Bahçeli çok sert konuştu

Bahçeli çok sert konuştu

TBMM Genel Kurulu'nda, 2011 Mali Yılı Bütçe görüşmeleri Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sunuş konuşmasıyla başladı.

2011 Mali Yılı Bütçe görüşmeleri ile ilgili muhalefet adına ilk konuşmayı MHP Lideri Devlet Bahçeli yaptı.

Bahçeli, TBMM Genel Kurulu'nda bütçeyle ilgili Hükümet'e sert eleştirilerde bulundu.

 

Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar şöyle:

Son 500 yıllık zaman zarfında Avrupa ve ABD'nin dünya gelirinden aldığı pay sürekli artarken, Asya'nın ki azalmıştır. Aslına bakılırsa başta ülkemiz olmak üzere gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin yaşadığı sorununun büyük bir bölümünü burada aramak gerekmektedir. Güçlünün kazandığı ve sözünün geçtiği dengesizlikler artık sürdürülemeyecek noktaya kadar gelmiştir. İnsanlığın daha iyi ve güzele olan talebi yeni oyuncuların yeniden ortaya çıkacağını şimdiden bize göstermektedir. Hayrete düşülecek bir taraf esasen yoktur. Yüzyıllardır sürekli değişen ve dengeye oturan küresel sistemin önümüzdeki süreçte tekrar buluşmamız kaçınılmaz gibi görünmektedir.

AK Parti hükümetinin bu süreci okuyamadığı ortadadır. Ekonomiden siyasete güvenlikten diplomasiye, sanattan, spora kadar mukayeseli bir bilgiye sahip olmadan iddia sahibi olmak hem komik hem de milletimizle alay etmektir.

Bölgemizde sözü dinlenir bir ülke olduğumuzu dillendirmek ve bunu sürekli pompalamak ülkemize ve aziz milletimize hiçbir şey kazandırmayacaktır. Bölgesinde cazibe merkezi olmaya talip, ekonomik ve siyasi alanlarda istikrarlı ve kudretli olmak tartışmasız bir gerekliliktir. Ülke olarak itibarımızın arttırıldığını göstermek yalandır, sanaldır. Ekonomik gücünü alamamış, coğrafyadan kaynaklanan üstünlüğünü gösterememiş bir ülkenin küresel düzelmde belirleyici olmasına tarih henüz tanıklık etmemiştir. Eğer bugün ABD'nin küresel gücünden söz ediliyorsa bu söylediklerimi siyasetinin ana ekseni yaptığını akıllardan çıkarmamak gerekir.

Elbette ecdadımız böylesi bir sonu istememişti ve arzu etmemişti. Küresel güçlerin tüm iğrençiliği ile vatanımıza göz dikilmesine mani olunamamıştır. Sonucunda bugünkü sınırlarımıza kadar gerileyerek gidecek başka yerimiz olmadığı hususunda kesin karar destansı bir kurtuluş savaşı ile herkese ilan edilmiştir.

Yabancıların projelerine taşeronluk yapanları bilerek yada bilmeyerek buna hizmet edenleri ne Allah ne de aziz milletimiz hiçbir zaman affetmeyecektir. Hala kapsayıcı ve etkili bir yöntem ve çare bulamadığımız da malumlarınızdır. Doğu ile Batı arasına sıkışmış, ilerleyebilmek için batıya yakın olmaya karar vermiş milletimizin sorunları hiçbir zaman azalmamıştır. Teknik buluşları ithal ederek gelişmeyi bekleyen kafa yapısı. Refahın zenginliğin ilerlemenin insanlık değerlerinin bizim dışımızdaki toplumlara ait olduğunu sanan çürük anlayışın bize katkısı elbette olmayacaktır.

Adaletsiz ve eşitsiz küresel ilişkiler ağı doğal olarak koyduğu kurallar olarak sermayeyi kendisine çekmiş, milletimizin hanesine işsizlik ve yoksulluk düşmüştür. Bunlar hala yaşanmakta ve sürmektedir. Hepimizin en başta düşünmesi ve cevabı üzerinde kafa yorması gereken bir soru vardır. Tarihin belirli bir döneminde sahip olduğu kuvvetinden dolayı dünyayı titreten ülkemizin şuanki durumu ortadadır. Bundan bir asır önce hangi sorunlar vardı ise bugün benzerleri yok mudur? Titreyip kendimize ne zaman geleceğiz? Birbirimizi daha hangi şartlar altında kucaklayacağız. Balkanları elimizden koparanları Ermenileri üzerimize gönderenleri ve kutsal toprakları oyunlarla elde edenleri biz hiç hatırımızdan çıkarmadık. 1919'da hangi tezgahlar var ise emin olun bugünde aynıları var. Bugünde masum kavramlarla yarım kalan işlerini tamamlamak için faaliyet içinde olduklarını iyi biliyor ve muhatap oluyoruz. Esasen kavramların istismar edilmesine çok da şaşırmamak lazımdır. Dün de milletimizi bölmeye çalışanlar vardı bugün de aynı gruplar faaliyet içinde. Türk Milleti'ne duyulan kin ve tahammülsüzlük dün de var dı bugünde varlığını sürdürmektedir. Uzaya kadar hakimiyetlerini yayıp yeni elementler bularak dünyanın dönüşünü etkileyenler varken biz hala kendi iç meselelerimizle uğraşıyoruz.

Millet olarak karşımıza dikilen engelleri aşamadığımızdan sorunlarımızı bir türlü çözemiyoruz. Bugün geldiğimiz bu aşamada insanımız güvensiz ve korkular içindedir. Bugünden endişeli yarından karamsardır. Tahammül etmemizin artık imkansız olduğu bu çarpıklıktan bir an önce kurtulmamız için tek yürek ve tek bilek olmamız zorunludur.

Ülkemizin her alanında sorunlar artmakta ve yaygınlaşmaktadır. Özellikle AK Parti iktidarları boyunca Türkiye'ye bu dar ve çıkmazın dibine kadar düşmüştür. Bu büyümelerin yalnızca sözde kalacağı açıktır. Muhatap kaldığımız sorunların üstesinden gelebilmemiz için meseleleri tarafsız olarak ele alacak zihni faktörlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Siyaset bedel ödememek maksadıyla umut pompalamayla çalışmanın iktidar partisine hiçbir faydası olmamıştır. 2005’e kadar Türkiye ekonomisi artan bir oranda büyüdü. Sonra da büyümesi yavaşladı. Büyüme hızı hem potansiyelinin hem de muadillerinin gerisine düşmüştür. AKP hükümet olduğunda ülkemizle benzer şartlara sahip 149 ülke arasında Türkiye 29. iken 2009’da 136. sıraya inmiştir. 2011 bütçesi AKP’nin hazırladığı son bütçe olacaktır

Eğer Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olmasını istiyorsak sorunları çözmeliyiz. İşte MHP buna taliptir

 

Etiketler :