Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

"Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse TSK'nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır"- "Terörle mücadelede destan yazan bir...

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İkazen diyorum ki; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman TSK'nın ve İçişleri Bakanı'nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum." dedi.

Bahçeli, partisinin Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada, Anadolu Ajansının kuşkulu bir muhabiri tarafından, İçişleri Bakanı’yla ilgili hükümetin iki üyesine yöneltilen ısmarlama sorunun, birden bire gündeme oturduğunu söyledi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine ilişkin genelgeleri haksız ve hukuksuz şekilde eleştirerek, sosyal medyadan açıklamalarda bulunan, bu suretle görevinin sınırlarını katbekat aşan Viranşehir Savcısı'nın durumunun da bir başka üzerinde durulması gereken muammalı konular arasında olduğunu belirten Bahçeli, adeta düğmeye basılmışçasına şaibeli ve şüphe uyandıran olayların üst üste çakıştığını, biri biterken diğerinin tedavüle sokulduğunu vurguladı.

Özellikle FETÖ'ye, PKK'ya ve milli bekayı tehdit eden ülkelere yönelik sağlam duruşlarının, iç ve dış işgal cephesinin safında toplananları rahatsız ettiğini ifade eden Bahçeli, devleşmiş millet iradesinin çözülmek ve dağıtılmak istendiğini dile getirdi.

-"Oyun büyüktür, kirlidir"

Bahçeli, son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, gündeme taşınan melun iftiraların, Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınmasının mümkün olmadığını bildirerek, şöyle devam etti:

"Lütfen dikkat buyurunuz; terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması tehditlerin doğduğu alanlarda cesaretle yapılırken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları hain bir amaca matuftur. Hiç kimse aklımızla alay etmesin, sabrımızı yanlışa yormasın, zira biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü şahsiyetini, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek üzerine ifa edilen şirret kampanyayı görüyor ve takip ediyoruz. Türkiye’nin önünü kesmek için yarış halinde olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki, ele ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir.

Tekraren uyarıyorum; oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Libya'daki müessir varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Milli davamız Kıbrıs'taki mukavemetimizin, eşit ve egemen iki devlet kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar. Doğu Akdeniz’deki tavizsiz duruşumuzdan korkuyorlar, intikam taassubuyla yanıp kavruluyorlar. Suriye’de, Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar, güney sınırlarımız boyunca hayalini kurdukları terör devletinin suya düşmesinden ileri düzeyde gocunuyorlar."

- "Deliye dönüyorlar"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin mazlum toplumlara, masum çocuklara, hakkı gasbedilmiş gariplere vicdan seferberliğiyle kol kanat germesinden memnuniyetsizlik duyulduğunu anlatarak, "Boyun eğmediğimiz, 'tamam' demediğimiz, alttan almadığımız, al bayrağın solmasına müsaade etmediğimiz için deliye dönüyorlar, sürekli açığımızı ve zaaf anımızı kolluyorlar. Terörist elebaşları Sofi Nurettin ile Aydın Şimşek’i gömdük ya, işte bunu hazmedemiyorlar." dedi.

Allah’ın izniyle Kandil’e Türk bayrağını dikeceklerini dile getiren Bahçeli, "İşte bunun için çıldırıyorlar, çılgınlık peşinde koşuyorlar. Siyasi taşeronlarına, '128 milyar dolar nerede sorusunu sorun' dediler, tutmadı. 104 emekli amirale bildiri yayınlattılar, hiç kimse yemedi. Kovid-19 salgınıyla mücadeleyi sekteye uğratmak için her yolu deneyin talimatı verdiler, olmadı. Cumhur İttifakı’nı karalayın, Türkiye’yi kötüleyin, ekonomiyi kötümserliğin tüneline sokun diye iş birlikçilerine tembihte bulundular, küçük bir azınlık haricinde inanan çıkmadı. Şahsım hükümeti, tek adam rejimi, otoriter sistem, yönetilemeyen ülke propagandalarını servis ettiler, başaramadılar." diye konuştu.

Bahçeli, çabaların boşuna, heveslerin beyhude olduğunu çünkü Türk milletinin, Cumhurbaşkanı’nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının sonuna kadar destekçisi olduğunu belirtti.

-"Karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar..."

"Türkiye; sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu, kabileler toplamı, suç ve cinayet örgütlerinin tasallutu altındaki bir ülke değildir, hiçbir zaman da olmamış ve olmayacaktır. " ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hakikaten bir suç varsa, bu suç tevsik edilmişse, suçluların objektif delil ve belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Bundan ürkmeye, çekinmeye gerek de yoktur. Ancak karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar, zalimlerin dolduruşuna gelip, ülkemizin haysiyetini iki paralığa çevirmek için konuşan ve konuşturulanlar iki dünyada bunun hesabını muhakkak vereceklerdir. Bundan kaçış ve kurtuluş imkansızdır.

İkazen diyorum ki; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse TSK'nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman TSK'nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez.

TBMM Başkanlığı görevini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir. Bu meselede tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere destek vermektir. Buna da vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş hiç kimsenin hakkı yoktur."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.