Bunun adı demokratik darbe

Bunun adı demokratik darbe

12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde, Türkiye, askeri vesayete karşı demokratik darbe yaptı.

12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde, ihtilal kanunlarının yerine daha demokratik ve özgürlükçü yasalara yüzde 58'lik oranla onay verdi. Demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkan halkın referanduma katılım oranı yüzde 78 oldu

Türkiye, kendi geleceğini oyladığı referandumda tercihini "daha fazla demokrasiden" yana kullandı. Anayasa Mahkemesi’nin ve HSYK’nın yapısının değiştirilmesini öngören düzenlemeleri de içeren anayasa değişikliklerine halkın yüzde 58'i "evet", yüzde 42’si ise "hayır" dedi.

Türkiye, dün tarihi bir referandumu gerçekleştirdi. Referandumdan AK Parti güçlenerek çıkarken, CHP beklentinin altında kaldı, MHP ise tabanını kaybetti. BDP Türkiye partisi olamama niteliğini korurken, sınırlı bir bölgede "boykot" kararına destek buldu.

YENİ ANAYASA İÇİN GÜÇLÜ IŞIK

AK Parti, referandum stratejisi açısından, kendi safında yer alanlar da dahil olmak üzere kendi dışındaki partilere bir referandum kampanyasının nasıl yürütüleceğine ilişkin siyaset tarihine geçecek önemli bir örnek verdi. Muhafazakârlar, demokratlar, milliyetçiler, liberaller, özgürlükçü solcular, hep birlikte, "demokrasi ve değişim" şemsiyesi altında toplanarak, "hayır" dışında hiçbir şey söylemeden, siyaset üretmeden siyaset yapma kolaycılığına kaçan siyasi partilere karşı önemli bir başarı elde etti. Komplekssiz bir şekilde bu kesimlere açılmayı başaran AK Parti, kendisi için istediğini alırken, ileride isteyecekleri için de ümidini yükseltti. "2011’de yeni anayasa" taahhüdünde bulunan Başbakan Erdoğan, yeni anayasa için en güçlü ışığı da referandumdan aldı.

CHP BEKLENTİLERİN ALTINDA

Referandumda "hayır" kampanyasının en önemli aktörü olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olarak girdiği ilk sınavda yaratılan beklentinin altında kaldı. CHP, yüksek tuttuğu beklentilerin altında kalırken, Kılıçdaroğlu, Baykallı CHP ile alınabilecek "hayır" oylarını ise yükseltti. Referandumda çıkan yüzde 42’lik hayır oyunun gücü ile Kılıçdaroğlu’nun 2011 seçimlerine CHP’nin başında girip girmeyeceği yönündeki tartışmalar da noktalandı, ancak referandumda oy kullanamayan Kılıçdaroğlu, uzun süre siyasi kulislerde hakkında en çok espri yapılan genel başkan olmaya aday.

SÜRPRİZİ MHP TABANI YAPTI

Referandumun sürprizi MHP tabanından geldi. MHP’nin Balgat’ta bulunan genel merkezinden yükselen "hayır" sesi, MHP’ye özellikle 29 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde oy vermiş MHP’lilerde yankı bulmadı. MHP tabanının, genel merkez yönetiminin aksine "evet" yönünde oy kullanarak, önemli bir mesaj verdi.

BOYKOT SINIRLI KALDI

Referandumda, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da "boykot" kararı alarak gövde gösterisi yapmak isteyen BDP, sınırlı sayıda ilde etkili olabildi. Bu illerde bazı vatandaşlar tehditlere rağmen gidip oy kullanmayı tercih ederken, kimileri de ülkenin kaderiyle ilgili rey kullanma, söz söyleme hakkını kullanmadı. BDP Türkiye partisi olamadığını bir kez daha ortaya koyarken, bir siyasi aktör olmayı da kendi eliyle reddeden bir pozisyon aldı.  

BİNGÖL YİNE REKOR KIRDI

Referandum sonucunda en çok 'Evet' oyu veren il Doğu ve Güneydoğu illerinden çıkarken, 12 Eylül anayasasına yüzde 95'le 'Hayır' diyen tek il olan Bingöl, bu kez referandum oylamasında yüzde 95 oranında 'Evet' oyu kullandı.

Yargı ideolojik bataktan kurtulacak

Referandum sonucunu "Kaybeden darbeci anlayış olmuştur'' sözleriyle değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de artık darbe heveslilerin hevesleri kursağında kalacaktır. Yargı ideolojik bataktan kurtulacak" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum sonrası ilk değerlendirmesini, "Türkiye Ramazan bayramının ardından demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır" sözleriyle yaptı. Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndaki konuşmasına Türk milletinin Ramazan Bayramı'nı kutlayarak başladı. "Türkiye Ramazan Bayramı'nın ardından demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır" diyen Erdoğan, "Aziz milletimiz takdir yetkisini kullanarak Anayasa değişikliği paketini onaylamıştır. Bu sonucun ülkemize ve bütün vatandaşlaımıza hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum" dedi.

BAŞIMIZ DİK ALNIMIZ AÇIK

Konuşması sık sık alkışlarla ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesilen Başbakan, şöyle devam etti: "İleri demokrasi ve hukukun üstülüğü mücadelemizde tarihi bir eşiği milletçe aşmış bulunuyoruz. Cumhuriyetimizi tam demokrasiyle taçlandırmak için sandıklarınbaşına gittik, özgür irademizle özgürlüğün, adaletin meşalesini birlikte tutuşturduk. Başımız dik, alınımız dik olarak gördük, halk oylamasında milletimizin iradesi tecelli etmiştir."

HAYIR DİYEN DE KAZANDI

"Evet diyenlerin iradesi de, hayır diyenlerin iradesi de, sandığa gitmeyenlerin tercihi de saygıdeğerdir" diyen Erdoğan, "Hiç kimsenin bu iradeyi küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur, olamaz" diye konuştu. "12 Eylül günü kazanan, demokrasimiz olmuştur. Demokrasinin, siyasetin ve milli iradenin gücü bugün kat be kat artmıştır" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Bugün evet diyenler de kazanmıştır, hayır diyenler de kazanmıştır. Çünkü, ileri demokrasi herkes içindir. Hak ve özgürlükler herkes içindir, hukukun üstünlüğü herkes içindir. Her bir vatan evladı bu akşam büyük bir kazanç içindedir. İsteseler de istemeseler de vesayetçi anlayış kaybetmiştir. Bugün bu akşam kaybeden darbeci anlayış olmuştur. Değişime ve değişimin getireceklerine direnen anlayış kaybetmiştir."

"Darbe anayasası ile kirlenen 12 Eylül tarihi veya başlayan süreç, bu halk oylamasıyla demokrasi için bir milat olarak tarihe bir parlak sayfa açmış, bu olumsuzluktan kurtulmuştur" diyen Erdoğan, "Türkiyede artık vesayet rejimi tarihe karışacaktır. Türkiye'de artık zihniyet itibarıyla darbe heveslilerinin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Türkiye'de artık milli iradenin gücü her türlü kirli oyunu bozacaktır.Türkiye'de artık çetelerden, terör örgütlerinden, karanlık odaklardan medet umanlar hayal kırıklığı yaşayacaklardır. Bugün halkoylamasından çıkan evet kararı, milletimizin demokrasi özleminin bir neticesidir" dedi.

HUKUK ÜSTÜN OLACAK

"Türkiye'de hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir döneme giriyoruz" diyen Erdoğan, "Artık üstünlerin hukuku olmayacak,  hukukun üstünlüğü olacak. Anayasa  Mahkemesi'nin,  HSYK'nın yapılarını demokratik ülkelerdeki işleyişlere uygun hale  getirdik. Yargıyı ideolojik bataktan, kast sisteminden kurtaracak, küçük bir azınlık kontrolündeki  kapalı devre işleyişi katılımcı bir anlayışla  değiştirecek süreci başlatıyoruz" dedi.

BİRİLERİNİ İNCİTTİYSEM ÖZÜR DİLERİM

Başbakan Erdoğan, 13 Eylül'ün yeni bir anayasa çalışmaları için bir milat olacağını vurgulayarak, "Yarından itibaren ilgili kurullarımızda değerlendirerek yeni anayasa çalışmaları  için nasıl bir yol izleyeceğimizi, nasıl bir yol haritası takip edeceğimizi kararlaştıracağız" dedi.

"Dünyanın dört bir yanından, okyanus ötesinden destek veren tüm kardeşlerimi destekliyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, "Ne yapayım, buradan okyanus ötesine mesajlar olduğuna göre, bizim de bu mesajı verenlere bir mesajımız olması lazım" diye konuştu. "Referandum sürecinde bir şekilde Türkiye yakın geçmişiyle yüzleşme imkanı bulmuştur" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Bu süreçte meydanlarda ekranlarda maksadını aşan beyanlar da oldu. Bütün bunların hepsini geride bırakmak, yepyeni bir sayfa açmak durumundayız. Şahsıma  yönelik, partime yönelik  ağır ithamlar, hakaretler ve şık  olmayan yakıştırmalar nedeniyle hakkımı helal  ediyorum. Eğer gerçekten ben de bu arada birilerini incittiysem özür diliyorum."

HABER: Seda ŞİMŞEK / ANKARA - BUGÜN

Etiketler :