Darbeciler 'evet'i hazmedebilecek mi?

Darbeciler 'evet'i hazmedebilecek mi?

Anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerini sorduğumuz Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, önemli açıklamalarda bulundu:

Darbeciler, 'Evet' cevabını çok zor hazmeder

HER HUKUKÇU “EVET” DEMELİ

Anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerini sorduğumuz Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, “En zalim diktatörler bile yaptıkları işkence ve kötülüklerin hesabını yargı önünde vermelidirler” dedi. “Her hukukçunun ‘evet’ demesi gerektiği ortadadır. Paketi ortaya koyanın kimliğinden ziyade içeriğine odaklanmak gereklidir” diyen Aydın, Türkiye’nin yeni ve gerçekten sivil bir anayasa beklentisi olduğunu söyledi.

12 Eylülde yapılacak referandum hakkında ne düşünüyorsunuz?

12 Eylül günü yapılacak olan halkoylaması çok önemlidir. Ülkemizin gerçek bir parlamenter demokrasi olabilmesi için önemli bir fırsat ve kilometre taşı olduğunu düşünüyorum. Sonucun “evet” çıkması halinde parlamenter demokrasi üzerindeki vesayet kurumlarından bazılarının daha kalkacağına kuşku yoktur. Mevcut yasa teklifinin Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile ilgili maddeleri çok önemli açılımlar getirecek olmakla birlikte diğer maddelerin de ayrı ayrı önemli olduğunu ve desteklenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Ancak şu da unutulmamalıdır ki, halkoylamasının sonucu ne ülkemizdeki bütün sorunları çözecek ne de ülkemizin bölünüp parçalanmasına yol açacaktır. Anayasa değişiklik paketi çok önemli gelişmeler sağlayacak olmakla birlikte, yalnız başına demokrasimizin sorunlarını ortadan kaldırmaya yeterli değildir. Buna bağlı ve paralel olarak bir yasada ciddi değişikliklerin yapılması gereklidir. Başta Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu vs gibi. Mevcut değişikliğin gerçekleştiği takdirde demokrasinin çağdaş gerekleri ve standartlarının oluşmasına çok büyük katkılar sağlayacağı da açıktır.

Siz evet mi diyeceksiniz?

Tabiatı ile “evet” diyorum. Bu husus siyasi tarafgirlik konusu yapılmamalıdır. Özellikle hukukçu meslektaşlarımızın paketin ne getirip ne getirmediği üzerinde durmaları ve kamuoyunu objektif ölçüler içinde aydınlatmaları gerekmektedir. Her maddenin temel haklar ve özgürlükler ile demokratik değerler ve standartlar bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi neticesinde her hukukçunun evet demesi gerektiği ortadadır. Paketi ortaya koyanın kimliğinden ziyade içeriğine odaklanmak gereklidir.

Sandıktan 'evet' çıktığı takdirde sivilleşme yönünde bir kazanç olacak mı?

1982 Anayasası 1961’den tevarüs eden sivil ve askeri vesayeti çok daha kurumsallaştırmıştır. Demokrasi ve parlamento üzerinde sivil ve askeri birçok vesayet kurumu getirmiştir. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin ve HSYK’nın bu anlamdaki muhalefet ve baskıcı yapısının ortadan kalkmasını veya en azından yumuşamasını sağlayacak olan bu değişiklik sivilleşmeye de önemli katkılar sağlayabilecektir. Yaşanan son gelişmeler bu iki kurumun ne denli olumsuz tavır takınıp, sistemi tıkayabileceğini açıkça göstermiş bulunuyor.

Siz bir hukukçusunuz. Hukukçu kimliğiniz ile yapılan değişiklikleri nasıl buldunuz?

Yapılmak istenen değişiklikler elbette ki yerindedir. Ancak ülkemizin gerçekten sivil, bütün kesimleri kucaklayan, çağdaş demokratik değer ve standartlara uygun yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. Yamalı bohça haline gelmiş bulunan 1982 Anayasası’nın günümüz ihtiyaç ve beklentilerine bu şekilde sağlıklı ve doğru cevaplar vermesi mümkün değildir. Mevcut anayasamız ülkemizin en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Türkiye’nin yeni ve gerçekten sivil bir anayasa beklentisi var olmaya devam edecektir. Mevcut değişiklikler yeterli değildir.

Kenan Evren'in 'evet' çıktığı takdirde intihar edeceğini açıklaması ne anlama geliyor?

Tarih ve toplumla yüzleşmek bazen çok ağır bedeller ödemeyi gerektirebiliyor. “Evet” çıkması halinde, Türk Milletinin darbelere ve darbecilere vereceği tarihi cevabı hazmetmek ve kabullenmek darbeciler için çok zor olsa gerektir. Hele hele kendilerini efendisi ve hükümranı gördükleri toplumdan böyle bir reddedilişi yaşama ihtimali birilerine çok ağır gelebilir. Tabii ki intihar kötü bir şeydir ve en zalim diktatörler bile yaptıkları işkence ve kötülüklerin hesabını yargı önünde vermelidirler. Tabii ki kendilerini savunacak haklılık ve yüreklilikte görüyorlar ise…

Başak Medya Ajans

Etiketler :