜŞÜM HER ALANDA
- Futbolda liderliği elden bırakmayan üç büyüklerin yerini şimdi Anadolu takımları almaya başladı. Acaba bu da sözünü ettiğiniz Anadolu'daki dönüşümün sonuçlarından biri mi?
Kesinlikle. Üniversitelerde de aynı şeyi yaşıyoruz. Bu Anadolu'daki dönüşümün sadece ekonomik anlamda değil, farklı alanlarda da olduğunu gösteriyor. Bugün sporda, üniversitede, ekonomide sürekli yenilenen bir Anadolu var. Anadolu artık içimizde...

- Yakında yeni kitabınız çıkacak. Biraz bu kitaptan bahsedebilir misiniz?
Kitabımın adı 'Türkiye'de birlikte yaşamak' olacak. Ali Çarkoğlu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bir çalışma. Bu çalışmayı İzmir, Diyarbakır, Trabzon ve Kayseri üzerine yaptık. Birlikte yaşamak ve ekonomik girişimcilik arasındaki ilişkiye baktık.

TÜRKiYE'NiN DÖRT KiLiT ŞEHRi VAR
- Neden özellikle bu 4 kenti seçtiniz?
İzmir Ege'nin en önemli şehri, İzmir'in ileri gitmesi, Ege'nin ileri gitmesi demek. Diyarbakır Güneydoğu'nun ikinci büyük kenti ama Kürt sorununun çözülmesi için Diyarbakır'da iyi bir yönetişim sağlanmalı. Kayseri muhafazakarlık temelinde Anadolu'nun dönüşümü ile ilgili önemli bir şehir. Ve Trabzon Karadeniz ekonomisinin gelişmesi açısından çok önemli bir liman kenti. Yani bu 4 şehir kilit şehirler. Bu şehirlerin ekonomisinin kalkınması diğer illere direkt yansıyacaktır.

YÜKSELEN ANADOLU
Türkiye yeni bir dönüm noktasında. Anadolu değişiyor. Anadolu'nun kentsel dönüşümünü 'Kentler' isimli araştırma kitabıyla en iyi şekilde anlatan isimlerden biri Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman. Yeni çıkacak 'Türkiye'de birlikte yaşamak' adlı kitabında, 'geleceği için söz sahibi olmak isteyen Anadolu'dan' bahseden Keyman, siyasilerin bu dönüşümü nasıl yorumlamaları gerektiğini AKŞAM'a anlattı:

AK Parti Anadolu'yu her zaman CHP'den daha fazla dikkate aldı. CHP ilk olarak Anadolu'daki iş dünyasıyla bağlantısını güçlendirmeli.


 

Etiketler :