3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in bir numaralı sanık olduğu Erzincan iddianamesinin ek klasörlerinde 'Alevilerin fişlenmesi' ile ilgili birçok belge ve bilgiye yer verildi. 
 
Şehirde Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalıştığı belirtilen örgütün, Erzincan'daki birçok vatandaşı "Alevi, Sünni, güvenilir, güvenilmez, bizden" şeklinde fişlediği görülüyor.

Sanıklarda ele geçen Alevi derneklerinin yerlerini gösterir krokiler de iddianamenin ek klasörlerinin yer aldığı belgeler arasında bulunuyor.

7 No'lu ek klasörde tutuklu sanık eski Erzincan Jandarma Alay Komutanı Recep Gençoğlu'nun savcılar tarafından alınan ifadeleri yer alıyor. Savcıların soruları Alevilere yönelik yapılan planları da deşifre ediyor. Savcılar, Gençoğlu'na Alevi-Sünni çatışması, Alevilere yönelik fişlemeler gibi birçok konuda çarpıcı sorular yöneltiyor. Sanıklardan Üsteğmen Ersin Ergut'ta Hacı Bektaş-ı Veli Derneği'nin krokisi, hemen altında dernek yönetim kurulu üyelerinin listesinin bulunduğu bu kişilerin tüm bilgilerinin yanında "bizden, güvenilir" şeklinde fişleme dosyaları, Alevi-Sünni ayırımı, Alevi vatandaşlara ait derneğin krokisi gibi belgeler çıktığı belirtiliyor. Savcı Osman Şanal, sorgu sırasında Albay Gençoğlu'na şu soruları yöneltiyor:

"Alevi, bizden, güvenilir" ibareleri ne anlama geliyor? Krokinin ve dernek yönetim kurulundaki kişilerin isim ve adreslerinin emriniz altındaki Ersin Ergut'un bilgisayarında bulunmasının nedeni ne? Bu kişilere ya da derneğe yönelik bir komplo mu vardı?

Böyle bir komplo ve fişlemenin emrini siz mi verdiniz? Nedim Binbaşı'nın, Alay Komutanı Ali Tapan'ın, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in bu konuda bilgisi var mıydı? Böyle bir komplo yapıldığında hedef kişilerin ve derneğin "Alevi" vatandaşlarımız olması nedeniyle Ergenekon terör örgütünün yapmak istediği Türkiye'de suni şekilde bir Alevi-Sünni çatışması mı çıkarılmak istenmektedir? Suni bir çatışma sonucu ne kadar masum vatandaşımızın bundan zarar göreceği hesaba katılmadı mı? Yoksa komplonun zaten amacı masum vatandaşlarımızın zarar görmesi ve ülkede bir güvensiz ortamın oluşturulması mı istenmiştir? Vatandaşlarımızı "Alevi-Sünni, güvenilir-güvenilmez" şeklinde fişlediğiniz dikkate alınarak, bu fişlemelerinizin amacı nedir? Bu fişlemeler konusunda kimlere emir ve talimatlar verdiniz? Böyle bir emir ve talimatı bir başka komutandan aldıysanız, bu emirlerin, "suç olduğunu, suç olan emrin de yerine getirilmemesi gerektiğini, yerine getirilmesi halinde" bu emri veren ve yerine getirenin de sorumlu olacağını bilmiyor muydunuz?"

Albay Gençoğlu ise bahsedilen krokiden haberinin olmadığını, neden yazıldığını bilmediğini, Erzincan'ın içiyle fazla ilişkisinin olmadığını öne sürüyor.

İddianamenin 5 No'lu klasöründe de "Dursun K. Çağlayan Şelale Mah-Alevi, Muzaffer Y. Caferli Köyü-Alevi, Mesut G. Kalecik köyü, Alevi" şeklinde vatandaşların fişlendiğini gösteren belgeler bulunuyor.

Erzincan iddianamesinde Ergenekon silahlı terör örgütüne yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında Alevi toplumunun önde gelen temsilcilerinden Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'a ve Genel Sekreteri Kazım Genç'e yönelik suikast hazırlığı yapıldığının ortaya çıktığı hatırlatılmıştı.
 

Kaynak: Zaman