Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

"Devletin hükmü şahsiyetini tanımayan, devlet adabını takmayan ve bu suretle 'İstanbul Kanalı'nın parasını ödemeyeceğim' diyen bir şahıstan devlete baş olamaz. İstanbul Kanal Projesi'ni samimiyetle destekliyoruz. Bu proje Türkiye'nin...

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Devletin hükmü şahsiyetini tanımayan, devlet adabını takmayan ve bu suretle 'İstanbul Kanalı'nın parasını ödemeyeceğim' diyen bir şahıstan devlete baş olamaz. İstanbul Kanal Projesi'ni samimiyetle destekliyoruz. Bu proje Türkiye'nin ve İstanbul'umuzun gücüne güç katacaktır." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada güç blokları arasındaki gerilim yoğunlaşırken, çok kutuplu bir dünyanın ekonomi-politik tasarımıyla birlikte siyasal dizaynın da özellikle Türkiye aleyhine cereyan ettiğini söyledi.

Türkiye'nin, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde yine ihmal edildiğini belirten Bahçeli, zirve metninde, Türkiye'nin tam üyelik hedefine hiçbir atıf olmadığını aktardı. Bahçeli, adalet değerlerinden tamamen kopan AB'nin, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de tek taraflı hareketlerden uzak durmasını, aksi halde yaptırımların devreye gireceğini söylemesini, "ileri düzeyde bir tehdit" olarak niteledi.

Türkiye'nin insan hakları ve demokrasi konusunda bir ilerleme iradesi taşımadığının da iddia edildiğini kaydeden Bahçeli, "Anlaşılan AB ile ilişkiler düğümlenmiştir. Mazlumlar, AB'nin gündem başlıkları arasında yer almamıştır. Bu çıkar ittifakı para vererek 'göçmenleri Türkiye'de nasıl tutarım' arayış ve amacındadır." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen haftaki grup konuşmasında garip bir açıklama yaparak, "Suriyeli göçmenleri yurtlarına göndermek için ihtiyaç duyulan finansmanı AB'den alacaklarını ve kendisine söz verildiğini" söylediğini anımsatan Bahçeli, "Bu neyin sözüdür? Bu söz nasıl verilmiş, hangi yetkiyle alınmıştır? Türkiye'nin Suriyeli mültecilere konut yapması dahi AB tarafından kabul edilmemişken, Kılıçdaroğlu'nun söz almasını nasıl yorumlamak lazımdır?" sorularını yöneltti.

Bahçeli, "AB'ye üyeliğimiz oldu oldu, olmazsa kendi yol haritamızı kendimiz çizeriz, kendi söküğümüzü kendimiz dikeriz, başkent Ankara'nın kriterleriyle insanlık aleminde biz de varız demeyi sürdürürüz." görüşünü paylaştı.

- "Şerefsiz oldukları ayan beyan ortadadır"

ABD'de "Türk Demokrasi Projesi" adıyla yeni bir düşman kamp kurulduğunu ve bu şer odağının kendisini "Türkiye'nin son zamanlarda demokrasiden otoriterliğe dönüşmesine cevap olarak oluşturulmuş, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan uluslararası politik örgüt" olarak tarif ettiğini vurgulayan Bahçeli, "Partizan değillermiş, fakat şerefsiz oldukları ayan beyan ortadadır." ifadesini kullandı.

Bir ara "Dalton" diye de tanımladıkları sabıkalı kovboy Bolton'ın ise "Türkiye'de alarma geçmenin vakti geldi" diyecek kadar şizofren belirtileri gösterdiğini dile getiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar Türkiye'ye demokrasi getireceklermiş. Kılıçdaroğlu da zamanlamaya dikkat ediniz, geçtiğimiz hafta İstanbul'da yaptığı konuşmada Türkiye'ye dostlarıyla beraber demokrasi getireceğini ifade etmişti.

15 Temmuz'da hükümet devrilirse üzülmem diyen at hırsızı Dalton 'alarma geçmenin vakti geldi' sözleriyle, kime mesaj veriyor? Kimlere sinyal yakıyor? Bu derneğin görünmeyen, ismi paylaşılmayan üyesi olduğundan kuşkulandığımız Kılıçdaroğlu'na yeni bir talimat listesi mi dayatıyor? Alarma geçip de ne yapacaksınız? Neyi planlıyorsunuz? Yeni kaos planlarını mı devreye sokacaksınız? Bu ne alçaklıktır? Bu nasıl bir ahlaksızlıktır? Küstahlığın bu derecesi nasıl sineye çekilecektir? Bunlar Türkiye'yi ne sanıyor? Hodri meydan, haydi geçin alarma, Allah şahit olsun, geçtiğiniz anda yerin yedi kat dibine alarm vere vere girmeyi peşinen hesaba katın, bunu da göze alın. Öyle yağma yok, Türkiye'de alarma geçmek, yani 'demokrasi' diyerek demokrasi dışı arayışları teşvik etmek emperyalizmin yerle yeksan edilecek kumpasıdır. Seçimlerin öne alınma taleplerinin, İP Başkanı'nın Rize'deki provokasyonlarının, İzmir HDP il binasında yaşanan cinayetin, suç ve terör örgütlerinin faaliyetlerinin, FETÖ güdümüyle başını kaldıran bunak Dalton ve ekibinin sözde demokrasi projesinin ara unsurları olduğunu görüyor ve değerlendiriyoruz.

Ülkemizi her türlü müdahaleye müsait hale getirme hususunda bir mücadelenin tedavülde olduğunu öngörüyoruz. Türk siyasetine sürülmek istenen lekeleri, Meclis'in mehabetini tartışmaya açma girişimlerini bu kapsamda ele alıyor ve Türkiye'nin beka düzeyinde bir psikolojik harekata maruz kaldığını düşünüyoruz."

- "Gizemli ve gizli tutulan Cumhurbaşkanı adayı kimdir?"

Bahçeli, geride bırakılan üç yıllık süre zarfında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, devlet yönetimine denge ve sürat, kuvvetler ayrımına da derinlik ve netlik kazandırdığını belirtti.

Dünya siyaset tarihinde, kansız, kavgasız, kargaşasız, ilaveten demokratik katılım ve çoğulculuk prensiplerine müzahir bir sistem değişikliğinin nadiren görüldüğünü vurgulayan Bahçeli, Türkiye'nin bunu başardığını dile getirdi.

Bahçeli, "Yeni hükümet sistemi refah, bereket ve bolluk demektir; huzur, ufuk ve umut demektir; istikrar, irade ve dik duruş demektir. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem arayışları israftır, iflastır, inkardır, ilkelliktir, hatta izansızlık ve insafsızlıktır." sözlerini sarf etti.

İYİ Parti'nin görüşüne göre, seçim ittifakı yerine sistemi iyileştirme ve güçlendirme adına "koalisyon protokolü" öngörüldüğünü kaydeden Bahçeli, "Madem bu kadar koalisyon protokolü yapmaya meraklılar, o halde milletimizin karşısına çıkıp hangi partilerle, hangi ölçekte ve hangi hedefler çerçevesinde koalisyon yapacaklarını açıklasınlar da bilelim ve öğrenelim." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:

"2023 yılındaki seçimlere ortak adayla mı, yoksa ayrı ayrı mı girecekler? Ortak adayla gireceklerse, bu gizemli ve gizli tutulan Cumhurbaşkanı adayı kimdir? Bu kapsamda bir isim üzerinde uzlaşma sağlanmış mıdır? Hadi hükümet oldular diyelim, kabineyi hangi partilerle kuracaklar? Dostlar koalisyonunun ana çatısını kimler oluşturacak? Zilletin istediği kabine kuruldu varsayalım, peki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden dönmek için Türkiye hemen halkoylamasına sürüklenmeyecek midir? Değilse siyasi takvim nasıl işleyecektir? Halkoylaması gününe kadar geçen sürede dostlar koalisyonu ne yapacaktır? Hiç mi imza atmayacaktır? Ülkede yaprak da mı kımıldamayacaktır? Sözgelimi halkoylaması yapıldı ve istedikleri gibi sonuç çıktı, bu halde yeniden bir seçim yapılması da mecburi olacaktır. Anlayacağınız seçimler halkoylamasını, halkoylaması da seçimleri kovalayacak ve Allah muhafaza Türkiye'nin on yılları kaybolup gidecektir. Zillet ittifakı sisli ve sinsi bir gölgedir. Belirsiz bir siyaset köhneliğidir. Ne dediği, ne yaptığı, neyi hedeflediği belli olmayan güvenilmez siyaset odağıdır.

Türk milleti sonu meçhul bir maceraya atılmayacak, emin olduğu, güven duyduğu, milli ve yerli siyaset mimarisi olan Cumhur İttifakı'na sonuna kadar destek verecektir.

Devletin hükmü şahsiyetini tanımayan, devlet adabını takmayan ve bu suretle 'İstanbul Kanalı'nın parasını ödemeyeceğim' diyen bir şahıstan devlete baş olamaz. İstanbul Kanal Projesi'ni samimiyetle destekliyoruz. Bu proje Türkiye'nin ve İstanbul'umuzun gücüne güç katacaktır. Mezkur projeden dönülmesini, yüklenicilere para ödemeyi rafa kaldıracak her türlü engelleme ihtimalini dikkate alarak yasal bir güvenceye kavuşturmalıyız. Hatta İç Su Yolları projesi hazırlayarak, Kızılırmak'ı esas alan 'Kızılelma İç Deniz Yolu'; Yeşilırmak'ı dikkate alarak 'Yeşil Kuşak İç Deniz Yolu' projelerini hayata geçirebiliriz. Yapılanı yıkmak cinayettir. Varsa gücün, varsa zekan, varsa hazırlığın daha iyisini yaparsın. 'Ödemem, yaptırmam, iptal ederim' kisvesi altında proje hasımlığına soyunmak müflis siyasetçilerin harcıdır. Dostları tarafından kulağına fısıldanan yalan yanlış bilgi kırıntılarıyla çarkı felek gibi dönen bir şahsın zihniyetine bu devletin yönetimi kesinlikle emanet edilemez. Kılıçdaroğlu, 'hazırlanın altı ay içinde iktidardayız' diyor. Nasıl olacak bu Sayın Kılıçdaroğlu? Bu altı ayın sırrı, esbabı mucibesi nedir? Gündemde seçim meçim yokken iktidara nasıl geleceksin? Sen gelsen gelsen dolduruşa gelip tuzağa düşersin. Muhtemelen dostların sana fazla narkoz vermiş, suyuna ilacı fazla karıştırmışlar, bu nedenle sanrı nöbetleri geçiriyorsun, histeri krizindesin, hayaller görüyorsun, düşmana dost muamelesi yapıyorsun."

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.