AKP'ye kapatma davası açılmasın
Baykal, önceki gece NTV'deki “Canlı Gaste” programında, gazeteci Can Dündar'ın sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gece NTV'deki “Canlı Gaste” programında, gazeteci Can Dündar'ın sorularını yanıtladı. İlginç açıklamalar yapan Baykal'ın değerlendirmeleri şöyle:
SİNİRLENMİYORUM:
Benim açımdan Başbakan'a yönelik herhangi bir duygusal blokaj söz konusu değil. Ben, Başbakan'ı görünce sinirlenmiyorum, kızmıyorum, iç dünyamda bir dalgalanma olmuyor, normal ve medeni davranıyorum ama çok sakıncalı buluyorum. Başbakan Erdoğan'ın çok yanlış bir şey yaptığı kanısındayım. Türkiye'nin tarihsel birikimini, demokrasi, cumhuriyet, hukuk devletini tümüyle çiğnemeye hazır bir anlayışın içindedir ve çok sakıncalıdır.
İKTİDAR SALDIRIDA:
(Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemeyi iptal etmesi durumunda yine bir mağduriyet görüntüsü oluşup oluşmayacağı yönündeki bir soru üzerine) iktidarın savunmada değil, saldırıda. Savunmada olanın Türkiye'nin hukuk sistemi, yargı sistemi. O, bir şey istiyor. İstediği şey haklı değil. Mağduriyet, hakkının elinden alınmak istemesi durumunda söz konusudur. Başbakan, haklı falan değil. Başbakan'ın Anayasa Mahkemesine kendi kafasındaki adamları yerleştirmek gibi bir hakkı ne Türkiye'de ne dünyada, hiçbir yerde yok. Böyle bir şey olamaz. Oraya 17 tane Tayyip Erdoğan yerleştirecek. En marjinali getirmek için bütün cinlikleri devreye koymuş. 'Avrupa'da var'diyorlar ama Avrupa'da hiç böyle bir şey yok.
KAPATMA DAVASI İDDİALARI:
(Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bir kapatma davası hazırlığı olduğu söyleniyor. böyle bir şeye nasıl bakarsınız?' sorusu üzerine...) Bu konunun AKP'yi dengeli değerlendirme yapma şansından yoksun bırakacak kadar etkilemiş olduğunu üzüntüyle görüyorum. İçinde bulunduğumuz ortamda seçime giderken herhangi bir şekilde Türkiye'de en ciddi gerekçeler oluşsa dahi bir kapatma davasının söz konusu olamayacağı çok açıktır. Kesinlikle bir bekleyişim yok. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı incelemelerini, araştırmalarını yapar. Herkes için yapar, bizim için de yapar, başkası için de yapar. Onun belli bir talep noktasına gelmesi halinde böyle bir şey düşünülebilir. Böyle bir noktaya gelindiğine dair hiçbir ciddi, resmi bilgi, bulgu yok. Cumhuriyet başsavcısı ile yapılmış diyaloglar var. Bu diyaloglarda kesinlikle bir soruşturma aşamasına geçilmediğini... Daha soruşturma aşamasına bile geçmemiş bir konu. Soruşturmaya geçip geçmeyeceği belli değil. Önümüzde bir yıl sonra bir seçim varken, bunu 'Seçimden önce bizi kapatacaklar'anlayışı bana çok sağlıklı, çok geçerli gelmiyor. Ben bunun söz konusu olduğunu düşünmüyorum ve bunun olmaması gerektiğini söylüyorum. Böyle bir şey istemiyoruz. Biz seçime gideceğiz, kimse karışmasın, seçimimizi yapacağız. Türkiye, bu seçimde bu işi halledecek. Ben demokrasi içinde bu sorunun çözüleceğine güveniyorum.
Benim açımdan Başbakan'a yönelik herhangi bir duygusal blokaj söz konusu değil. Ben, Başbakan'ı görünce sinirlenmiyorum, kızmıyorum, iç dünyamda bir dalgalanma olmuyor, normal ve medeni davranıyorum ama çok sakıncalı buluyorum. Başbakan Erdoğan'ın çok yanlış bir şey yaptığı kanısındayım. Türkiye'nin tarihsel birikimini, demokrasi, cumhuriyet, hukuk devletini tümüyle çiğnemeye hazır bir anlayışın içindedir ve çok sakıncalıdır.
İKTİDAR SALDIRIDA:
(Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemeyi iptal etmesi durumunda yine bir mağduriyet görüntüsü oluşup oluşmayacağı yönündeki bir soru üzerine) iktidarın savunmada değil, saldırıda. Savunmada olanın Türkiye'nin hukuk sistemi, yargı sistemi. O, bir şey istiyor. İstediği şey haklı değil. Mağduriyet, hakkının elinden alınmak istemesi durumunda söz konusudur. Başbakan, haklı falan değil. Başbakan'ın Anayasa Mahkemesine kendi kafasındaki adamları yerleştirmek gibi bir hakkı ne Türkiye'de ne dünyada, hiçbir yerde yok. Böyle bir şey olamaz. Oraya 17 tane Tayyip Erdoğan yerleştirecek. En marjinali getirmek için bütün cinlikleri devreye koymuş. 'Avrupa'da var'diyorlar ama Avrupa'da hiç böyle bir şey yok.
KAPATMA DAVASI İDDİALARI:
(Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bir kapatma davası hazırlığı olduğu söyleniyor. böyle bir şeye nasıl bakarsınız?' sorusu üzerine...) Bu konunun AKP'yi dengeli değerlendirme yapma şansından yoksun bırakacak kadar etkilemiş olduğunu üzüntüyle görüyorum. İçinde bulunduğumuz ortamda seçime giderken herhangi bir şekilde Türkiye'de en ciddi gerekçeler oluşsa dahi bir kapatma davasının söz konusu olamayacağı çok açıktır. Kesinlikle bir bekleyişim yok. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı incelemelerini, araştırmalarını yapar. Herkes için yapar, bizim için de yapar, başkası için de yapar. Onun belli bir talep noktasına gelmesi halinde böyle bir şey düşünülebilir. Böyle bir noktaya gelindiğine dair hiçbir ciddi, resmi bilgi, bulgu yok. Cumhuriyet başsavcısı ile yapılmış diyaloglar var. Bu diyaloglarda kesinlikle bir soruşturma aşamasına geçilmediğini... Daha soruşturma aşamasına bile geçmemiş bir konu. Soruşturmaya geçip geçmeyeceği belli değil. Önümüzde bir yıl sonra bir seçim varken, bunu 'Seçimden önce bizi kapatacaklar'anlayışı bana çok sağlıklı, çok geçerli gelmiyor. Ben bunun söz konusu olduğunu düşünmüyorum ve bunun olmaması gerektiğini söylüyorum. Böyle bir şey istemiyoruz. Biz seçime gideceğiz, kimse karışmasın, seçimimizi yapacağız. Türkiye, bu seçimde bu işi halledecek. Ben demokrasi içinde bu sorunun çözüleceğine güveniyorum.
