Bilal Erdoğan: Cumhurbaşkanımızın Arkasında Daha Güçlü Dursaydık Türkiye Daha Güçlü Olurdu
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında daha güçlü durulması gerektiğini belirterek, bunun Türkiye’nin gücünü artıracağını söyledi.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Cumhurbaşkanı'mızın kıymeti anlaşılacak elbette ama geç anlaşılmasaydı daha iyi olurdu. Şu 23 yılın ortalarında bir yerde bile Cumhurbaşkanı'mızın arkasında daha güçlü dursaydık, bugün biz çok daha güçlü olurduk." dedi.
Erzincanlı Sanayici ve İş İnsanları Derneğinin (ERSİAD) ev sahipliğinde "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programı düzenlendi. Beyoğlu'nda bir otelde düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programda konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın, toplumun kendini dünyada çok daha önemli bir yere koymak, motive olmak için adeta 21. yüzyıl dünyasına Türkiye'nin damga vurması iddiasının adı olduğunu söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin 25 sene önce 67-68 milyon nüfusa sahip olduğunu, milli gelirin de 200 milyar dolar olduğunu anımsatarak, "Geldiğimiz nokta ne oldu? 86 milyonluk Türkiye, milli gelir 1,5 trilyon dolar. Yedi kattan fazla büyümüş bir Türkiye." diye konuştu.
Kişi başına milli gelirin 3 bin dolarlardan bu sene itibarıyla 18 bin dolara geleceğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek. Cumhurbaşkanı'mızın dirayetli, kararlı liderliği tabii ki bütün farkı oluşturan o. Bugün uluslararası sistemde en saygı duyulan lider haline Cumhurbaşkanı'mız bu şekilde geldi. Ama o ekonomik güç sayesinde aynı zamanda Türkiye'nin etkinliğinin arttığını görüyoruz. Düşünün ki 1999-2000 yılında 200 milyar dolar ekonomi. Bugün sadece ihracatın 270 milyar doları geçmiş. Bugün onun üstüne 120 milyar dolar hizmet ihracatı, onun üstüne 64 milyar dolar turizm geliri. Yani dünyadan, bu kadar üretimine cevap alabilen bir ülke haline geldik."
- "Ekonomik imkanlar artınca siyasetin de dünyadaki tesiri artıyor"
Bilal Erdoğan, ekonomik imkanlar artınca siyasetin de dünyadaki tesirinin arttığını belirterek, "Milletçe bu duygunun arkasına hakkıyla geçmiyoruz. Bugün hala üç-beş kıytırık FETÖ'cü kaçtıkları, gittikleri ihanet merkezlerinden, hala Türkiye'de kamuoyunu sosyal medya üzerinden karıştırabiliyor. Hala abuk subuk, yalan, iftira dedikoduları Türkiye kamuoyuna yayabiliyor. Bunların FETÖ'cü olduğu belli, bunların hain olduğu belli, bunların alçak olduğu belli. Neden hala onların haberlerine itimat edebilen, onların haberlerini yayabilen insanlar var?" ifadelerini kullandı.
Bunların içinde iyi niyetli insan olmasının mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Niye biz gündemimizin vatan hainleri tarafından belirlenebilmesine izin veriyoruz? Niye Türkiye'nin gündemi, 'Birlik halinde biz bu 20 yıllık büyüme serüvenini bir 20 yıl daha sürdüreceğiz.' olmasın? Niye 1,5 trilyonluk Türkiye, 3 trilyonluk Türkiye olmasın? Bakın 23 yılda ortalama yüzde 5,4 büyümüş. Bu 23 yılda neler oldu? Böyle küçük bir özet yapsak herhalde, parti kapatma davası, global finansal kriz, yüzyılın en büyük global ekonomik krizi dünyada yaşandı, darbe girişimleri, 17-25 Aralık olayları, asrın felaketi dediğimiz depremler, pandemi, bölgemizdeki savaşları düşünün. Bütün bunlar olurken 23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz. Bütün dünya 3,3 büyürken, 200 milyardan 1,5 trilyona öyle çıkıyorsun. Bunlar olmasaydı 1,5 trilyon değil, 2,5 trilyon dolar olurmuşuz demek."
- "Biz Cumhurbaşkanı'mızı biraz daha güçlü kılsaydık, şu İsrail şu soykırımı yapamazdı"
Türkiye'nin daha da büyüyeceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye, belki ilk beş ekonominin arasına dünyada girebilecek bir enerjiyi taşıyor. Ama perspektifimizi genişletmemiz lazım. Şu birlik duygusu çok önemli. Dünyada bu ülkeyi temsil eden Cumhurbaşkanı'mıza kimse laf söyletmese ne olur? Neyimiz eksik? Cumhurbaşkanı'mızın arkasında durmaya değmez mi? Bu kadar bu ülkeye hizmet etmiş, ülkeyi buralardan buralara getirmiş, bugün dünyadaki en saygın liderlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanı'mızın arkasında hep beraber dursak ne olur, ne kaybederiz.
Cumhurbaşkanı'mızın kıymeti anlaşılacak elbette ama geç anlaşılmasaydı daha iyi olurdu. Şu 23 yılın ortalarında bir yerde bile Cumhurbaşkanı'mızın arkasında daha güçlü dursaydık, bugün biz çok daha güçlü olurduk. Biz Cumhurbaşkanı'mızı biraz daha güçlü kılsaydık şu İsrail, şu soykırımı yapamazdı. Ama biz adeta bu içimizdeki fitnelerle, bu içimizdeki kaypaklarla, bu içimizdeki hainlere verdiğimiz primlerle Cumhurbaşkanı'mızın gücünü, enerjisini azalttık. Bu ülkenin yurt dışındaki gücünü, enerjisini azalttık. Çok daha güçlü olabilirdik. Olacağız inşallah. Ama geç olmadan şu birliğimizi bir temin etmemiz lazım. Ondan sonra da ufkumuz, vizyonumuz."
- "Kolay yoldan zengin olanları örnek gösterdiğimiz zaman toplumu bozuyoruz"
Okullara ziyaretler yaptığını anlatan Erdoğan, gençlerde kolay yoldan para kazanma arzusu olduğunu belirterek, "Ülkemizde kolay yoldan zengin olmuş insanları örnek göstermemek lazım. Kolay yoldan zengin olanları örnek gösterdiğimiz zaman toplumu bozuyoruz." dedi.
Erdoğan, Türkiye'de doğurganlık hızının 1,5'in altına düştüğünü belirterek, "Normalde 2,1 olsa nüfusun yaş ortalamasını koruyorsunuz. 1,5'in altına düşmek demek Türkiye'nin hızla yaşlanması demek. Türkiye'de 10-15 yıl önce birinci sınıftaki öğrenci sayısı 1,5 milyonun üzerindeydi. Bugün 930 bin inanabiliyor musunuz? Düşmesi ne demek biliyor musunuz? 2100 yılında Türkiye'nin nüfusunun 50 milyonun altına düşmesi demek. O zaman 10 milyarlık dünyada 50 milyonluk Türkiye ne kadar tesirli olabilir? Ne kadar güçlü olabilir? Bu ekonomik mesele değil." diye konuştu.
"Türkiye Yüzyılı" dedikleri şeyin sadece ekonomik, uluslararası ilişkiler meselesi olmadığını, insanlık meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Dünyanın çok yerini gezdik. Dünyanın geleceğine böyle daha insani, insana daha değer veren, insanı merkeze koyan bir paradigma sunacak başka bir toplumsal oluşum yok." dedi.
- "Erzincan'ın en büyük zenginliği toprağı değil insanıdır"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Yüzyılı vizyonunun ülkenin gelecek hedeflerini kapsamlı şekilde kuşatan güçlü bir devlet perspektifi olduğunu belirtti.
Mumcu, "Bu vizyon kamu kurumlarımızdan, özel sektörümüze kadar tüm kesimlere Türkiye'nin ekonomik, teknolojik, bilim, kültür, sanat ve turizm gibi alanlarında açık, güçlü bir yol haritası sunmakta. Bugünün imkanlarını geleceğin iddiasıyla birleştiren bu yaklaşım hem milletimizin potansiyelini açığa çıkaran hem de Türkiye'nin küresel ölçekte söz sahibi olma iradesini güçlendiren bir çerçevedir. Erzincan bizim için de özel bir yere sahiptir. Tarihi derinliği, zengin kültürel dokusu, doğası ve girişimci insan kaynağıyla Türkiye Yüzyılı'nın güçlü şehirlerinden birisi olmaya adaydır." ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez de programı düzenleyenlere teşekkür ederek, gençler için inovasyonun ve AR-GE'nin önemine değindi.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, "Türkiye'de yaşanan değişim ve dönüşümün yereldeki en büyük yansıması Erzincan'da olmuştur. Asıl değişim insanın çocukluğunda, aile kodlarında ve şehir hafızasında başlar. Erzincan'ın en büyük zenginliği toprağı değil insanıdır. Erzincan'dan çıksanız da Erzincan sizin içinizden çıkmıyor, çıkamaz." diye konuştu.
İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, Erzincan'ın dayanışmanın en güzel örneğini sergilediğini belirterek, "Yeter ki insanımızın önünü açalım arkalarında kale gibi duralım. Bir insanın kendi karnını doyurmaktan aciz olduğu yerde 50 kişiye 100 kişiye ekmek veren eli öpülesidir. Üretime, istihdama katkı sunan iş insanlarımıza teşekkür ederim. Her gün dünden daha büyüyerek istihdamı, üretimi artırarak büyüyeceksiniz, gölgeniz büyüyecek." ifadelerini kullandı.
ERSİAD Başkanı Saim Bahadır da Türkiye'nin dört bir yanında sanayiden hizmet sektörüne, teknoloji üretiminden dış ticarete kadar geniş yelpazede faaliyet gösterdiklerini aktardı.
Kurulan işletmelerin on binlerce kişiye istihdam sağladığını vurgulayan Bahadır, "Bu işletmeler Türkiye ekonomisine önemli bir katma değer sağlamaktadır. Erzincanlı iş insanları, sadece Türkiye'de değil dünyaya üretim ve ticaret yapar hale gelmiştir. Dünyaya açılan kapılarımınız var. Dayanışmayı büyütmek, yeni yatırımlara ve yeni istihdamlara öncelik etmek için varız. Ülkemize, milletimize, Erzincanlımıza yakışır şekilde çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz." dedi.
Programa, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi eski futbolcu Mesut Özil, yargı mensupları, valiler ve farklı sektörlerin temsilcileri katıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.