Burma'da 4 milyon Müslüman ölümün eşiğinde

Burma'da 4 milyon Müslüman ölümün eşiğinde

2012 yazı Burma'da (Myanmar) ki Budist rejimin işlediği Müslüman katliamında yeni bir salgın dönemi olarak belirlendi. Budistler 1,8 milyon Rohingyalı Müslümanın yaşadığı Rakhan devletini işgal etti.

Güneydoğu Asya ülkesi Burma'da Müslümanlar soykırım tehdidiyle karşı karşıya. Onlarca yıldır cunta yönetiminin kışkırttığı Budist çetelerce katledilen Müslümanlar, şimdi de ülkelerinden toplu halde sürgün edilmek isteniyor.

İnsani Yardım Vakfı İHH'nın raporuna göre, Burma'daki son olaylarda binin üzerinde Müslüman öldü, 90 binden fazlası ise evsiz kaldı. Eğer İslam dünyası harekete geçmezse 4 milyon Müslüman daha yakında ölüme gönderilecek.

Güneydoğu Asya ülkesi Burma'da (Myanmar) geçtiğimiz haziran ayından buyana binin üzerinde Müslüman, askeri yönetimin kışkırttığı Budist çetelerce katledildi. Ülkede Müslüman nüfusun yoğun olarak bulunduğu Arakan bölgesinde her gün tecavüzler, ev yakmalar, toplu sürgünler ve katliamlar gerçekleştiriliyor. Burma'da onlarca yıldır askeri cunta yönetimi tarafından kışkırtılan ve 'Rakhin' olarak bilinen Budistler, 'Rohingya' adıyla bilinen Müslümanların üzerine salınıyor. Özellikle Arakan bölgesindeki Müslüman nüfusu sistematik olarak temizlemeyi amaçlayan Burma yönetimi, geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla 'soykırıma' adeta davetiye çıkardı.

Nisan ayındaki seçimler öncesi, 'Katliamlar duracak. Bütün etnik unsurlar barış içinde yaşayacak ' diyen ve bu sözüyle Müslümanların da desteğini alıp seçimleri kazanan eski cunta lideri, yeni Devlet Başkanı Thein Sein, verdiği sözden dönüp 'Müslümanları, isteyen ülkeye gönderebiliriz ' diyerek Arakan'daki 4 milyona yakın insanın sürgün edileceği mesajı verdi. Eğer İslam dünyası harekete geçmez ve Thein Sein'in onay verdiği katliam durdurulmazsa, Güneydoğu Asya ülkesi Burma'daki Müslüman nüfus adeta 'tarih' olacak. Zira evleri yakılan, tecavüz edilen ve adeta 'kaçmaya zorlanan' ve teknelerle okyanusu aşıp Bangladeş'teki kamplara gelen Müslüman halk, bir süre sonra 'ölmek için dua edecek' noktaya geliyor. İnsani Yardım Vakfı İHH'nın Burma'ya dair hazırlanan rapor bölgedeki kritik durumu gözler önüne seriyor.

'BİZİ ANCAK ÖLÜM KURTARIR'

Bangladeş'e sığınmış Arakanlı mültecilere yönelik yardım faaliyetlerini 10 yıldır düzenli olarak sürdüren İnsani Yardım Vakfı İHH, Burmalı Müslümanların durumu ile ilgili geniş kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapora göre bölgedeki son olaylarda 1000'den fazla Müslüman hayatını kaybetti, 90 binden fazla Müslüman da evsiz kaldı veya göç etmek zorunda bırakıldı. Son tespitlere göre Burma'daki Arakan bölgesinden kaçan çok sayıda mülteci komşu ülke Bangladeş'teki kamplara sığındı. Ancak tahayyüllerin ötesinde olumsuzluklar barındıran bu kamplarda yaşam Arakanlı Müslümanların geleceğe dair umutlarını tüketiyor. Uzun süredir bu kamplardan birinde yaşayan 75 yaşındaki Kala'nın dilinden dökülen 'Bizi bütün acılarımızdan kurtaracak olan ölümü bekliyoruz ' sözü bu durumun en somut yansıması olarak göze çarpıyor. Durumu daha da trajik hale getiren nokta ise Bangladeş'in haziran ayından bu yana ülkeye sığınan mültecileri kabul etmemesi ve ülkede bulunan mültecileri de geri göndermeye başlaması oldu.

BURADA ŞİDDET SİSTEMLİ BİR POLİTİKA

İHH raporunda Burma'daki şiddetin bir devlet politikası olarak sistemli halde devam ettiği vurgulanıyor. BM ve uluslararası kuruluşlarının Burma hükümetine Müslümanlara yönelik baskılarını sonlandırması için adım atması çağrısında bulunulan raporda okyanusu geçerek Bangladeş'e sığınmış Arakanlı Müslüman nüfusunun 550 bini aştığı belirtildi. Yüzbinlerce Müslüman, Endonezya, Malezya ve Bangladeş gibi komşu ülkelerde bulunan kamplarda çok zor koşullar altında yaşıyor. Hatta bu ülkeler, topraklarında bulunan mültecileri de Burma'ya geri iade etmeye çalışıyor.

Burma (Myanmar) Devlet Başkanı Thein Sein, Müslümanlara yönelik zulmün baş destekçisi olarak dikkat çekiyor. Sein, en son 'Müslümanları, isteyen ülkelere göndereceğiz ' açıklaması yaptı. Ülkedeki milyonlarca Müslüman katliamların artmasından endişe ediyor.

Yüzlerce köy talan edildi

Arakan'daki katliam 3 Haziran 2012'de başkent Akyab'ta 10 Müslümanın Budistlerce öldürülmesi sonrası başladı. Yüzlerce Müslüman, baskıları ve cinayetleri protesto edince Burma polisi ve fanatikler katliama girişti. 300'ü aşkın Müslüman köyü yakıldı, 1000'in üzerinde insanın canına kıyıldı. Kundaklamalar sonucu 90 bini aşkın kişi de evsiz bırakıldı. Burma'da özellikle geceleri adeta Müslüman avı başladığı belirtiliyor.

İki arada bir derede

Burma'ya komşu Bangladeş'te 500 binin üzerinde Müslüman sığınmacı bulunuyor. Mülteci kamplarındaki yoğunluktan ötürü Bangladeş hükümeti ise gelenleri geri göndermenin yolunu arıyor. Evleri yakılmış Arakanlı Müslümanların son çare olarak geldikleri kamplarda reva gördükleri muamele de cabası. Mültecilerin birçoğu insanlıkdışı şartlarda adeta ölümü bekliyor.

Arakan'da işkencenin her türlüsü mevcut

Bölgeden yeni dönen İHH heyetinin Arakanlı Müslümanlarla ilgili hazırladığı rapor sistematik katliamı gözler önüne serdi. Bölgede Müslüman ölümlerinin her gün meydana gelmekte olduğunu belirten rapora göre, Burma yönetiminin hapsettiği kişi sayısı meçhul. Çok sayıda Müslümanın ülkedeki hapishanelerde işkence gördüğü belirtilen raporda vurgulanan bir başka husus ise 'tecavüz' vakaları. Özellikle Arakan bölgesindeki Müslüman kadınlara sistematik olarak Budist çetelerce tecavüz ediliyor. Tecavüzden kurtulmak isteyen kadınların ise önünde iki seçenek bulunuyor; ya köyünü ve ülkesini kalıcı biçimde terk etmek ya da ölüm.

İHH raporuna göre Burma'da Müslümanlara karşı ayrımcı uygulamalar artık 'mutad' bir hale gelmiş. 'Rohingya' olarak bilinen Müslüman kesimin sokağa çıkması bile yasak. Arakan bölgesinde İslam kültürüne ait ne varsa talan ediliyor. Camiler ve mescitlerin yanında Budist çeteler, Müslüman köylerini de toplu halde yakıyor.

ÖLENE DE DOĞANA DA VERGİ

Bunların yanında, Burma'da doğan ve ölen her Müslüman birey için vergi toplanıyor. Her aile, yılda en az bir kez toplu halde fotoğraf çektirip devlet yetkililerine teslim etmek zorunda bırakılıyor. Burma'da bir Müslüman, bir köyden diğer köye gitmek için bile 'vergi' adı altında 'haraç' ödemek zorunda bırakılıyor. Müslüman bireylerin evlenebilmeleri de burada haraca bağlanmış. Devletin belirlediği miktarı ödeyebilenler çıkacak izin kağıdını yıllarca beklemek zorunda bırakılıyor; ödeyemenler ise zaten evlenemiyor. Tüm bunlara karşın evlenmeyi göze alan gençler ise çareyi komşu Bangladeş'e kaçmakta buluyor. Fakat komşu ülkede mülteci olmanın çilesi de adeta ölümle eşdeğer.

Kayıkla ölüme gidiyorlar

Evleri yakılan, işkence gören ve tecavüze uğrayan Burmalı Müslümanların çoğu, çareyi komşu ülkelere sığınmakta buluyor. Binlerce kişi kayıklara binerek okyanus dalgaları arasında Bangladeş'e gitmeyi göze alıyor. Birçok kadın ve çocuk ise kayıkların batmasıyla birlikte boğularak can veriyor.
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum