Türkiye'nin yakın siyaset tarihinde bir Türkiye partisi olmak noktasını yakalayan iki isim olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bunlardan birinin Adnan Menderes, diğerinin de Turgut Özal olduğunu kaydetti.

Akademi öğrencilerinin 'Üçüncü' diye seslenmeleri üzerine Erdoğan, "Üçüncü ne yazık ki..." dedi. Erdoğan'ın sözleri alkışlarla kesildi.

Türkiye'de en uzun iktidarın AK Parti iktidarı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Şimdi daha uzuna doğru inşallah gidiyoruz, gideceğiz, milletimizin teveccühü. Milletimiz bize 'durmak yok yola devam' derse devam edeceğiz" dedi.

AK Parti'nin ezberleri bozduğunu ve Türkiye'yi her alanda istikrara kavuşturduğunu belirten Erdoğan, her seçimin ardından coşku ve heyecanlarını tazelediklerini ve Türkiye'nin meselelerinin çözümüne kilitlendiklerini söyledi. Erdoğan, "Çünkü biz dertli bir partiyiz, derdi olan bir partiyiz. Milletin derdini kendisine dert edinmiş, milletin meselesini kendisine mesele edinmiş bir partiyiz" şeklinde konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞINI REDDETTİM"

Köhnemiş ve eskimiş siyaset anlayışlarının bundan rahatsız olabileceğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama biz siyaset de, demokrasinin de kalitesini artırmaya devam edeceğiz. Bu ülkede kaliteli, temiz siyaset olacak. Değişim cesaret ister. Bizim iktidarlarımız döneminde Türkiye siyasi tarihinde görmediklerini görüyor ve görmeye devam edecek. Bunu cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye yaşadı. Hatta Türkiye'nin geçmiş cumhurbaşkanlarından biri 'Hiçbir siyasetçi cumhurbaşkanlığı makamını elinin tersiyle itmez' dedi. Ama AK Parti bunun tam aksini ispat etti ve gösterdi. Ha itilirmiş, bunu gördü; daha birçok şeyleri de görecek. Çünkü eğer nefis vicdanın önüne geçerse, orada beklenen siyaset olmaz. Orada sadece nefislerin tatmini olur ve bu tatmin sebebiyledir ki benim milletim çok büyük bedeller ödemiştir. Artık biz bu bedelleri milletimize ödetmek istemiyoruz. Bundan sonraki süreçte de birçok şey görülecektir. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Yani bu koltuğa oturdun değil mi? Bu koltuktan kalkmak yok. Hayır arkadaş, bu koltuktan kalkmasını da bileceksin. Bu koltuk kimseye ait değil. İlkeli siyaset budur, temiz siyaset budur. Eğer buradan kalkmasını da biliyorsan, o zaman bu yolda başarı vardır."

"BAYKAL EFENDİ, 5 KEÇİYİ İDARE EDEMEZSİN"

Akademi öğrencilerine tavsiyelerde de bulunan Başbakan Erdoğan, milletin verdiği emanetin namus kadar kutsal olduğunu belirterek, özellikle akçeli konularda, parasal konularda hassas davranılması gerektiğini vurguladı. Türkiye tarihinde görülmemiş yatırımları görüyorsa bunun 'götürücülerin' olmayışından olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

"Tek bir kuruşun bile israf edilmesi, amacı dışında kullanılması bizim asla rıza göstermeyeceğimiz, asla müsamaha göstermeyeceğimiz bir davranış tarzıdır. Örneğin çıkmış Baykal Efendi bugünlerde bir şeyler diyor. 'Kendi altına 60 milyon dolara uçak aldı' diyor. Ey Baykal; sen 5 tane keçi sana teslim edilse idare edemezsin. Mesele o uçağı almak değil, o uçağı aldıktan sonra nerede kullanacaksın, o. Bugün sen bilir misin, bizim ülkemizin adeta kasabası durumundaki ülkelerin liderleri uçakla dolaşıyor.

Rahmetli Özal bu uçakları aldığı zaman, rahmetli Özal'a bindiren Sayın Demirel, sonra gitti o uçağa bindi. Sen de aynısın. Sen başbakan olamayacaksın ya bu ülkede. Ama olsan herhalde bunları satıp yaya dolaşmayacaksın değil mi? Arabayla veya tarifeliyle gitmeyeceksin. Hangi devirde yaşadığının farkında değil. Bunlar çağların çok gerisinde çok. Bunlar vakit nakittir anlayıf'fc' diye seslenmeleri üzerine Erdoğan, "Üçüncüşının çok gerisinde. Biz zamanla yarışıyoruz. Benim bakanlarım zamanla yarışıyor. Her gün uluslararası toplantılara gidiyorlar. Eğer siz tarifeli uçağa bakanınızı mahkum ederseniz, o bakanın gidip gelmesi üç gününüzü alır. Bugün benim Dışişleri Bakanım bakıyorsunuz bir gün ABD'de, bir gün Brüksel'de, bir gün Strazburg'da, bir gün Körfez'de, evvelsi gün Irak'ta. Neyle gidecekti, kağnıyla mı? Bunların mantığı bu; 'Hala kağnıyla devam edelim'. Sen devam et Baykal, bizim işimiz var. AK Parti olarak bu konuda hiçbir mazereti kabul etmiyoruz. Ülkemizin hayrına ne gerekiyorsa onu yapacağız, yapıyoruz."

Yunus Emre'nin bir şiirinin son dizesinde 'Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme, seni de sigaya çeken bir Molla Kasım bulunur" dediğini belirten Erdoğan, "Sizler de her an her saniye millet tarafından sigaya çekileceğinizi, bu kardeşiniz de sigaya çekileceğini unutmamalıdır. Kendi özeleştirimizi her an yapalım" dedi.