Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı

"(Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın açıklamaları) Tabii Dışişleri Bakanımız, Dendias'ın bu davranışları, tutumu karşısında ona haddini bildirdi. Daha yumuşak da olamazdı. O da zaten millet olarak, ülke olarak bize yakışmazdı. Gereken yaklaşımı...

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği basın toplantısındaki sözlerine ilişkin, "Tabii Dışişleri Bakanımız, Dendias'ın bu davranışları, tutumu karşısında ona haddini bildirdi. Daha yumuşak da olamazdı. O da zaten millet olarak, ülke olarak bize yakışmazdı. Gereken yaklaşımı, değerlendirmeyi yapmak suretiyle işi bitirmiş oldular." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar'daki Kerem Aydınlar Camisi çıkışında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği basın toplantısındaki sözlerine ilişkin soru üzerine Erdoğan, Dendias'ı önce kendisinin kabul ettiğini, sıcak bir hava içerisinde bir görüşme yaptıklarını dile getirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Fakat Dışişleri Bakanımızla yaptıkları görüşmede ise maalesef iş çok daha farklı bir zemine kaydı. Tabii Dışişleri Bakanımız, Dendias'ın bu davranışları, tutumu karşısında ona haddini bildirdi. Daha yumuşak da olamazdı. O da zaten millet olarak, ülke olarak bize yakışmazdı. Gereken yaklaşımı, değerlendirmeyi yapmak suretiyle işi bitirmiş oldular. Tabii bunu biz doğru bulmuyoruz. Yani bir taraftan bir uyum süreci olsun, bir taraftan Türkiye-Yunanistan arasında ben kendisine de söyledim, yani aramıza başkalarını sokmayalım, Avrupa Birliği, şu, bu, bunlar girmesin. Biz iki komşu ülke ve tarihi itibarıyla da çok farklı yaklaşımları olan, sıcak ilişkileri olan iki ülkeyiz."

Erdoğan, 150 bin civarında soydaşın Batı Trakya'da yaşadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bunlar bir şeyi ifade ediyor. Aynı şekilde sizin bizimle olan bağlantılarınız devam ediyor. Bakın dün İstanbul'a geldiniz Sayın Patrik ile görüşmeniz oldu ve buradaki Rum vatandaşlarımızın temsilcileriyle görüşmeleriniz oldu. Bunlar bizim için olumlu yaklaşımlar fakat nedense siz bizim 150 bin soydaşımıza maalesef Yunanistan'da gerekli vatandaşlık ilgisini göstermiyorsunuz. Göstermediğiniz gibi oradaki başmüftülük olayında, hala başmüftüyü kalkıp siz kendiniz atıyorsunuz. Bir defa oradaki başmüftüyü sizin atama hakkınız Lozan'a göre yok. Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız? Biz patriği atamıyoruz. Kim atıyor patriği? Sen Sinod Meclisi atıyor. Sen Sinod Meclisi'nin de oluşması ancak bizim vatandaşımız olmaları halindedir. Bakın bunlar vatandaşlık noktasında da sayısal olarak düşmüştü. Biz bunlara vatandaşlık verdik ve sayı 7'ye falan düşmüştü, tekrar sayıyı tamamladılar, belli sayıya geldi. Şimdi Sen Sinod Meclisi patriği seçiyor. Yunanistan'da da bizim başmüftümüzü kim seçecek? Oradaki bizim müftülerimiz, imamlarımız, vesaire onlar seçmesi lazım ama ne yazık ki Yunanistan buna tahammül edemiyor ve bizim oradaki müftülerimize, imamlarımıza böyle bir yetkiyi vermediği gibi, kendi memuruymuş gibi, sanki kendi din görevlisiymiş gibi bunları atama yoluna gidiyor. Bunlar bir defa aramızdaki uluslararası hukuka da aykırı ve aramızdaki ilişkilerin zedelenmesine de bir neden teşkil ediyor. Bunun düzelmesi lazım ama maalesef kaç yıldır gelen, giden bütün yönetimlerle bunları konuşmamıza rağmen hiçbir netice alamadık. Temenni ederiz ki bundan sonra alırız dedik ama maalesef bunlarda öyle bir hava yok."

- "Biz işimizi biliyoruz, görevimizi biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, "Toprak Mahsulleri Ofisinin üreticinin elinde kalan patates, soğan ve çeltiği alıp halka ücretsiz dağıtması konusu muhalefet tarafından da çok gündeme geldi? CHP Lideri bunu eleştirirken daha önce yaptığı açıklamada 'üreticiden alındı da karşı mı çıktık' demişti. Siz bu yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nu herhalde artık tanımışsınızdır. Bir önceki açıklamada farklı, bir sonraki açıklamada daha farklı. Bay Kemal biz seni artık tanıdık, biliyoruz. Şu anda benim çiftçimin elinde bu noktada soğan, patates kaldıysa ki bunu da yaptığım il başkanları toplantısında teşkilatım 'Şu anda vatandaşımızın elinde 1 milyon 250 bin ton patates, 300 bin ton soğan kaldı.' dediler. Trakya'dan da yine Edirne İl Başkanım, 'Şu anda çeltik noktasında Trakya'da sıkıntımız var.' dediler. Hemen daha toplantı bitmeden Toprak Mahsulleri Ofisimle bir görüşme yaptım. 'Ben bugün kendileriyle görüşme yapacağım, şu anda onlarla görüşmeye giriyorum.' dedi. Ben de kendilerine şunu söyledim, 'Başkan hemen hiç işi uzatmayalım' dedim ve çeltikte üç ayrı çeşit vardı baldo, osmaniye, vesaire, bunların hepsini de en uygun fiyat neyse bu fiyatla, eğer silolarımızda müsaitse ki müsait dedi, o zaman ellerinden bunları alacaksınız ve çeltik çiftçimizin elinde kalmasın dedim. Bu şekilde çeltik konusunu çözdük. Patates ve soğan konusunda da onları da ayrıca alacağız, Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla İçişleri Bakanıma da gerekli talimatı verdim, bunları valilerimiz kanalıyla tüm Türkiye'ye ramazan öncesinde hibe olarak vatandaşlarımıza onu ayrıca dağıtacağız. Yani çeltik, hibe olarak dağıtılmadı. Patates ve soğanı hibe olarak dağıtalım dedik ve kararı bu şekilde verelim dedik. Ama nedense Bay Kemal rahatsız oldu. Alıştık artık bunun bu tür rahatsızlıklarına ama biz işimizi biliyoruz, görevimizi biliyoruz, bunların yalanlarına da hiç ilgi duymadan yolumuza devam ediyoruz."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.