Kamuoyuna yaptığı açıklamalarda "Parti yönetiminin aldığı kararlara uyarız" diyen Deniz Baykal'ın, yakın çevresiyle yaptığı değerlendirmelerde ise son derece sert eleştiriler dile getirdiği ortaya çıktı.

'KAÇMA RİSKİ' İBARESİ

Yemin etmeme kararının yanlış olduğunu belirten Baykal, tutuklu vekiller için mücadelenin Meclis içinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Baykal'ın, "Girersin Meclis'e Genel Kurul'da mücadele verirsin. Bunun için de yasal düzenleme talep edersin. Bu yasal düzenlemenin başka kişileri (Murat Karayılan gibi teröristleri) kapsamasını önlemek için de 'kaçma riski bulunanlar' diye ibare konulmasını sağlarsın" dediği öğrenildi. Alınan yemin etmeme kararıyla partinin BDP çizgisine getirildiğini savunan Baykal'ın "BDP'yi taklit eder duruma düştük. Partiyi bile bile o çizgiye getirdi. BDP ile anılır hale geldik. O çizgiye düşmeden daha mantıklı hareket edilebilirdi" dediği kaydedildi.

'BASKIYA DAYANAMAZ'

Tutuklu milletvekillerinin durumlarının zaten yargı tarafından çözüme kavuşacağını belirten Deniz Baykal'ın "Yargı bu sorunu kendi içinde çözecek. Bu baskıya kimse dayanamaz. Hangi mahkeme, hangi siyasi irade dayanır? Nasılsa tıkanıklık çözülecek" dediği ifade edildi.

'PAYLAŞSAYDI'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yemin etmeme" yönündeki kararını, kendisinin de diğer milletvekilleri ile birlikte grup toplantısında öğrendiğini anlatan Baykal'ın "Genel Başkanlık yapmış biri olarak bu tecrübeden yararlanmasını beklerdim" diye Kılıçdaroğlu'na sitem ettiği de öğrenildi.

'KENDİNİ KANDIRMA'

Deniz Baykal, 12 Haziran seçim sonuçlarının ardından da Kılıçdaroğlu'na "Kendini kandırma" diye seslenmiş ve şöyle demişti: "Ortada CHP adına bir başarı yok. Benim genel başkanlığım döneminde yapılan son ankette CHP'nin oyu yüzde 29'du. Şimdi ise yüzde 26'ya indik. Biz oy kaybettik, AKP oyunu artırdı."