Bize en az Suriye kadar Ürdün, Lübnan kadar yakın olan Katar'la da benzer şeklide yeni bir dönemin kapılarını aralamak istiyoruz. Türkiye'nin kapıları, Katar'lı yatırımcılara, turistlere, iş adamlarına ardına kadar açık olacaktır. Bundan kimsenin endişesi olmasın'' dedi. 

Four Seasons Otel'de yapılan Türk-Katar İş Forumunda konuşan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, bu coğrafyadaki her türlü gelişmeyi çok yakından izlediklerini, bölgedeki tüm ülke vatandaşlarını kardeşleri olarak gördüklerini söyledi.

Türkiye'nin küresel krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Erdoğan, şu anda da krizden çıkışa yönelik güçlü emarelerin görüldüğünü ifade etti.

Dünyanın en güçlü bankaları kriz karşısında başarısız bir sınav verirken, birçok ülkede milyarlarca dolarlık kurtarma paketleri hayata geçirilirken, Türk bankalarının tek kuruş kamu payını almadan krizden karla çıkma başarısı gösterdiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin krizden sonra kredi notu ilk kez artırılan tek ülke olduğuna işaret etti.

Erdoğan, 2002 yılında iktidara geldiklerinde Katar-Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin 24 milyon dolar olduğunu, 2008 yılı sonu itibariyle bu rakamın 1.2 milyar dolara çıktığını söyledi.

Katar'da izlenen Türk dizilerine de değinen Erdoğan, şunları söyledi:
''Katar'da izlenme rekorları kırdığını bildiğim Türk televizyon dizilerinin de etkisiyle Katar'lı kardeşlerimizin Türkiye'ye olan ilgilerinin daha da arttığını memnuniyetle görüyorum. Ancak ekrandan izlemek yetmiyor. Katar'lı kardeşlerimizi başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin 81 vilayetinde ağırlamaktan memnuniyet duyacağımızı da ifade etmek istiyorum.''

Her iki ülkenin de zor bir coğrafyada bulunduğunu belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Savaşların çatışmaların belirsizliğin hüküm sürdüğü bir bölgede ülkelerimizde istikrar ve huzuru temin etmek gibi gerçekten zor bir görevi başarıyla yürütüyoruz. Böyle zor bir coğrafyada işbirliği ve dayanışma, dünyanın hemen hemen her bölgesinden daha fazla önem arz ediyor. Türkiye ve Katar'ın her alanda işbirliğini daha da daha ileri boyutlara taşıyarak, hem kendi halklarına hem de bölgeye çok büyük katkılar sağlayabileceğine inanıyorum. Başta da belirttiğim gibi geçmişin ihmallerini bir kenara bırakmak ve geleceğe odaklanmak zorundayız.''