Filistinli yönetmen ve aktivist Basel Adra, Enstitü Sosyal'de konuştu

Filistinli yönetmen ve aktivist Basel Adra, Enstitü Sosyal'de konuştu

“İnsanlara ulaşmaya ve şunu söylemeye çalıştım,'Size ulaşan şey doğru değil. Gerçek burada, Masafer Yatta'da, Ürdün Vadisi'nde, Kudüs'te, Cenin'de, Gazze'de'"-

İSTANBUL (AA) - Filistinli gazeteci, aktivist ve Oscar ödüllü yönetmen Basel Adra, Enstitü Sosyal'in hazırladığı "Dünyadan Yansımalar" söyleşi serisine katıldı.

"Kimin Gerçeğini Görüyoruz?: Anlatının Dekolonizasyonu" başlıklı söyleşide konuşan Adra, işgal altındaki hayatın tanıklığını, anlatının güçle ilişkisini ve görünmez kılınan hakikatlerin nasıl geri alınabileceğini ele aldı.

Batı Şeria'da Masafer Yatta bölgesinde yaşayan Adra, yaşam hakkının dahi tehdit altında olduğu koşulları anlatarak, evlerinin defalarca yıkılıp yeniden inşa edildiğini, Filistin'de basit bir varoluşun bile direniş anlamına geldiğini vurguladı.

- "Bizi şekillendiren gerçeklik bu"

Adra, Filistin'de yaşamanın işgalin içinde doğmak olduğunu belirterek, "Birinin size açıklamasına ya da anlatmasına gerek bile kalmıyor. Sokakta oynarken aniden devasa buldozerlerin ve yabancı askerlerin köyünüze girdiğini, camiyi veya bir evi yıkmaya karar verdiklerini görüyorsunuz. Bizi şekillendiren gerçeklik bu. Basit bir hayat yaşamak isteyen köylüleriz ama bu basit hayat, işgalin varlığı nedeniyle sürekli bir trajediyle yüzleşiyor." dedi.

Özellikle de Batı'nın ana akım medyasında İsrail'in sürekli "Orta Doğu'daki tek demokrasi" olarak temsil edildiğinin altını çizen Adra, genç bir insan olarak bununla yüzleşmenin kendisini öfkelendirdiğini ve bu yüzden bir şeyler yapmaya karar verdiğini söyledi.

- "Ordu evimi bastı, eşimi alıkoydu ve telefonumu aradılar"

Basel Adra, bu kararın ardından çekim yapmaya ve belgelemeye başladığını aktararak, şunları kaydetti:

"Kamerayı elime alıp nerede bir olay olsa oraya koştum, filme aldım. Sosyal medyayı kullanarak, haber yazarak veya herhangi bir yöntemle insanlara ulaşmaya ve şunu söylemeye çalıştım,'Size ulaşan şey doğru değil. Gerçek burada, Masafer Yatta'da, Ürdün Vadisi'nde, Kudüs'te, Cenin'de, Gazze'de'. Biz Filistinliler olarak nesilden nesile sömürgecilikten zarar gördük ve bunun sona ermesini istiyoruz. Ne yazık ki bu rejime parayla, silahla, finansal ve diplomatik destekle arka çıkılıyor. Tıpkı ABD'nin Güvenlik Konseyi'nde aleyhimize olan her kararda veto kullanması gibi. Batılı ülkeler, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası hukuku desteklediklerini ve koruduklarını iddia edebilir ancak konu İsrail'e gelince bu bir istisna oluyor. İsrail'in soykırım ve apartheid suçu işlediğini görmelerine rağmen, bu ülkeler hala uluslararası hukuku koruduklarını iddia edip, her gün bu hukuku ihlal eden devletle ilişkilerini normalleştirebiliyor."

Yönetmenleri arasında yer aldığı "No Other Land" (Başka Toprak Yok) adlı belgeselinin Oscar ödülü kazanmasına da değinen Adra, bu ödüller ve tanınırlığın toplum için siyasi anlatıyla savaşmak adına harika olduğunu ama bir birey olarak bu ayrıcalıktan hoşlanmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:

"Yerleşimcilerin tarlalarımıza girdiği, bizi taşladığı, kardeşimi ATV ile ezmeye çalıştığı anlarda oradaydım. Ben kardeşimi hastaneye götürürken ordu evimi bastı, eşimi alıkoydu ve telefonumun içeriğini araştırdı. Askerlerin evime girmesi ana akım medyadan çok büyük ilgi gördü. Ancak ben, sırf askerler benim evime girdi diye bu kadar ilgi görmek istemiyorum. Oysa o sırada çok büyük saldırılara uğrayan, kafaları yarılan, kanlar içinde kalan diğer aileler de gazetecilerin onlar hakkında konuşmasını ve yazmasını hak ediyordu."

- "Birgün güneş doğmak ve karanlık kaybolmak zorunda"

Adra, 7 Ekim 2023'ten hemen sonra, Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattığına dair bir propagandanın yapıldığına işaret ederek, "Aslında durum hiç de böyle değildi. Filistinliler topraklarını Yahudilere satmadı. Bu tür propagandalarla baş etmek zorunda kalıyoruz ve ne yazık ki bu bazen İsrail ile normalleşen Arap ülkelerinden de geliyor. İnsanları eğitmek, neler olup bittiğini, filmlerle veya yazılarla anlatmak çok önemli. Ayrıca boykot hareketi de çok önemli. Türkiye'dekilerin başka neler yapabileceğini benden daha iyi bildiklerine eminim." görüşünü paylaştı.

Filistin'de durumun gün geçtikçe daha kötüye gittiğinin ve bunun kendisini hayal kırıklığına uğrattığının altını çizen Basel Adra, "Kendime şunu söylüyorum, başka seçeneğim yok, vazgeçemem. 'Bitti. Artık oturacağım ve bu işi yapmayı bırakacağım.' diyemem. Bugün en kötü dönemi yaşıyoruz ama benim inancıma göre bu durum sonsuza kadar böyle devam edemez. Birgün güneş doğmak ve karanlık kaybolmak zorunda. Bizim inancımız bu. Bizim neslimizde olmasa bile, belki bir sonraki nesilde olacak ama biz yaptığımız işe devam etmek zorundayız." diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.