Dilipak'dan Balyoz davasına başvuru

Dilipak'dan Balyoz davasına başvuru

Suçtan zarar gördüklerini ileri süren kişi ve kuruluşlar, davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu....

Balyoz darbe planı iddiasıyla ilgili açılan davada, suçtan zarar gördüklerini ileri süren kişi ve kuruluşlar, davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada; eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Engin Alan, Genelkurmay Muharebe ve Elektronik Bilgi Sistemleri Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç ile başka suçlardan tutuklu Albay sanıklar Cemal Temizöz, Cengiz Köylü ve Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu toplam 172 sanık hazır bulundu. Ergenekon ana davasından tutuklu bulunan sanık emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ'ın da aralarında bulunduğu 24 sanık ise duruşmaya katılmadı.

Suçtan zarar gördüklerini gerekçe gösteren Rıdvan Kaya duruşmada hazır bulunurken, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) ve Hukukçular Derneği, Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, ÖZGÜR-DER yöneticisi Hamza Türkmen, eski İstanbul Vali yardımcısı ve halen Ödemiş Kaymakamı Abdurrahman Koçoğlu adına ise avukatları da duruşmaya katıldı.

Mahkeme Başkanı Ömer Diken, iddianamenin tamamlanmasının andından bugünkü duruşmada, suçtan zarar gördüklerini iddia eden kişi ya da kuruluşların davaya müdahil olmak istemelerine ilişkin taleplerinin alınacağını açıkladı. ÖZGÜR-DER Başkanı Rıdvan Kaya ile Hamza Türkmen adına söz alan avukat Avukat Necip Kibar, dernek yöneticilerinin söz konusu darbe planında ilk gözaltına alınacak kişiler arasında yer aldığını, derneklerinin de ilk olarak kapatılacak dernekler arasında bulunduğunu belirterek Kaya ve Türkmen'in bu suçtan dolayı zarar gördüklerini gerekçe göstererek müdahillik talebinde bulunduklarını söyledi.

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak adına söz alan avukat Ayşe Kuyumcu da, Balyoz planında müvekkilinin gözaltına alınacaklar ve suikast yapılacak kişilerin isim listesinde yer aldığını anlatarak, dava konusu belgelerin incelenmesi durumunda Dilipak'ın tehdide maruz kaldığının anlaşıldığını söyledi. Müvekkilinin şu anda valilik kararıyla yakın koruma ile dolaştığını belirten avukat Kuyumcu, Dilipak'ın bu davada zarar gördüğünü ve görmeye devam ettiğini ifade ederek müdahillik talebinde bulundu.

Hukukçular Derneği ve eski İstanbul Vali Yardımcısı Abdurrahman Koçoğlu adına konuşan avukatları da suçtan zarar gördüklerini dile getirerek davaya müdahil olmak istedi.

Mahkeme Başkanı Diken'in müdahillik talepleriyle ilgili Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş'tan görüşünü sordu. Savcı Kırbaş, ÖZGÜR-DER, Rıdvan Kaya, Hamza Türkmen, Abdurrahman Dilipak ile Abdurrahman Koçoğlu ve Hukukçular Derneği'nin suçtan zarar görme ihtimalinin bulunduğunu belirterek müdahillik taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.

Duruşma, söz konusu müdahillik taleplerine ilişkin sanık avukatlarının görüşlerinin alınmasıyla devam ediyor.

SANIK AVUKATLARI MÜDAHİLLİK TALEPLERİNE İTİRAZ ETTİ

Balyoz davasında planlanan darbe ile ilgili olarak suçtan zarar gördüğünü ileri süren Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, eski İstanbul Vali yardımcısı Hamza Türkmen ile ÖZGÜR-DER ve Hukukçular Derneği yöneticilerinin müdahillik talebinde bulunmalarına sanık avukatlarından itiraz geldi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında suçtan zarar gördüklerini ileri süren Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, eski İstanbul Vali yardımcısı Hamza Türkmen ile ÖZGÜR-DER ve Hukukçular Derneği yöneticilerinin müdahillik talebinde bulunmalarının ardından sanık avukatları bu taleplerin reddedilmesini istedi.

Müdahillik talepleriyle ilgili diyecekleri sorulan sanık avukatlarından Kadir Sağdıç ve Fatih Ilgar’ın avukatı Murat Ergün bakanlar kurulu dışında davaya kimsenin müdahil olarak katılamayacağını iddia etti. Avukat Ergün, buna dayanak olarak iddianamede, “Başsavcılığımıza gerek kendisi hakkında kişisel verileri ve düşünceleri kaydedilen kişiler gerekse eylem konusu suç nedeniyle şikayetçi olan kişiler tarafından müşteki ve mağdur olarak Başsavcılığımıza bir kısım dilekçeler verilmiştir. İddianamenin ilerleyen bölümlerinde yazıldığı üzere gerek eski TCK 147. veya 171. gerekse yeni TCK 312. veya 316. maddeleri devletin anayasaya dayanan organlarını veya kuruluşlarını saldırılara karşı koruyan maddelerdir. Ve bu nedenle bu tür suçlar birer tehlike suçu niteliğinde suçlardır. Bu nedenle bu maddelerde bahsi geçen davaya konu olan mağdur veya müştekisi suç tarihinde anayasamıza göre kurulmuş olan bakanlar kuruludur. Dilekçe veren bir kısım kişiler hakkındaki verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi bu kişiler hakkında değerlendirmeler yapılması hususu, işlenmesi amaçlanan suçun unsuru niteliğindeki eylemlerdir. Bu nedenlerle dilekçe sahiplerinin olayda müşteki veya mağdur durumda olmadıkları sonucuna ulaşılmış ve bu kişilerin isimleri yukarıda yazılı gerekçelere göre müşteki veya mağdur olarak yazılmamış, ancak dilekçe ve ekleri müşteki dilekçeleri başlıklı klasöre eklenerek soruşturma dosyasına konulmuştur.” ifadesini hatırlattı.

Bu anlatım çerçevesinde savcının mütalaasının kabul edilemez ve iddianameyle çeliştiğini ileri süren avukat Ergün, ilk duruşmada olduğu gibi katılma talebinde bulunanların ve avukatlarının müdahil tarafta oturmasını da eleştirdi. Davanın ilk oturumunda da Dilipak'ın oturacağı yer tartışma konusu olmuştu. Dilipak ve avukatı bazı sanık avukatlarının itirazıyla karşılaşmıştı. Dilipak'ın müdahillik talebinin kabul edilmesinden sonra müdahillik bölümüne alınması gerektiğini söylemişlerdi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken ise müdahillik talebi değerlendirildiğinde, Dilipak'ın kalıp kalmayacağının belli olacağını kaydetmişti.

Müdahillik talepleriyle ilgili bu açıklamalar geçerken sanıkların kimisinin gülümsemesi ya da kendi arasında konuşması mahkeme başkanının uyarısına neden oldu. Başkan Diken, “Gülerek karşılık vermek duruşmanın huzurunu bozan davranışlardandır. Söz hakkı verildiğinde düşüncelerinizi anlatırsınız.” dedi. Sanık avukatları müdahillik taleplerinin reddedilmesi konusunda söz alarak sırayla gerekçelerini sıraladı. (CİHAN)

Etiketler :