"Hayır"ın altındaki neden

"Hayır"ın altındaki neden

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül referandumuna hayır oyu verenlerin gerekçelerinin çok farklı olduğunu söyledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül referandumuna hayır oyu verenlerin gerekçelerinin çok farklı olduğunu söyledi.

Erdoğan, AK Parti'nin 16. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, toplantıda ele alınan konularla ile ilgili bilgi verdi. Erdoğan, dün terör kaynakları, mücadele yöntemleri, mevcut durum, hukuki ve adli durumu, ana politikalar ve koordinasyon konusunda bakanların sunum yaptıklarını söyledi.

Bugün ise bütün bakanların katılımıyla genel oturumları gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, referandum sonrasında 45 vilayette 69 bin 300 kişiyle yapılan kamuoyu araştırmalarının sunumunun yapıldığını kaydetti. Seçmen davranışlarını inceleme noktasında dünyada yapılmış en büyük araştırma özelliğini taşıdığını ifade eden Erdoğan, araştırmalarda 'hayır' diyenlerin gerekçeleri kadar, 'evet' diyenlerin gerekçelerini anlamaya ve analiz etmeye çalıştıklarını kaydetti. Kalan 36 vilayete de aynı araştırmayı yapacaklarına işaret eden Erdoğan, bu araştırmalar sonucunda 2011 seçimlerine yönelik bir zemin oluşturacaklarını vurguladı.

Erdoğan, yapılan araştırmalarda 12 Eylül'de 'hayır' diyenlerin medya ve muhalefetin dile getirdiği yaşam tarzı ve laikliğin tehdit altında olduğu yönündeki iddiaların gerçek olmadığının ortaya çıktığını kaydetti. Medya ve muhalefetin dile getirdiklerinin gerçekleri yansıtmadığının altını çizen Erdoğan, 'hayır' gerekçelerinin bölgelere göre değiştiğini söyledi. Erdoğan, 'hayır' gerekçesinin altında yanlış bilgilendirme, gerçek dışı bilgilenme, sanal korkulardan kaynaklandığını müşahede ettiklerini vurguladı. Erdoğan, daha fazla empati yapacaklarını, ön kabulleri ortadan kaldıracaklarını sözlerine ekledi.

PARTİSİNDE DEMOKRASİYİ HAKİM KILAMAYANLAR...

Başbakan Erdoğan, ''Kendi içinde demokrat olamayanlar, parti bünyesinde demokrasiyi hakim kılamayanlar ülke siyasetinde demokrat olamazlar, demokrasiyi güçlendirecek adımlar atamazlar'' diye konuştu.

İstişare toplantılarıyla başlattıkları geleneğin, Türk demokrasisi açısından büyük önem taşıdığını belirten Erdoğan, ''Bizim yıllardır yapmakta olduğumuz bu istişare toplantılarının diğer partiler tarafından da yapıldığını, taklit demiyorum, yapıldığını görüyor ve bundan da büyük memnuniyet duyuyorum. Zira biz sadece ekonomi, sadece dış politikada Türkiye'nin bilinen parametrelerinde değil, siyasetin dilinde, üslubunda, yöntem ve ideallerinde de ilkleri başarmış bir partiyiz'' dedi.

Erdoğan, dün ve bugün yaptıkları toplantılarda partinin tüm kurullarının katılımıyla Türkiye'nin meselelerini, gündemlerindeki konuları, gelecek vizyonlarını son derece demokratik ve özgür bir ortamda ele alma fırsatı bulduklarını söyledi. Dün terörün kaynakları, mücadele yöntemleri ve mevcut durum konusunda, terörün hukuki ve adli boyutları konusunda ve terörle mücadelede ana politikalar, işbirliği, koordinasyon konusunda ilgili Bakanların sunumlarını yaptıklarını anlatan Erdoğan, katılımcıların da bu meseleler üzerine fikirlerini beyan ettiklerini, sorular sorduklarını, cevaplarını aldıklarını, politikaların şekillenmesine yardımcı olacak katkılar sunduklarını dile getirdi.

Bugün bütün Bakanların katılımıyla genel oturumları gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, bugünkü müzakerelerinin odağında 12 Eylülde yapılan Anayasa değişikliği halk oylamasının sonuçlarının yer aldığını anlattı.

-HALKOYLAMASI ALGI ARAŞTIRMASI-

Sabahki ilk oturumda kamuoyu araştırma şirketlerinin ortak yaptıkları halk oyalaması algı araştırmasının sunumunun gerçekleştirildiğini ifade eden Erdoğan, 45 ilde 69 bin 300 kişi ile bir yapılan araştırmanın, seçmen davranışlarını oylama sonrasında inceleme noktasında Türkiye ve dünyada yapılmış en büyük, en kapsamlı araştırma özelliği taşıdığını bildirdi.

Çalışmanın telefonla değil yüz yüze yapıldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''Biz, 12 Eylül akşamı milletimize bir söz vermiş, 'hayır' diyen yüzde 42'nin neden, niçin, hangi gerekçelerle, hangi hissiyatla 'hayır' dediğini anlamak için çaba sarf edeceğimizi ifade etmiştik. Nitekim hemen o andan itibaren çalışmalara başladık ve ilk planda, böyle kapsamlı, büyük boyutlu, bilimsel ve titiz bir araştırma yaptık. 'Hayır' diyenlerin gerekçeleri kadar 'evet' diyenlerin gerekçelerini de anlamaya, milletimizin ortaya koyduğu iradeyi, tüm boyutlarıyla analiz etmeye büyük önem verdik. 45 ilde bitirdik ama henüz biz bunu noktalamadık. Zira 36 vilayette de aynı araştırmayı yapacağız ve 81 vilayette bunu tamamlayarak 2011 seçimlerine bir zemin oluşturacağız. Yani illerde durumumuz nedir. Niçin, hangi sebeplerle bize halkımız 'hayır' dedi, neden 'evet' dedi? Bunu göreceğiz ve böylece 2011 seçimlerine bu çerçevede hazırlanacağız. Biz bu adımı partiyi kurarken de atmıştık. O zaman 42 bin denekte, 81 vilayette kamuoyu araştırmasını yaptırmıştık. Bunun üzerine bütün çalışmalarımızı bina etmiştik ve faydalarını açık ve net gördük, milletimiz parti kurulduktan 16 ay sonra bizi iktidara taşıdı. Şimdi hedefleri daha büyük koyuyoruz. Hem kaygıları gidereceğimize hem beklentileri karşılaşacağımıza inandık.''

Silahlarını bıraksınlar öyle sandığa gitsinler kaç oy alacaklar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'yi isim vermeden eleştirerek, "Silahlarını bıraksınlar sandığa öyle gitsinler bakalım o zaman kaç oy alacaklar." dedi.

Erdoğan, AK Parti Kızılcıhamam Kampı sonrasında yaptığı konuşmada, önemli mesajlar verdi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 45 vilayette 69 bin 300 kişi üzerinde referandum sonuçlarıyla ilgili yaptıkları anket sonuçlarını değerlendirdi. Erdoğan, referandum sonuçlarıyla ilgili muhalefetin ve medyanın mülahazalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Toplumun karpuz gibi ikiye bölündüğü, toplumsal ayrışmanın ortaya çıktığı tezlerini geçersiz kılmıştır. Marmara'daki vatandaşın hayır tercihi ile Akdeniz arasındaki hayır tercihi, Ege'deki hayır tercihi ile ülkenin genelindeki hayır tercihi farklı gerekçelere dayanıyor. Bu gerekçelerin büyük oranda yanlış bilgilendirmeden, gerçek dışı propagandadan, topluma pompalanan sanal korku ve tehditlerden kaynaklandığını da bu arada müşahede ettik. Bunu bir mazeret olarak, bir gerekçe olarak görmüyoruz. Bu araştırma 42'nin analizini yapan bir araştırmadır. Bu araştırma aynı zamanda bize yeni sorumluluklar yükleyen sonuçları da ortaya koymuştur. Çünkü biz iktidarız. Çünkü biz sorumluluk makamındayız. 12 Eylül referandumu sonrasında söylediklerimizi bilimsel olarak ortaya koymuştur. Nedir o? Daha fazla empati yapmak. Yüzde 42 hissiyatını daha iyi anlamak. Sonuçları ön kabulle değerlendirirsek gereken dersleri çıkaramaz, verilen mesajı doğru anlayamayız." dedi.

Milleti anlamak için yollara düşeceklerini kaydeden Erdoğan, "Sadece yaptıklarımızı anlatmayacağız. Türkiye için projelerimizi, hedeflerimizi hayallerimizi anlatacağız" şeklinde konuştu.

Erdoğan, Türkiye'yi dünya ekonomileri arasından 26. sıradan aldıklarını ve önce 17. sıraya çıkardıklarına işaret ederek, "Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yerini inşallah 2023'te alacak. Bunu başaracağız. Bundan endişeniz olmasın. Eğer şüpheniz olursa başaramayız. Ben işe iman etmişim, buna inanmışım. İnanıyorum ki siz de inandınız, siz de iman ettiniz. Bu işi başaracağız. "diye konuştu.

"BDP'YE ŞAİBELİ OY ELEŞTİRİSİ"

Konuşmasında isim vermeden BDP'yi eleştiren Erdoğan, "Rektörlere varıncaya kadar tehditlere sessiz kalıyorlar. Okullarda öğretmenler, camilerde imamlar tehdit altında bunları konuşmak istemiyorum" dedi.

Kendisinin Türk'ü ne kadar seviyorsa Kürt'ü de o kadar sevdiğini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "Ben Türk'ü ne kadar seviyorsam Kürt kardeşimi de o kadar seviyorum. Hiçbir ayrım yapmam. Birileri bunun zorla kaşımak suretiyle milletin evlatlarını birbirine yan bakar veya şüpheyle bakar hale getiriyorlar. İnşallah er veya geç bu da bitecek. Biz samimiyiz ama onlar samimi değil. Onların Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi de değil, öyle bir yetkileri de yok. Eğer dürüstlerse, samimi iseler silahlarını bıraksınlar sandığa öyle gitsinler bakalım o zaman kaç oy alacaklar. Silahlarla tehdit ederek, 'yakarız, yıkarız, bu köyü ortadan kaldırırız' demek suretiyle oy almak kolay. Bırak, benim halkım, benim Kürt kökenli kardeşim de kendi iradesiyle oyunu kullansın bakalım o zaman kaç tane oy alacaksın. İşte onurlu oy, o oydur eğer alabiliyorsan. Şu anda aldığın oyun kıymeti harbiyesi yok. Çünkü bu oy şaibeli oy. Bunu çok iyi bilmemiz lazım."

Etiketler :