'Fehmi Koru'nun gidişine isyanımdır'

'Fehmi Koru'nun gidişine isyanımdır'

Basında Edelman’la yaşadığı savaşları, ettiği kavgaları ve o adamın ne menem niyetler taşıyarak Ankara’ya geldiğini ve başaramayınca ‘kös kös’ ülkesine geri döndüğünü defalarca anlatan gazeteci Fehmi Koru’dur.

Fehmi Abi, hepimizin büyüğüdür.

Mahallede ‘yedeği olmayan’ tek gazetecidir.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir ama, o vazgeçilmezdir.

Herkesten daha cesur, daha enerjik, daha meraklı, hepimizden daha iyi bir gazetecidir.

Çok şey öğretti hepimize.

Mahallede kimseye kötülüğü dokunmadığı gibi, en zor zamanlarda kaleminin gücünü hep mağdur olanlardan yana kullandı.

***

Şimdi neden böyle oldu anlamış değilim.

10 gündür yazmıyor Fehmi Abi…

Ne Yeni Şafak için, ne de İbrahim Karagül için burada tek kelime kötü laf etmem.

Ama Fehmi Koru’nun ayrılış biçimi çok yaralayıcı oldu.

Kiminle konuşsam “ayıp oldu” tepkisini veriyor.

Tuhaflık şu ki Fehmi Koru, bir dönem kendisini bir numaralı hedef haline getiren ABD elçiliği adına, gazetesinin bir yazarına baskı yapmakla suçlandığı için yazmamaya başladı.

Halbuki, hepimizin bildiği bir şey var.

Fehmi Koru, 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin en büyük ‘mimarlardan’ biridir.

Destansı bir mücadele vermiştir o günlerde.

Eğer O, tezkere karşıtı o yazıları yazmamış olsaydı, en az bir Ak Partili vekil daha “kabul” oyu verecek ve ülkemiz sonu belirsiz bir maceraya sürüklenecekti.

***

Fehmi Koru’nun Edelman’la işbirliği yaptığı iddiası da çok saçma bir şey.

Kendisi de bunu yalanlıyor zaten.

Yalanlamasına da gerek yok.

Basında Edelman’la yaşadığı savaşları, ettiği kavgaları ve o adamın ne menem niyetler taşıyarak Ankara’ya geldiğini ve başaramayınca ‘kös kös’ ülkesine geri döndüğünü defalarca anlatan gazeteci Fehmi Koru’dur.

***

Şimdi ne olacak bilmiyorum.

10 gün öncesine kadar, sabah işe gelir gelmez önümdeki gazete tomarları arasında en üst sırada duran Yeni Şafak gazetesini açar ve heyecanla Taha Kıvanç-Fehmi Koru ne yazmışsa onu okurdum.

Eminim benim gibi binlerce, on binlerce insan da, seveni de sevmeyeni de O’nun ‘tiryakisi’ olmuştur.

***

O yüzden bir an evvel yazılarına başlamasını istiyoruz.

Mümkünse Yeni Şafak’la yaşadığı sorunlar suhuletle çözülsün, orada yazmaya devam etsin.

Mümkün değilse, başka bir yerde.

Yaptığı açıklamalardan sanki iplerin hepten kopmadığı gibi bir işaret aldım.

“Kendim ayrılmak için herhangi bir talepte bulunmadım, istifamı sunmadım. Fiili olarak böyle bir durum var, künyede yayın danışmanı sıfatını taşıyordum, o çıkartıldığına göre herhalde ilişkim bitmiş demektir.” Diyor.

***

Geri dönüş olur mu acaba?

Mehmet Acet - Haber 7
acetmehmet@hotmail.com 

Etiketler :