Her taşın altında Cihaner vardı

Her taşın altında Cihaner vardı

'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının gizli tanığı 'Efe', 3. Ordu Komutanlığı'nda yapılan seminerlerin Balyoz Darbe Planı seminerinden daha büyük olduğunu söyledi.

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" iddialarıyla ilgili yargılanan Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 7 sanıklı davaya gizli tanık Efe'nin ifadeleri damgasını vurdu. Mahkemede kimlik bilgilerinin açıklanmasını istemediğini bir kez daha söyleyen gizli tanık Efe, öncelikle Erzurum Özel Yetkili Savcılığı'nda verdiği ifadeyi kabul ettiğini söyledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davada ifadesini mahkeme heyeti huzurunda veren gizli tanık Efe, hangi kamu kurumunda ne görev yaptığını söyleyeceğini belirterek, bunu söylememesi durumunda söyleyeceklerinin yüzde 50'sinin eksik kalacağını kaydetti.

AİLECE GÖRÜŞÜYORDUK

Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile ailece haftada birkaç defa görüştüğünü söyleyen gizli tanık 'Efe', av merakı olduğunu, Erzincan İstihbarat Şube Müdürü ve altındaki çalışanları, 3. Ordu Komutanlığı'nda görevli albayları, komutanları, bu merakından dolayı girdikleri ilişki nedeniyle tanıdığını anlattı. Erzincan'a gittiğinde, buraya tayin edilen bütün üst düzey bürokratların, bir amaç doğrultusunda oraya tayin edildiğini bizzat gördüğünü anlatan gizli tanık 'Efe', şunları söyledi:

"Ben o grubun içerisindeydim, birçok şeye şahit oldum. Kayda aldım, almam gerekiyordu ve bunu daha sonra gerekli makamlara vicdanımın sesini susturmak için iletmek zorunda kaldım. Halbuki beni bekleyen iyi bir gelecek vardı. Bunları elimin tersiyle ittim. Bunu yaparken de bazı şeyleri deşifre etmek zorunda kaldım.'

BALYOZ'DAN DAHA BÜYÜK

Gizli tanık 'Efe', 3. Ordu'yla ilgili verdiği bilgilerin hepsini avda tanıdığı komutanlardan aldığını söyledi. "2009'un başında orada, aslında Balyoz'dan daha büyük yapılan seminerin içeriğini ben bu albaylardan öğrendim' diyen gizli tanık 'Efe', "O seminere katılmadım, kendileri öyle bir seminer olduğunu kabul ediyorlar, ama içeriğini kabul etmiyorlar. Ben içeriğini bizzat bu kurmay albaylardan duydum' dedi.

Jandarma istihbarat şubedeki özel odada yapılan birkaç tane toplantıya Cihaner'in götürmesiyle katıldığını anlatan gizli tanık 'Efe', işin vahametini o toplantılara katıldığında anladığını kaydetti. 'Efe', toplantıların, Cihaner'in başkanlığında yapıldığını iddia ederek, bu toplantılarda, alperen ve ülkücü sivillerin temsilcilerinin yanısıra, askeri istihbarat ve 3. Ordu'dan gelen istihbaratçıların da olduğunu ifade etti.

TERÖR ARTTIRILMALI!

Katıldığı ilk toplantıda, ortamın gerdirilmesi gerektiğini duyduğunu söyleyen gizli tanık 'Efe', şöyle devam etti: "Cihaner'den, 'Terör eylemleri artırılmalı' şeklinde sözler duyuyordum. Terör eylemi derken burada teröristlerin yapmış olduğu eylemlerden ziyade, Erzincan Üniversitesi'nin yüzde 60 öğrencisi Kürt kökenli öğrencidir. Orada ülkücü grup da var, alperen grubu da vardır. Başka grup yoktur. 2 grup karşı karşıyadır. Eylemler derken mesela oradan ülkücü grubun temsilcisine diyordu ki 'Siz gidin Baraka Kafe'yi basın. Orada kavga çıkartın' nitekim Baraka Kafe basıldı. Orası 2 defa yandı. Alperen gençliğinin temsilcisine 'Arkadaşlarınızı sokaklara dökün Kürt kökenli öğrencileri taşlasınlar'. Bunlar teklif ediliyordu, onlar da kabul ediyordu.'

CİHANER'İN 3 HEDEFİ VARDI

Erzincan'da 'Ergenekon' yapılanmasının olup olmadığını bilmediğini anlatan gizli tanık 'Efe', Cihaner'in kendisine sık sık Türkiye'nin en büyük tehlikesinin Fethullah Gülen olduğunu söylediğini öne sürdü. Cihaner'in 3 tane hedefi olduğunu iddia eden gizli tanık 'Efe', "Fethullah Gülen cemaatini Usame Bin Ladin örgütüyle aynı kefeye sokmak istiyordu. Bu şekilde bütün dünyada ve Türkiye'de bu cemaati çökertmek istiyordu. Tek derdi buydu. Gülen'in cemaatinin, iktidara destek verdiğini de biliyordu, iktidarı da yozlaştırmak ve yıpratmak istiyordu. Askeri veya Türkiye'de hakim olan statüko kaybolmak üzere. Bunu engellemek için de 12 Eylül öncesi bir ortama ihtiyaç duyulduğu Cihaner tarafından dile getirildi' ifadelerini kullandı.

AVCI KİTAP YAZMAYI TEKLİF ETTİ

Erzincan eski Alay Komutanı Recep Gençoğlu'nun avukatının kendisini aradığını aktaran 'Efe', "Bana, 'Siz işte milliyetçi bir insansınız, biz de milliyetçi insanız. Bakın siz Recep Gençoğlu hakkında şöyle şöyle diyorsunuz, ama sizin ortak bir tanıdığınız var' dedi. Telefonun ucunda Emniyet Müdürü Hanefi Avcı vardı. Biz Hanefi Avcı'yla 2003'ten beri tanışırız. Avcı bana telefonda, 'Saldıray Berk'e de Recep Gençoğlu'na da kefilim. Burada büyük bir tuzak var. Seni kullanmışlar, sen beyefendi bir insansın. Madem ülkene faydalı bir insan olmak istiyorsun. Gel beraber hareket edelim' dedi" ifadesini kullandı. Gizli tanık 'Efe', o dönemde bu olaylarla ilgili kitap yazdığını anlatarak, Hanefi Avcı'nın kendisine, ortak kitap çıkarmayı teklif ettiğini kaydetti. Efe, Avcı'nın daha sonra kendisine Adalet Bakanlığı bürokratı, CHP İl Başkanı, 2 albay ve uluslararası uyuşturucu kaçakçısına ait görüntülerin bulunduğu bir CD'yi de izlettiğini kaydetti. Cihaner, cemaatlerin liderleri dışında Başbakan ve bakanları da hukuksuz, gayri resmi olarak dinlediğini kaydeden Efe, Cihaner'i orduevinde Albay Dursun Çiçek ve rütbeli birkaç subayla gördüğünü de ifade etti.

 

Gizli tanık Efe'ye yakın koruma

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının gizli tanığı 'Efe'ye iddia makamı ve kendisinin talebi üzerine bir yıl boyunca yakın koruma verilmesini kararlaştırdı. Kararın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Tanık Koruma Şube Müdürlüğüne gönderilmesini kararlaştıran mahkeme, Tanık Koruma Kanunu'nun 8/1. maddesi uyarınca, gerektiğinde yeniden karar verilmesi kaydıyla kararın uygulandığı tarihten başlamak üzere bir yıl süreyle koruma verilmesine hükmetti.

 

En büyük destek Orgeneral Berk'ten

Gizli tanık 'Efe', bu şekilde Fethullah Gülen ve etrafındaki 5 kişi hakkında yakalama emrinin çıkarılmasının planlandığını anlatarak, "İlhan Cihaner'in araştırmasına göre, Fethullah Gülen Cemaati'nin, Türkiye'de 12 milyon mensubu var. Cemaat bu insanları sokağa dökmeyi hedefliyordu. Bu şekilde de 12 Eylül benzeri bir ihtilalin ortaya çıkmasını sağlayacaktı. Bunu yaparken İlhan Cihaner tabii tek başına hareket etmiyordu" şeklinde konuştu.

Cihaner'in en büyük desteği dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'ten aldığını, Nitekim 2009'un başlarında 3. Ordu Komutanlığı'nda yapılan seminerin de içeriğinin direkt bununla ilgili olduğunu söyledi. Cihaner ile bir ilin daha başsavcının katıldığı bu seminerin, 3-4 gün sürdüğünü ifade eden Gizli tanık "Efe", İstanbul ve Ankara'dan gelen general seviyesinde birçok kişinin katıldığı bu seminerde, 17 veya 16 ilin alay komutanının da hazır bulunduğunu kaydetti.

PLANLARI DEŞİFRE ETTİM

Bu planları deşifre ettiğini dile getiren gizli tanık 'Efe', anlaşılması üzerine soruşturma yağmuruna tutulduğunu kaydetti. 'Efe', Cihaner'in kendisini usulsüz olarak soruşturduğunu anlatarak, PKK'nın 7 bin 200 kişilik dağ kadrosunun bulunduğu bir ilçeye tayininin çıkarıldığını belirtti. 'Efe', "Beni oraya, 'Bu adamı yok etsinler' diye gönderdiler. Nitekim o da oldu, bir hakim arkadaşla beni zehirlediler. Temizlikçimin de kocasını öldürdüler" iddiasında bulundu.

 

Komplonun planları hazırlandı

 

Gizli tanık 'Efe', aynı zaman zarfında, 3. Ordu Askeri Savcılığı'nın da talimatı ile 3 muvazzaf askerin, jandarma bölgesinde tutmuş oldukları evlere operasyonlar yapılması yönünde plan da hazırlandığını dile getirerek, şunları söyledi:

'İlhan Cihaner'in bizzat benim önümde hazırlamış olduğu planı anlatıyorum. Askeri şahısların evine, birkaç tane ruhsatsız silah ve aynı zamanda Said Nursi'nin, Fethullah Gülen'in kitapları konulacaktı. Askeri savcılık, yapılan bir ihbar üzerine buraya operasyon yapacaktı. Bu şahısların evinde bu dokümanlarla beraber suçüstü yapılacaktı. Sonra etkin pişmanlıktan faydalandırılacaktı, yani onları kurtarma planları da vardı. Belki askeri cezaevinden girip arkadan çıkacaktı bilemiyorum ama etkin pişmanlıktan faydalanacaktı, daha sonra da etkin pişmanlıktan sabit ikametgah sahibi de serbest kalacaktı.'

Söz konusu muvazzaf askerlerin, ifadelerinde, 'Bizi daha ilkokul çağlarından beri bu cemaat eline aldı. İşte F tipi yapılanma diyorlar yıllarca bizi yetiştirdi büyüttü zihnimizi yıkadı biz şu an çok pişmanız bizi askeri yapı içerisinde görevlendirdi biz örgütlendik' demelerinin planlandığını belirten gizli tanık 'Efe', böylece bu askerlerin görevlerinin bitmiş olacağını kaydetti.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.