Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi

"Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız"- "Kurdaki yükselişi bahane ederek, hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş...

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Küresel ekonominin 1929 ve 2008'de büyük krizler yaşadığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel ekonomi, yeni sınamalar karşısında ciddi bir bocalama içindedir. Düşük faiz ve ucuz dolar çılgınlığının Amerika başta olmak üzere gelişmiş ülkeler ekonomisindeki sonucu 2008 kriziyle ortaya çıktı. Salgın sürecinde izlenen politikalarla birlikte FED'in 2008 öncesi 750 milyar dolar olan bilanço büyüklüğü bugün 8,5 trilyon dolara ulaştı." ifadelerini kullandı.

Buna rağmen küresel ekonomideki handikapların aşılamadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sonuçta dünya milli gelirinin üçte ikisini oluşturan hizmetler sektöründe salgın döneminde yaşanan çöküşün, imalat sanayisinde de duraksamaya yol açtığı bir gerçekle karşı karşıya kaldık. Gelişmiş ülkelerin parasal genişleme ve negatif faiz uygulamaları ise küresel ekonominin işleyişini daha da bozdu. Araştırmalar, Amerika'daki şirketlerin yüzde 17'sinin aldıkları kredilerin bırakın anaparasını, faizini bile ödeyemeyecek durumda olduklarını gösteriyor.

Teknoloji şirketlerinin değerindeki aşırı yükselişin de gerçek ekonomiyle ilgisinin olmadığı, geçmişten beri yaşanan tecrübelerle zaten biliniyor. Aynı şekilde dünya borsalarındaki şişkinlik, basılan fazla paranın kendisine gidecek yer bulamamasından kaynaklanıyor. Fazla paranın yol açtığı bir başka sorun da gelişmiş ülke ekonomilerinin ciddi enflasyon rakamlarıyla karşı karşıya kalmasıdır. Üretici fiyatları enflasyonu, Amerika'da yüzde 9'u, Almanya'da yüzde 18,4'ü, Çin'de yüzde 13,5'i, Avrupa Birliği ortalamasında da yüzde 16,2'yi gördü."

Alınan tedbirlerle bu üretici enflasyonu rakamlarının tüketici enflasyonuna kısmen daha düşük seviyelerde yansımış olmasının, küresel ekonominin önündeki hayati sorunları ortadan kaldırmadığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelişmiş ülkelerin, küresel ekonominin mevcut işleyişinde radikal değişiklikler olmadığı sürece faiz artırımına gitmeleri veya parasal daralmaya yönelmeleri zor gözüküyor. Amerika'nın bir yandan aylık 15 milyar dolarlık parasal daralma politikası açıklarken diğer yandan 1,5 trilyon dolarlık altyapı yatırımına izin vererek bu politikayı fiilen ortadan kaldırmasının sebebi de işte bu durumdur." dedi.

Erdoğan, Avrupa Birliği tarafında da parasal genişlemeye devam etme ve faiz artırımından uzak durma yaklaşımının hakim olduğunu belirtti.

- "Ülkemizi, bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız"

Çin'in de ciddi bir finansal genişleme politikasıyla parasının değerini düşük tutmayı sürdüreceğinin anlaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Karşımızdaki bu tablo bizi bir tercihe zorlamıştır. Ya ülkemizde eskiden beri hakim olan anlayışı sürdürerek yatırımdan, üretimden, büyümeden, istihdamdan vazgeçecektik ya da kendi önceliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihi bir mücadeleyi göze alacaktık. Her zamanki gibi biz mücadeleyi tercih ettik. Türkiye, belki de tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiştir.

Geçmişten beri her alanda olduğu gibi finansal kriz yönetimlerinde de çok büyük birikim ve tecrübe sahibi bir ülke olarak dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemin önümüzü açtığı fırsatları değerlendirmekte kararlıyız. Ülkemizi, eskiden hep yaptıkları gibi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunu görüyor, kendi oyun planımızla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz."

Aynı oyunu vesayetle mücadelede gördüklerini vurgulayan Erdoğan, "Sabrettik ve başardık. Biz aynı oyunu terör örgütleriyle mücadelemizde gördük, karşı atağımızı yaptık ve başardık. Biz aynı oyunu darbe girişimlerinde gördük, milletimizle birlikte direndik ve başardık. Biz aynı oyunu uluslararası nice hadisede, nice platformda gördük, güçlü bir duruş sergileyerek girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız." ifadelerini kullandı.

- "Milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız"

Öncelikleri olan istihdamı arttırmanın yolunun yatırımdan, üretimden, ihracattan, büyümeden geçtiği konusunda hiç kimsenin şüphesinin olmamasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin yaklaşık 200 yıldır başlattığı her kalkınma hamlesinin önünün darbeyle, vesayetle, krizle kesilerek IMF, Dünya Bankası ve mandacı iktisatçılarımız tarafından aksi istikametle yönlendirilmeye çalışıldığı gerçek işte budur. Biz geçmişte uzunca bir süre denenmiş ama bir türlü sonuç alınamamış yüksek faiz döngüsü yerine yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı ekonomi politikamızla ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız. Politika faizinin düşük tutulmasını, bunun için memnuniyetle karşılıyoruz." diye konuştu.

Kurun piyasadaki hareketlerini, bunun için takipte özellikle kararlı olduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yatırımı, üretimi ve ihracatı bunun için teşvik ediyoruz. İstihdamı bunun için gözümüz gibi koruyoruz. Büyümeyi bunun için önemsiyoruz. Felaket tellallarının gürültülerini bunun için dikkate almıyoruz. Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz. Tüm bunlarla beraber kurdaki yükselişi bahane ederek, hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara da göz açtırmayacağız, hepsinin de tepesine tepesine bineceğiz.

Altını bir kez daha çizerek ifade etmek istiyorum. Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuz sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Üstelik bu politikayı öyle bir anda da hayata geçirmiş değiliz. Bugüne kadar attığımız her adımın, inşa ettiğimiz her eser ve hizmetin, kurduğumuz her altyapının gerisindeki gayelerden biri de işte bugünlere hazırlık yapmaktır. Bu anlayışla organize sanayi bölgelerini yaygınlaştırarak ve güçlendirerek, Çin ile Avrupa arasındaki en büyük ve en kabiliyetli imalat sanayisini kurduk. Üniversiteleri, araştırma, geliştirme kuruluşlarını ülke geneline yayarak orta ve yüksek teknolojiye dayalı atılımlarımız için insan kaynağı çeşitliliğine gittik."

İnşa ettikleri yollar, köprüler, tüneller, havalimanları, demiryolları, limanlar ile Pekin'den Londra'ya kadar uzanan bölgenin en güçlü lojistik altyapısının Türkiye'ye ait olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İhracatımızı, Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanına yayarak şehirlerimizin tamamının ve on binlerce yeni şirketimizin bu alana girmesini sağladık. Swap işlemlerini yakından izlemek suretiyle küresel para cambazlarıyla iş birliği yaparak kendi ülkelerini soymayı alışkanlık haline getirenlerin önünü kestik. İşsizlik sigortası ve bireysel emeklilik sistemi gibi uygulamalarla uzun vadeli kaynaklar ürettik. Bireysel yatırımcıların ve geliri döviz olmayanların dolarla borçlanmasına imkan tanımayarak, kur üzerinden kumar oynanmasını engelledik. Terör örgütleriyle mücadeledeki ve afetlere müdahaledeki hızımız ve etkinliğimizle ülkemizin çözüm üretme yeteneğine güveni biz artırdık." diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.