Türkiye'nin sivil anayasa yapması ve hukuki düzenlemeler konusunda yeni bir bakış açısı kazanması niyetini destekleyen Marmara Demokrat Hukukçular Derneği'nin (MARDEM) kuruluşunu tanıtmak amacıyla düzenlenen toplantı Topkapı Eresin Otel'de yapıldı.

Sivil anayasa yapılması konusunda gerekli altyapı çalışmalarının yapılması ve zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirten dernek yöneticileri hazırladıkları bildirgede, çift başlı yargının kaldırılması, Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunun açılması, Anayasa Mahkemesi ve HSYK gibi yargı organlarının yapısı ve seçim sisteminde yenilik yapılması gibi konularda adım atılmasını beklediklerini dile getirdi. Toplantıya katılan Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da, TBMM'nin yeni bir anayasa yapamayacağı yönündeki eleştirileri yersiz bulduğunu belirterek "Anayasa yapmak için darbe duasına mı çıkmak gerekiyor. Bu meclis bal gibi anayasa yapar" dedi.

Derneğin tanıtım toplantısına çok sayıda hukukçu ve avukat ile eski Cumhuriyet Savcısı Reşat Petek, Gazeteci Faruk Mercan, Dernek Başkanı Süleyman Taşbaş ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan Başkan Taşbaş, Marmara bölgesinde faaliyetlerini yürütecek olan derneğin hukukçuların desteğiyle genişleyeceğini anlattı.

Derneğin basın bildirisini okuyan Avukat Selami Kurt da, Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmelerin ciddi şekilde hukuki olarak yeni düzenlemeler yapılmasını zorunlu hale getirdiğini dile getirerek, darbe planları, parti kapatmaları, Erzurum'daki özel yetkili savcının yetkililerinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından elinden alınmasının bu durumu açıkça ortaya çıkardığını söyledi.

Avrupa Birliği ile yapılan ilerleme görüşmelerinde hazırlanan raporların hukuki işleyiş ile ilgili reform yapılması gerektiği yönünde ibareler taşıdığını anlatan Kurt, "Bu mülahazalar ışığında, askeri yargının askeri disiplin suçları ile sınırlandırılması ve çift başlı yargının kaldırılması, YAŞ kararlarına yargı yolunun açılması, Anayasa Mahkemesi ve HSYK başta olmak üzere yargı organlarının yapısı ve seçim sistemlerinin yeniden düzenlenmesi, HSYK kararlarına yargı yolunun açılması, yargıdaki tıkanıklığın önünü açacak evrensel demokratik standartlar içinde bir yargı reformu, siyasa partilerle ilgili anayasal düzenlemeler, parti kapatmanın zorlaştırılması, temel hak ve hürriyetler ile ifade özgürlüğü, seçim barajı ve seçim sistemi, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile milletvekili dokunulmazlığı alanlarında 2011 seçimlerinden önce değişiklik yapılmasının zaruri olduğu ortadır dedi.

Toplantının en dikkat çeken konuşmacılarından biri Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu oldu. "Hukuk geri kalırsa haksızlıklar başlar. Eleştiriye tabi olur" diyen Kuzu, anaya değişikliği için konsensüs sağlanmasının zorunluluk olduğunu anlattı. Türkiye'de bazı kesimler tarafından siyasilerin güvensiz kişileri oldukları imajının oluşturulmaya çalışıldığının söyleyen Kuzu, bu ortamdan yarar sağlamaya çalışan insanların bulunduğunu anlattı. Kuzu, anaya değişikliği için ülkede müsait bir ortam olması gerektiğini de sözlerine ekledi. Anayasa değişikliği konusunda yapılan çağrıların bazı kesimler tarafından "bu meclis anayasayı değiştiremez" yönünde eleştirildiğini söyleyen Kuzu," e ne yapacağız o zaman, 'idamı göze al, kefeni getir yap' deniyor. Darbe duasına mı çıkmak lazım, anayasa değiştirmek için. Bal gibi bu meclis anayasa yapar. Bu imkân var." şeklinde konuştu.

Yeni anayasa taslağında yer alan maddelerle ilgili basında yer alan haberlerin yüzde doksanının doğru olduğunu anlatan Kuzu, ancak içerik olarak bazı değişikliklerin yapılabileceğini söyledi. Kuzu bu değişiklik için muhalefeti ile, yargı organları ile ortak bir denge gözetilerek yapılabileceğini de sözlerine ekledi. Kuzu, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim süreci ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Avrupa'nın önemli bir çok ülkesinde anayasa mahkemesi üyelerinin meclis tarafından seçildiğini hatırlatan Kuzu, Türkiye'de bir üyenin bile meclis tarafından seçilmesinin gündeme geldiğinde kıyamet koptuğunu dile getirdi. Bu konuda yaşanan tartışmalarda niyetin farklı olduğunu söyleyen Kuzu, "Asıl amaç kast sistemini kurmak, niyet bu." dedi.