Erbakan’a İftira İtirafı

Erbakan’a İftira İtirafı

28 Şubat duruşmasında çapraz sorgusu yapılan sanık emekli Alb. Serdar Çelebi, 18 maddelik MGK kararlarının uygulanması ve irtica takibi için merhum Erbakan’ın talimat verdiği yönündeki iddiaları yalanladı.

Çelebi, Erbakan ile çalıştığı dönemde, Başbakanlık’ta İrtica İle Mücadele Kurulu oluşturulmadığını, bu kurulun Mesut Yılmaz döneminde oluşturulduğunu söyledi.

28 Şubat darbe davasının dünkü duruşmasında, sanık emekli Tuğgeneral Kenan Deniz’in emrinde merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın askeri danışmanlığı görevini yürüten sanık emekli Deniz Albay Serdar Çelebi’nin çapraz sorgusu yapıldı. Üye Hakim Hakan Oruç’un, katıldığı toplantıların içeriğini hatırlayıp hatırlamadığına ilişkin sorusuna Çelebi, “İç Güvenlik Harekat Dairesi’nde iç güvenlik konuları görüşülüyordu. Haliyle irticayla mücadele de konuşuluyordu” cevabını verdi. Sanık Çelebi, Oruç’un fişlemelerin yer aldığı ‘BÇG Bilgi İhtiyaçları’ belgesini görüp görmediği sorusuna da “sadece gazete ve ihbar mektuplarıyla ilgilendiğini, askeri birliklerden gelen raporları görmediğini, söz konusu raporların Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’na gönderilmesinin istendiğini, bu yüzden belgelerin sanık emekli Org. Çetin Saner’e gitmiş olabileceği” karşılığını verdi. Söz alan Org. Saner, BÇG Bilgi İhtiyaçları belgesinin kendisine gönderildiğini söyleyen Çelebi’den konuya açıklık getirmesini istedi. Çelebi, Genelkurmay Rapor Sistemi’nde bilgilerin İstihbarat Başkanlığı’na gönderileceğinin emredildiğini söyledi.

“ZAMAN ZAMAN GENELKURMAY’A GİDİYORDU!”

Çelebi, müşteki avukatı Emrullah Beytar’ın sorusu üzerine merhum Erbakan’la çalıştığı dönemde Başbakanlık’ta irticayla mücadele için bir kurulun oluşturulduğuna şahit olmadığını kaydetti. Ancak Erbakan’ın istifasından sonra Başbakanlık koltuğuna oturan Mesut Yılmaz döneminde irticayla mücadele amacıyla Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’nun kurulduğunu bildiğinin altını çizen Serdar Çelebi, şunları anlattı: “Bu izleme kuruludur. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Sayın Ömer Kayır’ın kendisi bu işin sorumlusudur ve koordinasyon kendisiyle yapılıyordu. Koordinasyonu ben sağlamıyordum. Genelkurmay’da diğer kişiler onunla koordinasyon sağlıyordu. Kayır’ın zamana zaman Genelkurmay’a gittiğini biliyorum. Başbakanlık’ta Başbakan Müsteşarlığı başkanlığında çeşitli bakanlıkların temsilcileriyle toplantı yapılıyordu. Bu çalışmalarda bir grup subay, general de gidiyordu. Başbakanlık Askeri Başdanışmanım Kenan Deniz o toplantıya katılmış olabilir.”

GÖREVİ KABUL ETMEMİŞ!

28 Şubat’ta Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’nda davanın kilit sanıklarından emekli Albay Hüsnü Dağ’ın emrinde çalışan emekli Yüzbaşı Mustafa Babacan ise yaptığı savunmada, görevinin basın özetlerini arz etmekle sınırlı olduğunu iddia etti. Babacan, yanlışlıklar içerdiği iddiasıyla savcılık ifadesini kabul etmediğini söyledi.

“O BELGELER HUKUKSUZ” DEDİ, DOĞAN KIZDI

Savunma için kürsüye gelen sanık emekli Hakim Albay Orhan Nalcıoğlu da o süreçte Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde askeri hakim olarak görev yaptığını, Adli Müşavir’in (Sanık Tümg. Erdal Şenel) emriyle bazı BÇG toplantılarına katıldığını, bu toplantılarda sadece hukuki görüş beyan ettiğini ifade etti. Üye Hakim Hakan Oruç, Nalcıoğlu’na BÇG belgelerinin hukuki olup olmadığı konusunda görüşünün alınıp alınmadığını sordu. Nalcıoğlu, bu soruyu “Hukuki olarak görüş alınsaydı belgelerde parafım ve imzam olurdu. Benden hiç mütalaa alınmadı” şeklinde cevapladı. Sanık Nalcıoğlu, bahsedilen faaliyetlerin TSK’nın görev ve yetkileri dışında olduğunu söyledi. Nalcıoğlu ayrıca iddianameye konulan BÇG Batı Eylem Planı ve Batı Harekat Konsepti belgelerinin içeriğinin de hukuki olmadığını vurguladı.

Müşteki avukatı Emrullah Beytar, Nalcıoğlu’na “Genelkurmay tarihçesinde kendi halkını A’dan Z’ye kadar fişleyip bunları da belli yerlere sevk eden bir çalışma grubuna rastladınız mı?” sorusunu yöneltti. BÇG’nin sorumlusu olmadığını belirten emekli Albay Orhan Nalcıoğlu, “Genelkurmay Karargahı’na zaman zaman çok tecrübesiz kişiler de atanabiliyor ve bunlar hata yapabiliyor. Sivil kişileri takip etme kesinlikle görevi kötüye kullanmaktır. Kendi personelini takip edemiyor, sivilleri nasıl takip etsin? Dolayısıyla bu şekilde sistemli olarak Genelkurmay’da böyle bir çalışmanın yapılacağına aklım ermiyor” ifadelerini kullandı. Nalcıoğlu’nun BÇG’nin çalışmalarına ilişkin beyanlarından rahatsız olan sanık emekli Org. Çetin Doğan, çapraz sorgusu yapılan sanığa 10 Nisan 1997 tarihli BÇG’nin oluşturulmasına ilişkin belgeyi de hukuka aykırı olarak görüp görmediğini sordu. Duruşma savcısı Kemal Çetin, Doğan’ın bu sorusuna itiraz ederken, sanık Nalcıoğlu da soruya cevap vermeyeceğini bildirdi.

ÜYE HAKİMDEN ‘NASIL HAKİMSİN’ FIRÇASI!

Sanık Orhan Nalcıoğlu, Üye Hakim Süleyman Köksaldı’nın sorusu üzerine katıldığı toplantıları Harekat Başkanı olarak Çetin Doğan’ın yönettiğini anlattı. Köksaldı, Nalcıoğlu’na “O toplantının amacını size söylediler mi?” diye sordu. Nalcıoğlu, toplantının amacını anlamadığını, hatta etrafındakilere sorduğunu savundu. Bu cevap üzerine Üye Hakim Köksaldı, “Bilmediğiniz bir toplantıda Adli Müşavir olarak nasıl görüş sunuyorsunuz?” diye sorarak, Nalcıoğlu’nun çelişkili beyanlarına vurgu yaptı. Sanık emekli Albay İsrafil Aydın da BÇG’yle ilgisinin olmadığını iddia etti. Duruşmaya bugün devam edilecek.

YENİ AKİT

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.