Bagajlar yolculara hava yastığı oldu

Bagajlar yolculara hava yastığı oldu

İstanbul-Amsterdam seferini yaparken toprak zemine inmek zorunda kalan ve üç parçaya ayrılan uçakla ilgili yeni bilgiler geliyor.

İstanbul-Amsterdam seferini yaparken toprak zemine inmek zorunda kalan ve üç parçaya ayrılan uçakla ilgili yeni bilgiler geliyor. 134 kişinin bulunduğu uçakta 6'sı ağır olmak üzere 84 kişi yaralanmış, aralarında üç pilot ve bir hostesin bulunduğu 4'ü Amerikalı 9 kişi hayatını kaybetmişti.

Havacılık sektöründeki kaza istatistiklerine göre sağ kalanlar için 'olağan dışı' yorumları yapılıyor. Yolculardan hayatını kaybedenlerin çoğu 'business class'ta oturuyordu. Bunlar arasında Boeing firmasının temsilcilerinin yer aldığı öğrenildi.

Uçağın toprak zemine düşmesinin ölü sayısının az olmasında önemli bir etken olduğu vurgulanıyor. 'Tekirdağ' uçağını defalarca kullanan pilotların verdiği bilgiye göre, 300 km hızla yere inen uçakta ilk çarpma anında bagaj boşluğu ve içinde bulunan valizler amortisör etkisi yaptı. Çarpma anını 'Asansörle düşme gibi bir şey.' sözleriyle tasvir eden tecrübeli bir pilot, bavul bölümünün tampon bölge oluşturduğuna işaret ediyor. Kaza sırasında uçağın durumu ve yaşananlar şu şekilde özetleniyor: "Yolcuların alt kısmı tamamen kargo bölümü olduğu için uçak gövde üzerine düştüğü sırada bagajlar o bölüme esneklik kazandırdı. Bu sayede yolcuların büyük kısmı hayatta kaldı. Kabin ve business kısmında bulunanlar yere inişte sert bir darbeyle karşılaşırken geride kalanlar aynı şiddeti hissetmedi. Ön tekerleğin olduğu dikme, pilotların bulunduğu kokpitin içine doğru girdi. Ve bu, kabin personelinin ezilmesine yol açtı."

40 metre uzunluğundaki uçakta 1,5 metre yüksekliğinde 30 metre uzunluğunda kargo alanı bulunuyor. Söz konusu boşluk kokpite 10 metre kala bitiyor.

Pilotların verdiği bilgiye göre, THY filosunda Boeing 737-800 tipi uçaklardan 50 tane bulunuyor. Bu tipler, performans ve kullanım açısından pilotlar tarafından özellikle tercih edilen uçaklar arasında. Hayatını kaybeden Kaptan Pilot Hasan Tahsin Arısan, Boeingleri kullanma konusunda tercübeli ve arkadaşları arasında sevilen bir isim. Özellikle eğitim pilotu olarak töleransına vurgu yapılıyor. Bir pilotun ifadesiyle 'çalışma azmiyle dolu biri'. On gün önce izinden dönmüş. Yıllarca Türk Hava Kuvvetleri'nde F-4 jeti kullanıp öğretmenlik yapmış. 15 yıldan fazla uçuş tecrübesi var. İniş anında eğitim verdiği, öğrenci olarak görülen pilot da aslında tecrübeli biri. O da yıllarca F-4 kullanmış. Yarbay rütbesiyle ayrıldığı TSK'dan Türk Hava Yolları'na geçmiş. Eğitim uçuşunu ilk defa almış değil, 10'a yakın uluslararası uçuş gerçekleştirmiş. Ancak sivil havacılık kurallarına göre, böyle bir uçağı kullanmak için önce simülatörde daha sonra kaptan pilotun gözetiminde eğitim alınması gerekiyor.

Uçağın düşüş nedeni olarak teknik ve pilotaj hatası ayrımları yapılıyor. Pilotlar buna 'kule hatasını' da ekliyor. Yaklaşılan havalimanına uçakla ilgili bütün bilgiler veriliyor. Önce havalimanı amirliği ile mesafe kısalınca kule ile irtibata geçiliyor. Bu bilgiler ışığında, yere yaklaşıncaya kadar düşen uçakta sorun olmadığına dikkat çekiyor. 'Uçağın bir motoru düşmüş' gibi iddialar için "Bugüne kadar görülmemiş bir şey. Motoru düşen uçağı indiren henüz çıkmadı." diyorlar.

Kule, 'vorteks' uyarısı yapmalıydı

Kule ile yapılan görüşmelerde uçağın hangi yöntemle indirileceği de belirtiliyor. Kaptan pilot, otomatik sistemle iniş yapacağını bildirmiş. Bu bilgileri alan kulenin, Tekirdağ uçağı için gerekli uyarıları yapması gerekiyor. Özellikle kendisinden önce inen büyük bir uçağın olup olmadığını bildirmesi şart. Havacılık dilinde büyük bir uçağın arkasında oluşturduğu etkiye 'vorteks' deniyor. Yani, büyük uçaklar arkalarında bozuk ve türbülanslı hava kütlesi bırakıyor. Böyle bir durumda kulenin uyarı yapması şart. Gelen yeni uçak, 3 dakika sonra yani 5 ile 6 mil (10 km) arasında bir mesafeden öndeki uçağı takip etmeli. Pilotlar, düşen uçakta bu ihtimali kayda değer buluyor. 'Özellikle Amsterdam ve Tel-Aviv Havalimanı için olağanüstü dikkatli olunmalı' diyorlar. Her pilotun, bu iki limanda girdikleri türbülansla ilgili yaşadığı ayrı bir hikayesi var.

Havada 'yunuslama' hadisesi

Pilotlar iniş anında açılan bir cep telefonunun etkisine de işaret ediyor. Sinyal alan bir cep telefonunun uçağın ön kısmını aşağı doğru çekmiş olabileceği vurgulanıyor. Buna 'yunuslama hadisesi' diyorlar. İnişe geçen bir uçağın kabin kısmının aniden çakılırcasına aşağı yönelmesi ve bunun düzeltilmesi bir hayli zaman alıyor. Genellikle otomatik iniş konumunda ve eğitim esnasında yaşanan bu durumda kaptan pilotun devreye girmesi gerekiyor. Kaptanlar son anda devreye giriyor ancak bu yeterli olmuyor. Düşen uçaktan kurtulanların verdiği, 'önce düştük, tam kalkmaya çalışıyorduk, çarptık' sözleri kayda değer. Pilotlara göre uçağın düşme nedenleri arasında gösterilen 'yakıtın bitmesi' ihtimali ise inandırıcı değil.

Hollanda'daki kazayla ilgili 7 farklı iddia ortaya atıldı

1-Pilotaj hatası

Kazayla ilgili ilk akla gelen senaryolardan biri pilotaj hatası. Pilotu tanıyanlar, "O en iyi pilotlardan biriydi." diyerek bu iddiayı reddetti.

2-Eğitim uçuşu

Düşen uçakta eğitim alan pilot vardı. Bu pilot uçağı yere indirmek istedi, ancak tarlaya doğru gidince kaptan pilot gazı açtı. Kuyruk yere çarptı.

3-Uçağın sol motoru düştü

Bu iddiaya göre piste 2 kilometre kala uçağın sol motoru düştü. Bu yüzden pilot kontrolü kaybetti ve uçak toprak alana çakıldı.

4-Uçağın iki motoru birden durdu

Piste az bir mesafe kala uçağın iki motoru aynı anda arızalanıp durdu. Bu yüzden zorunlu iniş yapıldı.

5-Motora kuş girdi

Hollandalı bazı yetkililere göre inişe yaklaşırken uçağın motorlarından birine kuş girdi ve pilot tarlaya zorunlu iniş yaptı.

6-Uçağın yakıtı bitti

Bu senaryoya göre tasarruf etmek ve daha az yük taşımak için uçak az yedek yakıtla uçtu. Havada benzini bittiği için düştü.

7-Uçak türbülansa girdi

Ortaya atılan iddialardan biri de uçağın türbülansa girdiği ve şiddetli sarsıntı sonucu pilotun uçağı kontrol edemediği.

Kazada ölenlerden 5'i Türk, 4'ü Amerika

Amsterdam'daki kazada ölenlerin 5'inin Türk, 4'ünün Amerikalı olduğu bildirildi. Kriz masası başkanı olan Haarlemmermeer Belediye Başkanı Theo Weterings, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, uçakta 134 değil, 135 kişinin bulunduğunu söyledi. Ölenlerin ailelerine bilgi iletildiğini, ancak isimlerinin henüz kamuoyuna açıklanmayacağını, 6 ağır yaralının kimliklerinin de belli olduğunu kaydetti. Uçaktaki yolcuların uyrukları şöyle: 60 Hollandalı, 51 Türk, 1 Alman, 7 Amerikalı, 3 İngiliz, 1 Bulgar, 1 Finlandiyalı, 1 İtalyan, 1 Tayvanlı, 4 İranlı, 1 Sudanlı ve 2 Suriyeli. İki kişinin uyruğu ise henüz belli değil.

Karakutu Fransa'ya gönderildi

Tekirdağ uçağıyla ilgili adlî ve teknik çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda uçağın karakutusunun incelenmek üzere Paris'e gönderildiği bildirildi. Edinilen bilgilere göre, karakutu, bu konuyla ilgili daha çok uzmanın bulunduğu Paris'te incelenecek.


Ali Akkuş

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :