Bahçeli'den doktor döven vekile sert tepki

Bahçeli'den doktor döven vekile sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık olağan grup toplantısında yaptığı konuşmada, doktor döven BDP'li milletvekiline sert tepki gösterdi: "Dağdaki arkadaşlarına özenerek..."

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı konuşmadan satırbaşları şu şekilde;

Dün millet egemenliğinin ve bu doğrultuda açılan TBMM'nin 92. yıldönümünü kutladık. Milli egemenliğin milletimiz nezdindeki karşılığı bağımsızlık ve demokrasidir. Top seslerinin Ankara'dan işitildiği bir anda bile direncini kaybetmeyen çatı, milli mücadelenin merkez üssü olarak milletin ihlassondakika kalbinde eşsiz bir yer edinmiştir. Milli mücadele milliyetçi bir karşı duruştur. Egemenliğin yegane sahibi milletimize sadakatin somut halidir. Bağımsız yaşama kararlığı buradan yurdumuzu aydınlatmış ve milletimizin ülküleri diri ve canlı kalmıştır. Fikirlerinde çeşitlilik olsa da, vatan ve millet konularında tam bir ittifak sağlanmıştır.Böyle bir örneği küçümsemek her daim sonuçsuz kalacaktır. Vekillerin özgürlüklerini kısıtlayan her türlü müdahaleye göz yummaız mümkün olmayacaktır. Hala tutuklu bulunan milletvekillerinin mağduriyetleri giderilmelidir. TBMM Başkanı'nın parti gruplarıyla görüşmeleri olumlu sonuç vermelidir.

Başbakan Erdoğan'ın bizim sorunumuz değil diye ipe un sermesi doğru değildir. Sözde ileri demokrasi denilerek bölücü militanlarına ateşkes çağrısı ihlassondakika yapılması öncelikle TBMM'nin varlığına vurulan darbe ve kaygısızlık olarak değerlendirilir. Karar uygulamalarında Ankara'nın menfaatlerinden çok başka başkentleri savunmaları bize göre doğru değildir. Kartpostal milliyetçiliği, dekor milliyetçiliği hesap vermelerine engel değildir.

AK Parti'nin propagandasını yaptığı sağlık sorunları. Gerçekle bağdaşmayan sanal başarıları doktorlarla hastaları birbirine düşürmüştür. Hükümetin sağlıkta dönüşüm projesi vatandaşın gözünü boyamak için gereksiz içi boş bir konudur.

Sağlık hizmeti verenlerle hasta yakınlarını birbirine düşürmüşlerdir. Parası olanın yararlanacağı parası olmayanın ezileceği bir düzene çevrilmiştir. Yeşil kartların azaltılması çilelerin fazlalaşması sigorta için fazla primler ödenmesi vatandaşlarımızı perişan etmiştir.

Sorunlar büyüyünce doktorları bahane olarak göstermesi tam gün yasası adı altındaki kirlilikleri örtmeye çalışmaktadır. Hastalarla birlikte aileleri gergin ve stres altındadır. Türkiye gittikçe derinleşen bir kavga ortamı yaşamaktadır. Huzursuzluk hali her alana sıçrtamıştır. AK Parti hükümeti haddinden fazla geçmişe ihlassondakika saplandıkça, geçmişle yüzelşmeyi her şeyin önüne koydukça toplum birbirine düşmekten kurtulamamaktadır. Devamlı arkasına bakan, kin ve öfkesiyle geleceği karartan AK Parti zihniyeti kardeşliğin dejenere olduğunu bir türklü fark etmemektedir. İktidar partisi yarınları planlamaktan acizdir. Gaziantep'te doktorumuzun katledilmesini bu tahammülsüzlük sonucudur. Şifa dağıtan, hastalarını iyileştirmeye çalışan sağlık görevlilerinin karşılaştıklarım saldırıları kınıyorum. Bu vaka, AK Parti'nin sağlık politikalarının eseri ve anlam bunalımlarının hazin bir örneğidir.

Van'da da bölücünün meclis uzantısı bir partinin milletvekili tarafından şiddete maruz kalmasını kınıyorum. Bu çürümnüş şahsın doktora el kaldırmasının karşılıksız bırakılmamasını diliyorum. Bu zihniyetin besin kaynağının en olduğunu açıkça göstermiştir. Bu çapulcunun ihlassondakika yakası bırakılmamalıdır. AK Parti'nin iftiharla propagandasını yaptığı sağlık alanındaki reformlar da işin bir diğer yanı. AK Parti'nin çizdiği pembe sağlık politikaları hasta ve doktor arasındaki ilişkiyi zedelemiştir. bu politikalar vatandaşın gözünü boyamak için yapılmış bir uygulamadır. Hükümet milletimizin sağlık alanındaki taleplerini parası olanın yararlanacağı bir yüke çevirmiştir.

Doktor hemşireler mutsuzdur, hastalar ve hasta yakınları umutsuzdur. AK Parti ise sağlığı özelleştirerek satma çabasındadır. AK Parti hükümeti milletimizin sağlığıyla oynamaktadır. Canına kast etmekte, yoksul kardeşimizi avutmaktadır. Başbakan ısrarla sağlıkta bizim bir türlü göremediğimiz gelişmelerden bahsetmektedir. İlaçlar ve hastane üzerinden yandaşlar cebini doldurmaktadır. Bir tek vatandaşımızın dahi sağlığı tesadüflere terk edilmemelidir. AK Parti hükümetinin, dış politika alanındaki savrulmaları her gün aşama kaydetmektedi.r Başbakan Erdoğan takılmış plak gibi Suriye'yi diline dolamaktadır. Dünyanın Suriye'deki olaylara umursamaz davrandığını bıkmadan tekrar etmektedir. Demorkasiden bahsederken tenakuza düşmekten kendisini alamamıştır. Başbakan aynı vizyonu paylaşmaktan mutluluk duyduğu Katar ve Suudi Arabistan'da demokrasinin 'd' sinin bulunmadığını bir türlü idrak edememiştir.

Suriye'nin içişlerinden sonra Irak'a el atan zihniyetin arkadaki güçlerin içine çekildiği görülmektedir. Geçen hafta Kuzey Irak fitne başı peşmerge ülkemize teşrifte bulunmuştu. Dolmabahçe sarayında devlet başkanlarına yapılan muameleyle kendisine kucak açılmıştır. Başbakan Erdoğanın Barzani le görüşmesi sonrası açıkladığı demeçler de ilginç. Aziz dostuyla PKK terör örgütüyle ilgili yaklaşım tarzlarının örtüştüğünü ifade etmiştir.

Sanki bölücü örgütünün besleyicisi kendi değilmiş gibi silah çağı geride kaldı açıklamalarıyla dünden farklı bir noktada olduğunu göstermeye çalışmıştır.

Ne derse desin biz Irakın kuzeyindeki terör bataklığını muhafaza eden peşmergenin niyetini biliyoruz. Bize göre terörü sona erdirecek 5 maddelik yöntem vardır:

1 PKK terörüyle Kürt kökenli kardeşlerimizi ayrı tutacak bir politika uygulanmalıdır.

2 AK Parti hükümeti yıkım politikasından vazgeçmelidir.

3 PKK terör eylemlerine her şartta son vermelidir.

4 Elebaşları dahil tüm militan kadro silahlarıyla birlikte teslim olmalıdır.

5 Türkiye Cumhuriyeti'nin kendileri hakkında vereceği tüm cezalara katlanmalıdır.

Başbakan Erdoğan taviz verdikçe caniler şımarmakta ve ölüm saçmaktadır. Erdoğan'ın silahı bırakın masaya gelin çağrısının ardından çok geçmemiştir. Yıkım demokratik açılım olarak yutturulmaya çalışılmıştır. Kanlı terör örgütünün destekçisi ya Barzani'dir ya da Başbakan'ın bizzat kendisidir. Başka yorum şansı yok.

Barzani bu güne kadarki fikirlerinden dolayı pişman değildir, özür dilememiştir. Kaldı ki görüş ya da fikirlerinde herhangi bir fakrlılık göstermemiştir. Geçmişte terör konusunda askeri ihlassondakika operasyonların bir işe yaramadığını söyleyen Barzani yine aynı şeyi söylüyor. AK Parti zihniyeti tutarsızlıkların çekim alanından kurtulamamaıştır. 2007 yılının Şubat ayında peşmergenin Kürdistana alışın diyen sözlerini ciddiye almıyorum diyen dönemin dışişleri bakanı bugünün Cumhurbaşkanı, bugün o kişiyi Çankaya Köşkü'nde ağırlıyor' dedi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.