
Cezayir'de Türkiye sevdası...
Buranın insanında gördüğüm Türkiye sevdasını başka hiçbir kardeş ülkede görmedim.
Dostlar;
Cümlenize kardeş ülke Cezayir'den selamlar olsun.
Bir iş kurma vesilesi ile geldiğim ata yadigarımız güzel ülke Cezayir'de kaldığım süre içerisinde izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şunu öncelikle ifade edeyim ki, buranın insanında gördüğüm Türkiye sevdasını başka hiçbir kardeş ülkede görmedim.
Azerbaycanı saymıyorum, artık orayla bir kalbin iki parçası olduk. Bir Azerbaycan Türkü bana 'biz sabah kalkınca ilk Türkiye haberlerini dinliyoruz. Biliyoruz ki, kardeşlerimizin etrafı ateşlerle çevrili, onlar yanarsa bizim hayallerimiz, çocuklarımızın sevdası yanar, ve biz babasını kaybetmiş yetim çocuk gibi oluruz.' Ben bu sözlerin karşısında inanın ağlamışdım. Ve demişdim ki, iki devlet tek millet ifadesi eksik kalıyor. Bir kalbin iki yarısıdır Türkiye Azerbaycan, bir tende iki can.
İnanın, aynı durumu burada da gördüm. Kardeşimizi ihmal etmiş bir mirasyedi kulağıyla dinledim anlatılanları...
Buradaki Kanuni Sultan Süleyman sevdasını kelimeler anlatamaz. Yıllarca atasına söven bir milletin çocuğu olarak dinledim, dinledim yüzüm kızardı, bir suçlu ezikliği içinde kıvrandım durdum. Arkadaş bu durumu yanlış anladı, yoksa doğru demiyor muyum dedi.?
Yok yok çok doğru diyorsun. Benim bu halim utanç duyduğum haldir. Daha yakın tarihte dedesini hain ilan edip Avrupa'da dilenci durumuna düşüren zihniyetin bana yaşattığı bir utanç oldu bu. Neyse orası derin mesele...!
Cezayirin nufusu 45 milyon, yaklaşık 10 milyonu Türk asıllı, ama Türkçeyi yeni nesile aktaramamışlar. Sokakta birçok kişiyle' benim de dedem Türk, ninem de Türk diyen' kişilerle karşılaşabilirsiniz. Hele hele benim kaldığım Wahran Aynel Türk'de çok karşılaşırsınız.
1518 Yavuz Sultan Selim Barbaros Hayreddin Paşa eliyle Osmanlı yönetimine giren Cezayir bu tarihten önce işgale uğradıkları ve birçok zulümle karşılaştıkları İspanyol işgalinden çok çekmişler.
Yaşama haklarını ayaklar altına alan bu sömürücü emperyalistlerin zalimliklerine dayanamadıkları bir zamanda Osmanlı iki bin askerle düşmanı bertaraf etmiş ve bu topraklar bağımsızlığına kavuşmuş taki bizim bağımsızlığımız bitene dek devam etmiş bu hal.
İlerleyen tarihlerde biz düşünce zora, onlara da aynı kaderi yaşatmışız. İspanyadan Selaniğe, oradanda Anadolumun her karış toprağına serpiştirilen Yahudi asıllı veya onlara hizmet edip Türk ismi alan Sebataistlerin benzerleri de burada sahneye sürülmüş. 130 yıl Fransız zulmü halkı milliyetinden, tarihinden koparmış, asli yapısını bozmuş, tüm değerleri perişan etmiştir. Osmanlıya aid hiçbir kayıt belge ne yazık ki günümüze ulaşamamış, yani düşman işini iyi yapmış.
Cezayir, yeni yeni kendi kimliğini canlandırıyor bizim gibi. Millileşme hamleleri yeni Cumhurbaşkanının kararlılığı ile aynen Türkiye'de olduğu gibi inkişaf başlamış, umarım aksamadan devam eder.
Gelelim halka. Sokaklarında hiçbir rahatsızlık hissetmeden yürüyoruz. Alışveriş yapabiliyor, şakalaşabiliyoruz. Her yerde olduğu gibi burada da bazı güvenlik tedbirlerini de almak gerekli tabi ki, ona da dikkat ediyoruz.
Halk çok sakin, taşkınlık göremezsiniz. Ben, yaklaşık toplamda iki aydır buradayım, hiç mi hiç kavga görmedim.
Şimdilik bu kadarla yetinelim, çünkü devamı gelecek...!
Asım Kurtoğlu /Cezayir
(Cezayirli ve Türkiyeli (Samsun) işadamları hem masa başında mem de sahada tecrübe paylaşıp, işbirliği imkanlarını değerlendiriyor)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.