Arınç'tan 'herkes işini yapsın' mesajı

Arınç'tan 'herkes işini yapsın' mesajı

Arınç, ''Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde silahlı kuvvetler görevini bırakıp sivil halkı yönetmeye kalkmaz. Kalkarsa 'görevine bak' derler.

Arınç, Karabük'ün Yenişehir Mahallesi'ndeki Gözde Aile Çay Bahçesi'nde düzenlenen, anayasa referandumuna yönelik düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, son günlerde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı ile ilgili çok tartışmaların olduğunu söyledi.

Gelişmeleri herkesin yakın takip ettiğini, kendilerinin hiçbir şey söylemesine gerek olmadığını anlatan Arınç, şöyle konuştu:

''Türkiye'de hukuk varsa, yazılı hukuk geçerli olacaktır. Başta anayasa, arkadan kanunlar, onlara bağlı olarak çıkartılan yönetmelikler ne diyorsa bu gerçekleşecektir. Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti ise Anayasa'nın 2. maddesi öyle yazıyor, o zaman hukuk devleti olmaz, yazılı hukuk kurallarına bağlı olmak demektir. Şimdi ağızlarından sakız gibi 'teamül' sözcüğünü düşürmeyen siyasetçilere hitap ediyorum... Ey siyasetçi, sen arkanı halka mı dayıyorsun yoksa halktan ümidini kestin de hala başka bir yerlerden mi medet bekliyorsun, karar ver artık. Askeri şurada şu olmuş bu olmuş. Kemal Bey diyor ki 'Teamüller var, askerin işine fazla karışmayın'. Beyefendinin, sivil-asker ayrımı konusunda veya sivil-asker ilişkileri konusunda henüz kafasında bir netlik yok. Zaman zaman 12 Eylül'ü kötülüyor. En son 27 Nisan muhtırasını kötülemeye başladı, ama YAŞ'ta canını sıkan bazı şeylerin olduğunu farkına vardı. 'Askerin böyle dikine gitmeyin, teamüller var' diyor. Kemal Bey, 'teamül' dediğin şey yazılı hukukun olmadığı yerde konuşulur. Önce hukuk ve kanun var. Bunun hepsinin öncesinde de ülkeyi hükümet yönetir, sandıkta milletin oyları ile iktidar olanlar yönetir. İktidarı da kimse ile paylaşmaya niyetimiz yok.''

-ASKERİN GÖREVİ-

''Bugüne kadar bunlar noterlik yapmışlar, imzala, imzalayayım, baş üstüne'' diyen Arınç, şöyle devam etti:

''Ben size başka bir teamülden bahsedeyim, ama onu bırakalı yıllar oldu. Eskiden 20-30 yıl evvel Milli Savunma Bakanlığının bütçesi Meclise geldiği zaman bunu konuşmaya gerek duymazlardı. Bütün milletvekilleri ayağa kalkar, alkışlarla 'kabul edildi' diye karar verirlerdi. Geçti o günler. Türkiye, yeni bir Türkiye. Benim askerim, şerefli ordumun mensubu. Onun bir tek görevi var, yurt savunması, bağımsızlığımızın teminatı. Düşmanla çarpışacak ve güvenliğimi sağlayacak. Şehit ve gazilik gibi 2 önemli makama sahip olan ordumuzun bütün fertlerine saygı ve sevgi duyuyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde silahlı kuvvetler görevini bırakıp sivil halkı yönetmeye kalkmaz. Kalkarsa 'görevine bak' derler. Türkiye'de de artık bu oluyor, bundan sonra da bu olacak. Siz bize yetki verdiğiniz müddetçe.''

-ANAYASA OYLAMASI-

Bakan Arınç, anayasa değişikliğinin ilk defa yapılmadığını, 1982 Anayasası'nın 17 kez değiştirildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

''Bu vücuda, bu anayasa dar geliyor. Askeri bir anayasa, vesayet anayasasıdır, darbe ürünüdür. AB'ye girerken bu anayasa yeterli olmadığı için bizden önce 17 defa değiştirilmiş. Hatta 3 partili koalisyon zamanında seçime 1 yıl kala 35 maddesi birden değiştirilmiş. Biz o zaman destek vermişiz. Şimdi biz Anayasa'yı değiştirmeye kalktığımız da niçin ayağa kalkıyorlar? Çünkü halkın özgürleşmesini, demokrasinin güçlenmesini, seçimlerden iktidar olarak gelenlerin ülkeyi yönetmesini istemiyorlar. Çünkü onlar baskıcı ve seçkinci anlayışa sahip. YAŞ meselesinde, Kemal Bey böyle söylüyor da Devlet Bey farklı mı söylüyor, askere savaş açmaktan bahsediliyor. Yazık böyle bir şey olabilir mi? Ne kadar yanlış bir kelime. Bu Anayasa bile 'Silahlı kuvvetlerin komuta kademesinde 2 önemli iş yaparken hukuk kuralları, terfiler, kendi iç bünyesinde olur, ama atamalar konusunda tam yetkili hükümettir' diyor. Kimin Genelkurmay Başkanı olacağına, kimin kuvvet komutanı olacağına hükümetin onayı olmadan karar vermek mümkün değil, doğru da değil. Bizim ne eksiğimiz var Demirel'den? Onun zamanında 2 kuvvet komutanı emekliye sevk edilip sırada bile olmayan birisi getirildiğinde Sayın Bahçeli ve Kemal Bey bunları söylemiyor.''

 Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Sadece bir isim üzerinde ihtilaf kalmışsa, 'Hükümeti bırak canım askerin değini yap' anlamına gelebilecek bir cümleyi siyasetçi nasıl kullanabilir? Artık bunlar da gördüler ki 'Silahlı kuvvetler artı bizim partimiz eşittir iktidar' formülü geçmişte kaldı. Bundan sonra iktidar olmanın bir tek yolu var. Seçime gireceksin, milletin önünde sınava çıkacaksın, millet sana oy verirse iktidar olacaksın.

Biz de kendimizi millete sevdireceğiz, onun önünü daha çok açacağız. Türkiye dendiği zaman BM'den ABD'ye Asya'dan Ortadoğu'ya herkes ayağa kalkacak. Tarihte olduğu gibi 'Türkiye muhteşem bir medeniyet kuruyor' diyecekler.''

-REFERANDUMA HAYIR DİYENLER-

Anayasa paketine 'hayır' diyenlere bunun nedeninin sorulması gerektiğini ifade eden  Arınç, ''Kemal Bey'e soruyorsunuz 'Hayırda hayır vardır' diyor. Derinliğine girmiyor, popülizm ve demagoji yapıyor. Bahçeli 'hayır' deyin diyor. Çünkü 'memleket elden gidiyor, rejim değişecek' filan... 8 yıldır iktidardayız, ne değişti aleyhte olarak?'' diye konuştu.   

Değişiklik paketinde işçiler için ileri haklar olduğunu, sendika seçme özgürlüğünün sağlandığını, memurlara toplu sözleşme ve arkasından hükümet dışı bir maaş tayin etme konusunu getirdiklerini anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''YAŞ kararı ile ordudan atılanlara yargı yolu, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kararı ile meslekten atılanlara yargı yolu getiriyoruz. Kamu denetleyicisi müessesesini hayata geçiriyoruz. 12 Eylül darbesini yapanları yargılama yolun açtık, kendilerini koruyan bütün maddeleri de kaldırdık. Hepimizin 'evet 'demesini arzu ediyoruz.''

Etiketler :