Ek klasörler Açıklandı

Ek klasörler Açıklandı

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Poyrazköy iddianamesinin ek delil klasörleri avukatlara teslim edildi.

Poyrazköy'de İstek Vakfı'na ait arazide ele geçirilen mühimmata ilişkin iddianame geçtiğimiz ay İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. İddianameye ait 24 delil klasörü DVD halinde sanık avukatlarına dağıtıldı.

Bu arada, Amirallere suikast iddianamesinin delil klasörlerinin de haftaya avukatlara verileceği öğrenildi.

DENİZALTINDAKİ PATLAYICI İLE İLGİLİ ASKERİ SAVCILIK SORUŞTURMA YAPMAMIŞ

Askeri savcılığın Rahmi Koç Müzesi'ndeki denizaltında bulunan patlayıcı ile ilgili herhangi bir soruşturma yapmadığı ortaya çıktı. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nın yazısında patlayıcıların tahrip sahasında ilgili mevzuat gereğince patlatıldığı belirtiliyor. Ergenekon savcılığına gelen ihbar mektubunda patlayıcının hiçbir mercie bilgi verilmeden Eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Feyyaz Ögütçü'nün talimatıyla imha edildiği anlatılmıştı.

Poyrazköy iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan bilgiye göre, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'na yazı yazarak Rahmi Koç Müzesi'ndeki denizaltında bulunan patlayıcı ile ilgili herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını sordu. 9 Şubat 2009 tarihli yazıya 13 Şubat 2009 tarihinde askeri savcılıktan cevap geldi. Askeri Savcı Albay Cumhur Epyüksel imzalı cevapta söz konusu patlayıcı ile ilgili olarak askeri savcılıkça açılan herhangi bir soruşturma bulunmadığı belirtildi. Patlayıcının imhası konusunda Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Adnan Özbal imzasıyla gelen cevabi yazı da ise "Uluçreis denizaltısında 14 Kasım 2008 günü bulunan ve 1960'lı yıllarda kullanılan ABD menşeli eski tip patlayıcılar ilgili kanun ve yönetmelik gereğince 17 Kasım 2008 günü Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'na bağlı Sualtı Savunma Grup Komutanlığı personeli tarafından tahrip sahasında imha edilmiştir." denildi.

Aynı denizaltında 2005-2008 yılları arasında denizaltı uzmanı olarak çalışan Yavuz Demirkıran'ın ifadesinde patlayıcıların orada bulunmasının sakıncalı olduğunu söylediği ortaya çıktı. Denizaltının korunmasında zafiyet olmuş olabileceğini belirten Demirkıran, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği bilgide, "Patlayıcılar dışarıdan veya bir şekilde denizaltıya konulmuş olabilir. Ama patlayıcıların orada bulunması kesinlikle sakıncalı bir durumdur." dedi. Demirkıran ayrıca denizaltının 2007 yılında Haliç Tersanesi'nde sivil ekipler tarafından bakımının yapıldığını kaydetti.

Rahmi Koç Müzesi'nde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Ertuğrul Duru ile patlayıcıyı bulan ve denizaltında uzman olarak çalışan Hasan Oğuz İşleyenel de ifadelerinde, patlayıcıyı almaya gelen bir binbaşı ve iki astsubayın söz konusu patlayıcının çok eski olduğunu ve kullanılmadığını söylediklerini belirttiler. Duru ve İşleyenel patlayıcıları tutanakla gelen ekibe verdiklerini kaydetti.

ALBAY DUMAN'IN ODASININ ARANMASINDA ENGEL ÇIKARILMIŞ

Poyrazköy iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan bir tutanağa göre soruşturma kapsamında Deniz Kurmay Albay Tayfun Duman'ın makam odasının aranması sırasında kriz yaşandığı ortaya çıktı.

Duman'ın odasını aramak için İstanbul ve Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler savcı nezaretinde Gölcük Merkez Komutanlığı'na gitti. Ancak kapıdaki askeri görevliler polis ve savcıların arama yapmasına izin vermedi. Yetkililer arama için Donanma Komutanı'nın izni olması gerektiğini belirtti. Donanma komutanı önce arama yapamayacaklarını bildirdi ancak daha sonra aramanın askerler eşliğinde yapabileceğini sivil savcı ve polislere söyledi.

Bu kriz aşıldıktan sonra Duman'ın odasında arama yapıldığı sırada bu kez de polis ve askerler arasında bilgisayarların imajını alma ve CD ile belgelere el koyma anlaşmazlığı yaşandı. Harp Filosu Komutanı Tümamiral Deniz Cora, arama yapan ekiplere imaj alma, CD'lere el koyma ve askeriyeden dışarı çıkarma gibi işlemlerin yapılamayacağını söyledi.

Bunun üzerine durum İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen'e iletildi. Seçen, verdikleri talimat doğrultusunda görevlerini yapması gerektiğini polislere iletti. Ancak Tümamiral Cora yine izin vermeyince savcı Fikret Seçen, Genelkurmay Başkanlığı ile görüştü. Bu görüşme sonucu arama krizi çözüldü ve ekipler önce aramalarını yaptı ardından da suç unsuru tespit edilen belgelere el koydu.

Etiketler :