BM yanlış bir karar aldı

BM yanlış bir karar aldı

BM Güvenlik Konseyi'nde alınan kararı değerlendiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

BM Güvenlik Konseyi'nde alınan kararı değerlendiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu; "Bugün verdiğimiz oyla Tahran Anlaşmasının yürürlükte, masada kalması temin edilmiştir" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'ın nükleer faaliyetlerine yönelik bugün aldığı yaptırım kararlarıyla ilgili olarak, Türkiye'nin konuya ilkesel bir tutum içinde yaklaştığını, bölgesinde nükleer silah istemediğini, ancak barışçıl amaçlarla kullanılacak bir nükleer enerjiye de herkesin hakkı olduğunu savunduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kanal 24 televizyonunda katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, bugün BM Güvenlik Konseyinde yaptırıma "evet" diyenler de dahil birçok ülkenin Türkiye'nin Brezilya ile gerçekleştirdiği Tahran anlaşmasını büyük bir başarı olarak gördüğünü, yaptırım kararlarında dahi bu anlaşmaya referans olduğunu söyledi.

Viyana Grubunun bugün İran'ın nükleer programıyla ilgili gönderdiği mektuba da değinen Davutoğlu, bu mektupta da Tahran anlaşmasına atıf bulunduğunu, Tahran anlaşmasının çok yapıcı olduğu yönünde onlarca uluslararası metin bulunduğunu iade etti.

"Yaptırım kararının ardından Tahran anlaşmasının hükmü kaldı mı" şeklindeki soruyu yanıtlayan Davutoğlu, "Kaldı, aslında bizim bugün verdiğimiz oyla Tahran anlaşmasının yürürlükte, masada kalması temin edilmiştir" dedi.
Anlaşmanın bittiğine yönelik İran'dan şu ana kadar bir açıklama gelmediğine dikkati çeken Davutoğlu, "İran burada tümüyle yalnızlaştırılmış olsaydı ve biz Tahran anlaşmasının arkasında durduğumuzu deklare etmemiş olsaydık, İran ile müzakere zemini artık kalmayacaktı" diye konuştu.

Bu kararın Tahran anlaşmasının iptal edilmesi anlamına gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Hayır aksine. Biz muhteviyatını çok benimsemediğimiz için Viyana Grubu'nun zamanlama itibariyle bu mektubu göndermesini doğru bulmadık. Zamanlamasını da muhtevasını da doğru bulmadık. Cevap da verdik gayrıresmi olarak. Yarın da resmi olarak vereceğiz, ama bugün bu mektubun gitmesi bile aslında şu mesajı veriyor: 'Ben bu yaptırım kararını çıkartıyorum ama Viyana Grubu olarak İran'ın şu sorulara cevap vermesi durumunda İran ile Tahran anlaşmasını uygulamaya hazırım' demektir. Bu bilinçli şekilde yapılmış bir adımdır. Olumlu yönden bakarsanız Tahran anlaşmasının yürürlükte olduğunu da teyit etmiştir Viyana Grubu."
"Biz bu mektubu 10 gün öncesinden almayı tercih ederdik" diyen Davutoğlu, bu mektubun daha önce alınması durumunda belki yaptırımların engellenemeyeceğini, ancak uluslararası ortamın çok daha farklı olacağını belirtti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin kararının ABD ile ilişkilerde gelecekte bir sorun yaratıp yaratmayacağı sorusu üzerine, Tahran anlaşmasından sonra bu konudaki tutumlarının "billurlaştığını" ifade ederek, Türkiye'nin attığı her adımda ABD Başkanı Barack Obama'nın politikalarının önünü açtığını kaydetti.

Bu konuda Türkiye'nin tutumunun sürekli olarak Amerikan yönetimine aktarıldığını ve herhangi bir gizli gündemle hareket etmediklerini bildiren Davutoğlu, "tüm bu çabadan sonra, bir günde 18 saat süren müzakerelerden sonra kimsenin Tahran'da varılan anlaşmanın yok sayılmasını bekleyemeyeceğini" söyledi.

Yarın sabahtan itibaren bu konudaki diplomatik çabaların yoğunlaşarak artırılacağını bildiren Bakan Davutoğlu, ortada takip edilebilecek iki yol bulunduğunu; "siyasi liderlerin, yaptırım kararı sonucunda diplomasinin yolunu aşmak ve Tahran anlaşmasını uygulamaya koymak üzere İran ile masaya oturmayı düşünmesi ve İran'ın da Tahran anlaşmasının yanında duran iki ülkenin desteğini alarak müzakere sürecine katılması olasılıklarının olduğunu" söyledi.

Bu iki sürecin birarada yürümesi sonucunda, yaptırım kararının geçersiz olmasını umduğunu belirten Davutoğlu, bu konuyla ilgili olarak Amerika ile görüştüklerini kaydetti. Davutoğlu, "17 Mayısta Tahran'da atılan imzaların kaydının tarihe geçtiğini ve bunun unutulamayacağını, ancak yaptırım kararının geçmişte kalmasının mümkün olduğunu" ifade etti.
Lübnan'ın çekimser kalmasının Lübnan'daki hükümetin bekaası için önemli olduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye'nin çabalarıyla sağlanan Lübnan barışının çökmemesi için bu kararın gerektiğini bildirdi.

Tüm bu çabaların gözardı edilmesi halinde Irak, Afganistan ve Orta Doğu barış süreçlerini yürütmenin mümkün olmayacağını vurgulayan Davutoğlu, "Bütün bu resmi görmeden planlama yapmak mümkün değil, bugünkü yaptırım kararı da bu bölgesel etkileri göz önüne almadan alınan yanlış bir karardır" dedi.

Etiketler :