ABD büyükelçisi Edelman'la Yeni Şafak'ın bazı haberleri için yazar pazarlığı yaptığı iddiası Fehmi Koru'yu Yeni Şafak'taki köşesinden etti.  Olayların yaşandığı sırada Yeni Şafak'ın başında olan Selahattin Sadıkoğlu, Edelman görüşmelerini, gördüğü baskıyı ve uyguladığı sansürü ve  o dönem olanları tüm açıklığıyla Haber7'den Nursel Tozkoporan'a anlattı. Selahattin Sadıkoğlu'nun açıklamalarına göre  Fehmi Koru hariç herkes bu sürecin içerisinde!
Amerikan Büyükelçiliğinden 1 Mart Tezkeresi sürecindeki yayınları nedeniyle çok tepki gördüğünü; Bazı haber ve yazılardan dolayı İbrahim Karagül'ü de Fehmi Koru'yu da uyardığını; hatta Hüsnü Mahalli'nin yazılarını sansürleyip en sonunda onun gazeteden ayrılmasını istediğini açıklayan Sadıkoğlu sorulara çok çarpıcı yanıtlar verdi.

FEHMİ KORU'NUN İSTİFASI ÖNCESİ NE OLMUŞTU?

Gazeteciler.com yazarı Cenk Açık, Fehmi Koru'nun WikiLeaks belgeleri ile ilgili yorumunun ardından, aslında Koru'nun ABD Büyükelçisi Edelman'la yakın olduğunu belirtip, Edelman'ın kurduğu baskıyı kendi kişisel sorunu olduğu yazarlar üzerinde kullandığı iddiasını dile getirmişti. Koru bu iddiaya yanıt vermezken, İbrahim Karagül "O yazar bendim" diye yazdı ve süreci Koru'nun ismini vermeden açıkladı. Fehmi Koru bu süreçte yazmayarak gazete patronlarına 'bunun doğru olmadığını açıklayın demişti. Bu isteği kabul edilmeyip Koru'nun ismi gazetenin künyesinden çıkartılınca bir gecede Fehmi Koru'nun Yeni Şafak'la ilişkisi kesilmiş oldu.

YENİ ŞAFAK EDELMAN'DAN BASKI GÖRDÜ MÜ?

Tozkoporan'ın "Eski Amerika Büyükelçisi Eric Edelman'dan baskı gördünüz mü?" sorusuna Selahattin Sadıkoğlu "Gördük tabii. Görmedik dersek yalan söylemiş oluruz" diye yanıt verdi ve şöyle devam etti: 

"Edelman da söyledi. "Sizin yazarlarınız çok etkinler ve onların etkisiyle 1 Mart tezkeresi çıkmadı" diye bir ima da bulundu. Yeni Şafak iktidarın sözcüsü, orada çıkan her haber çok önemli, çizgisi Türk – Amerikan ilişkilerini çok etkiliyor, Yeni Şafak'ın yayınları Türkiye'deki Amerika düşmanlığını körüklüyor gibi iddialar vardı. Bunu bana zaten hep söylüyorlardı."
 

EDELMAN YAZAR ADI VERDİ Mİ?

- "Edelman ile görüşmenizde gazetenizin yazarlarından herhangi birinin ismini zikretti mi?"

- O konuşmada hiç bir yazarımızın adı geçmedi. "Genel olarak yazarlarınız ve gazeteniz" dedi. Görüşmede daha çok ben konuştum. En sonunda ayağa kalktı ve "Dersimi aldım gidiyorum" dedi. Son sözü bu oldu. Ben de kapıya kadar gidip onu yolcu ettim.

KORU'YU DA KARAGÜL'Ü DE UYARDIM

- Aldığınız uyarılardan sonra yayın politikanızı yumuşattınız mı?

- Biraz yumuşatmaya çalıştım. En son Başbakan Erdoğan'ın Amerika seyahati gündeme gelmişti. O dönemde politikayı biraz daha yumuşatmak için çabaladım. İbrahim Karagül'ü defalarca uyardım. Fehmi Koru, Taha Kıvanç'ı uyardım. O da çok sert yazılar yazıyordu. "Aman ağabey biraz daha dikkat etmekte fayda var" dedim.  Mustafa İslamoğlu'nun, Hüsnü Mahalli'ninyazılarına müdahale ettim. Evet, sansür uyguladım. Hüsnü Mahalli'nin ayrılmasına ben sebep oldum.

HÜSNÜ MAHALLİ'YE YAZI YAZDIRAN DA BENİM GÖNDEREN DE BENİM

- Yeni Şafak Gazetesi patronları buna nasıl izin verdi?

- Hüsnü Mahalli'ye yazı yazdıran de benim, gönderen de benim. Kimseye bu konuda hesap vermek zorunda değilim. Kimse de bana hesap sorma hakkına sahip değil. Hüsnü Bey'i; "Gel bizde yaz" diye ben çağırdım. Onu köşe yazarı yaptım. Sonra da; "Kardeşim kusura bakma güle güle" dedim.

- Sizi bu kadar öfkelendiren ne oldu? Hüsnü Mahalli'nin hangi yazısından dolayı bu kararı aldınız?

- Hüsnü Mahalli bir kaç defa sıkıntılar olduğunu söyledi. "Yazı yazmamayım" dedi. Ben de yazmasını söyledim. Sonra da; "Madem ayrılmak istiyor o zaman ben keseyim" dedim. Hüsnü Mahalli'ye; "Yazılarını kesiyoruz ama sen bizde kalmaya devam et. Dizi yazılar hazırla. Git Ortadoğu'da dolaş, röportajlar yap" dedik. O da; "Siz yazlarımı kestiniz ben artık burada kalmam" dedi.

MAHALLİ'NİN KOVULMASINA KİM KARAR VERDİ

Selahattin Sadıkoğlu Yeni Şafak'ta 1 Mart Tezkeresi sürecinde yaşananları böyle anlatıyor. Kulislerde konuşulanlara göre Yeni Şafak gazetesinin patronajı da Mahalli'nin kovulması gibi gazetede olan bitenlerden çok da haberdar değilmiş.
Sadıkoğlu'nun "Yazı yazdıran da benim, gönderen de..." cümlesi bu iddiaları da doğruluyor.

Bir kulis haberi de bizden

Yeni Şafak koridorlarında konuşulanlara göre patron, Hüsnü Mahalli'nin geçenlerde yazdığı ve nasıl kovulduğunu anlattığı yazısından sonra gazeteden kovulduğunu öğrenmiş. Yani kovulma süredinden 5 yıl sonra haberi olmuş ve "Mahalli'yi biz mi kovduk, ben onun kendisinin istifa ettiğini biliyordum" demiş.