Arınç Vekilleri UYARDI
Arınç: "Referandumu mahkemeye götürmek intihar olur"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ne yapalım da referanduma götürmeyelim anlayışı hem milletvekillerinin hem de o siyasi partilerin intiharı olur" dedi
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından 'Türkiye-Uganda Ticaret ve Yatırım Forumu' düzenlendi. Rixos Otel'de gerçekleşen Foruma katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Uganda'nın kalkınma çabalarına doğrudan yatırımlarla katkıda bulunmak istediklerini ifade etti. Türkiye'nin Afrika ülkelerine yaklaşımının dostane olduğunu ve 5 yıldan bu yana Afrika ile ilgili çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Arınç, öncelikli olarak Uganda ile birlikte diplomatik ilişkilerimizin başlatılmış olmasını fevkalade olumlu bulduğunu, Uganda'nın, Ankara Büyükelçisini en kısa zamanda atayacağını ve Türkiye'nin Uganda'ya her konuda destek olacağını kaydetti.
Uganda'nın ticari ilişkilerin istikrarlı olarak geliştiği ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Bakan Arınç, "Türkiye ile Uganda arasındaki ticaret hacmi 2001 yılında sadece 1 milyon dolar civarındayken bu rakam 2007 yılında 15 milyon dolara, 2008'de 18 milyon dolara ve 2009'da yaşanan küresel ekonomik krize rağmen 22 milyon dolara yükselmiştir. Bu durum hepimiz açısından övünç kaynağı olmalıdır. Bununla birlikte ekonomilerimizin tamamlayıcı niteliği göz önüne alındığında bu miktarın daha da ileri seviyelere taşınması için önümüzde ciddi bir potansiyelin bulunduğu kolaylıkla görülmektedir" diye konuştu.
Türkiye ile Uganda arasındaki işbirliği fırsatlarının sadece ticari ilişkiler alanıyla sınırlı olmadığını, tarım, sağlık, mesleki eğitim, KOBİ'lerin güçlendirilmesi ve çevre gibi alanlarda da paylaşılması gereken önemli bir birikime sahip olduklarını kaydeden Bakan Arınç, "Başta altyapı hizmetleri olmak üzere, altyapı inşaatları ve buna destek olan diğer sektörlerle ülkenizin ekonomik kalkınma çabalarına doğrudan yatırımlarla katkıda bulunmak istiyoruz. Türk müteahhitlik firmaları kendi alanlarında dünyanın en iyileri arasında yer almaktadır. Bundan dolayı gururluyuz. Müteahhitlik firmalarımız kazandıkları tecrübeleri yeniden imal ve alt yapı geliştirme çabalarında ülkenize aktarmaya hazırdır. Bu faaliyetler Türk Eximbank tarafından da özel kredi programlarıyla desteklenmektedir" ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Uganda arasındaki diplomatik ilişkilerin kökünün geçmişe dayandığını belirten Bakan Arınç, "Karma Ekonomik Kurul olarak, Türk büyükelçiliğinin de faaliyete başlamasıyla bundan sonra çalışmalar her iki ülkede sürdürülecektir. Bu toplantılar ilk defa yapılacaktır ve ilk toplantıyı Uganda Kampala'da yapmayı düşünüyoruz. Bunun başlangıcı olarak da güzel bir olayla yola çıkmak gerektiğini düşündük. İstanbul-Kampala doğrudan uçak seferleri THY tarafından yakında başlatılacaktır ve böylelikle ancak aktarmalı olarak uzun saatler sonra ulaşabildiğimiz dost Uganda'ya THY uçaklarıyla en kısa zamanda tarifeli seferlerle hepimiz ulaşmış olacağız. Öngörülen tarih önümüzdeki Temmuz ayına kadardır. Bu başlangıcı takiben de inşallah ilk toplantımızı Kampala'da yapmak üzere sanıyorum ki güz aylarının başlangıcında Uganda'da birlikte olacağız'' diye konuştu.
"REFERANDUMA GÖTÜRMEYELİM ANLAYIŞI HEM MİLLETVEKİLLERİNİN HEM DE O SİYASİ PARTİLERİN İNTİHARI OLUR''
Toplantı sonrası bir gazetecinin CHP ile DSP'nin anayasa değişikliği paketinin Anayasa Mahkemesi'ne götürme konusunda anlaştıklarını hatırlatması üzerine Arınç, "Söz konusu anlaşma CHP açısından doğru olabilir. Ancak aynı konuda DSP ile ilgili bir açıklama duymadım. Sanıyorum 97 olan milletvekili sayısını 110'a çıkarmak üzere CHP'nin bir gayreti var. 6 milletvekiliyle bu işi bitiremezler. Bağımsız milletvekillerinden de destek alacaklardır. Sanıyorum 110 milletvekilini bulabilirler. Ama bu konuda benim söyleyeceğim şudur: Hiç kimse hiç bir milletvekili CHP'nin arkasına takılmasın, imza vermesin ve referanduma gidecek olan anayasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettirmek veya geciktirmek üzere CHP'nin planına alet olmasın'' şeklinde konuştu.
Bakan Arınç, Anayasa değişikliği referandum yoluyla halk oylamasına sunulacaksa bunu engellemenin siyasetçilerin görevi olmadığını ifade ederek, "CHP'nin geleneğinde bu var. Anayasa Mahkemesi'ni ana muhalefet mahkemesi haline getirmişlerdir. Anayasa değişiklikleri eğer referanduma sunulacaksa 367 oyun altında bir kabulle buna ancak şapka çıkarılır ve halk oylamasının sonucuna rıza göstermekten başka bir gaye taşınmaz. Ne yapalım da referanduma götürmeyelim anlayışı hem milletvekillerinin hem de o siyasi partilerin intiharı olur'' görüşünü dile getirdi.
Uganda'nın ticari ilişkilerin istikrarlı olarak geliştiği ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Bakan Arınç, "Türkiye ile Uganda arasındaki ticaret hacmi 2001 yılında sadece 1 milyon dolar civarındayken bu rakam 2007 yılında 15 milyon dolara, 2008'de 18 milyon dolara ve 2009'da yaşanan küresel ekonomik krize rağmen 22 milyon dolara yükselmiştir. Bu durum hepimiz açısından övünç kaynağı olmalıdır. Bununla birlikte ekonomilerimizin tamamlayıcı niteliği göz önüne alındığında bu miktarın daha da ileri seviyelere taşınması için önümüzde ciddi bir potansiyelin bulunduğu kolaylıkla görülmektedir" diye konuştu.
Türkiye ile Uganda arasındaki işbirliği fırsatlarının sadece ticari ilişkiler alanıyla sınırlı olmadığını, tarım, sağlık, mesleki eğitim, KOBİ'lerin güçlendirilmesi ve çevre gibi alanlarda da paylaşılması gereken önemli bir birikime sahip olduklarını kaydeden Bakan Arınç, "Başta altyapı hizmetleri olmak üzere, altyapı inşaatları ve buna destek olan diğer sektörlerle ülkenizin ekonomik kalkınma çabalarına doğrudan yatırımlarla katkıda bulunmak istiyoruz. Türk müteahhitlik firmaları kendi alanlarında dünyanın en iyileri arasında yer almaktadır. Bundan dolayı gururluyuz. Müteahhitlik firmalarımız kazandıkları tecrübeleri yeniden imal ve alt yapı geliştirme çabalarında ülkenize aktarmaya hazırdır. Bu faaliyetler Türk Eximbank tarafından da özel kredi programlarıyla desteklenmektedir" ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Uganda arasındaki diplomatik ilişkilerin kökünün geçmişe dayandığını belirten Bakan Arınç, "Karma Ekonomik Kurul olarak, Türk büyükelçiliğinin de faaliyete başlamasıyla bundan sonra çalışmalar her iki ülkede sürdürülecektir. Bu toplantılar ilk defa yapılacaktır ve ilk toplantıyı Uganda Kampala'da yapmayı düşünüyoruz. Bunun başlangıcı olarak da güzel bir olayla yola çıkmak gerektiğini düşündük. İstanbul-Kampala doğrudan uçak seferleri THY tarafından yakında başlatılacaktır ve böylelikle ancak aktarmalı olarak uzun saatler sonra ulaşabildiğimiz dost Uganda'ya THY uçaklarıyla en kısa zamanda tarifeli seferlerle hepimiz ulaşmış olacağız. Öngörülen tarih önümüzdeki Temmuz ayına kadardır. Bu başlangıcı takiben de inşallah ilk toplantımızı Kampala'da yapmak üzere sanıyorum ki güz aylarının başlangıcında Uganda'da birlikte olacağız'' diye konuştu.
"REFERANDUMA GÖTÜRMEYELİM ANLAYIŞI HEM MİLLETVEKİLLERİNİN HEM DE O SİYASİ PARTİLERİN İNTİHARI OLUR''
Toplantı sonrası bir gazetecinin CHP ile DSP'nin anayasa değişikliği paketinin Anayasa Mahkemesi'ne götürme konusunda anlaştıklarını hatırlatması üzerine Arınç, "Söz konusu anlaşma CHP açısından doğru olabilir. Ancak aynı konuda DSP ile ilgili bir açıklama duymadım. Sanıyorum 97 olan milletvekili sayısını 110'a çıkarmak üzere CHP'nin bir gayreti var. 6 milletvekiliyle bu işi bitiremezler. Bağımsız milletvekillerinden de destek alacaklardır. Sanıyorum 110 milletvekilini bulabilirler. Ama bu konuda benim söyleyeceğim şudur: Hiç kimse hiç bir milletvekili CHP'nin arkasına takılmasın, imza vermesin ve referanduma gidecek olan anayasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettirmek veya geciktirmek üzere CHP'nin planına alet olmasın'' şeklinde konuştu.
Bakan Arınç, Anayasa değişikliği referandum yoluyla halk oylamasına sunulacaksa bunu engellemenin siyasetçilerin görevi olmadığını ifade ederek, "CHP'nin geleneğinde bu var. Anayasa Mahkemesi'ni ana muhalefet mahkemesi haline getirmişlerdir. Anayasa değişiklikleri eğer referanduma sunulacaksa 367 oyun altında bir kabulle buna ancak şapka çıkarılır ve halk oylamasının sonucuna rıza göstermekten başka bir gaye taşınmaz. Ne yapalım da referanduma götürmeyelim anlayışı hem milletvekillerinin hem de o siyasi partilerin intiharı olur'' görüşünü dile getirdi.
