‘Derin Sol’a eski DSP’liden sorular

‘Derin Sol’a eski DSP’liden sorular

Adli Tıp’ın, Ergenekon soruşturması kapsamında tekrar ele alınan eski Başbakan Ecevit’in tedavi sürecine yönelik şüpheleri haklı çıkaran raporunu değerlendiren DSP İstanbul eski Milletvekili Zafer Güler, Akit’e çok önemli açıklamalarda bulundu.

ASLAN DEĞİRMENCİ’nin haberi

Eski Başbakan Bülent Ecevit’in Başkent Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavi süreciyle ilgili Adli Tıp raporu, yankı uyandırdı. Raporda tespit edilen ‘Merhum Başbakan’ın parkinson tedavisi eksik yapıldı’ bilgisini Akit’e değerlendiren DSP İstanbul eski Milletvekili Zafer Güler, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun şüpheli helikopter kazasında hayatını kaybettiği olayı hatırlatarak, “BBP camiası ve Yazıcıoğlu’nun ailesi olayın araştırılması için büyük çaba sarf ederken ‘sol’ neden Ecevit’in başına gelenlere mercek tutulması için harekete geçmiyor? Çok şeyin gizlendiğini düşünüyorum. Yok, gizlenmiyorsa DSP içinde yaşanan post modern darbenin deşifre olmasından neden korkuluyor?” diye sordu.

“RAPOR BİR NEDEN DEĞİL SONUÇTUR”

Rapora göre, Ecevit’in parkinson tedavisinin eksik yapıldığının ortaya çıktığını vurgulayan Güler, “Zaten her şey gözümüzün önünde gerçekleşti. Hastalık ansızın ilerledi ve Ecevit tanınmaz bir hale geldi. O dönem hangi doktor ile görüştüysek söz konusu rahatsızlığın kısa süre içersinde bu denli ilerlemesinin mümkün olmadığını söylediler. Evine gittiğimde inanamadım. Sayın Ecevit uyku halindeydi. Konuşmakta zorluk çekiyordu. Kendisine sanırım ya yanlış tedavi uygulandı ya da yüksek dozda ilaç verildi. Zaten Sayın Rahşan Hanım son dönemde büyük güvensizlik içindeydi. Ecevit’in tüm ilaçlarını kendisi veriyordu. İğnesini bile başkasına yaptırmıyordu. Bu rapor bir ‘neden’ değil ‘sonuçtur.’ Üstüne gidilmesi gerekiyor” dedi.

Aslan Değirmenci’ye konuşan Güler, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ecevit ile Şaron görüşmesinin hemen ardından İsrail Büyükelçiliğinde bir görüşmemiz olacaktı. Ancak o görüşmeyi de iptal ettik. Yine ABD ile ilişkiler var. Şubat 2002’de canlı yayında Başbakan Ecevit ABD’nin Irak’a girmek için hazırlık başlattığı dönemde, ‘Irak’a askeri harekatı uygun bulmuyoruz, çok sakıncalı buluyoruz. Irak’a karşı bir askeri harekat, Amerikan halkını doğrudan doğruya etkilemez, ama bizi doğrudan doğruya etkiler’ demişti. Yine Şaron’un saldırgan tutumunu süreç içersinde sert bir dille kınamaya devam eden Başbakan Ecevit, ABD’nin Ortadoğu politikalarını da çok sert sözler ile eleştirmişti. İsrail’e taraf olan ABD’nin yanlış yolda olduğunu açık açık söylemişti. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Başbakan Ecevit yatağa düştü.”

 “KEMAL DERVİŞ ORTALIĞI KARIŞTIRDI”

“Bu gelişmelerin ardından sadece ansızın Ecevit’in sağlığı bozulmadı, parti içersinde de muhalif yapılar hareketlendi” diyen Güler, “Kemal Derviş ansızın tahrik edici açıklamalar yapmaya başladı. Her açıklaması bizim milli politikalarımıza aykırıydı. O konuştukça muhalefet de bize yükleniyor, biz de içimizde onun sözlerinden dolayı kamplara bölünüyorduk. Bizim her milli çıkışımıza da ekonomiyi bahane göstererek karşı çıkıyordu” dedi.

POST MODERN DARBE İDDİASI

Derviş eliyle parti içinde ‘husumet’ başlatıldığını vurgulayan Güler, “Derviş yaydan çıkmıştı. Parti içersinde de Derviş’e karşı muhalefet başladı. Derken Ecevit’e... Ecevit ile süreç içersinde Derviş’in bağları kopmaya başladı. Ancak Başbakan Ecevit’in sağlık durumu iyice kötüleşmeye başladı. Parti içersine o süreç içersinde ABD’li uzmanlar gelip gitmeye başladı. Uzun soluklu görüşmeler yaptılar. O görüşmeler sürerken husumetler de iyice arttı. Bu husumetleri iyi değerlendirenler de parti içersinde post modern darbe gerçekleştirdiler” şeklinde konuştu.

 

AKİT- 

Etiketler :