İhracatta AB ülkelerinin yerini şimdi komşu ülkeler alıyor.

İhracatta AB ülkelerinin yerini şimdi komşu ülkeler alıyor.

Türkiye'nin, Suriye, Irak, İran ve Ermenistan ile yaptığı açılımlar, dış ticaret dengelerini de değiştiriyor. İhracatta AB ülkelerinin yerini şimdi komşu ülkeler alıyor

Suriye ile vizesiz geçiş, Irak'la yapılan anlaşmalar, Ermenistan açılımı, İranla yakınlaşan ilişkiler... Türkiye son günlerde komşu ülkelerle önemli "açılımlara" imza atıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 2002'den itibaren adım adım oluşturduğu "komşularla sıfır problem" stratejisi Türkiye'nin sadece dış politikasını değil, dış ticaret dengelerini de değiştirecek.

Komşularla gelişen ilişkilerin şimdiden yeni yatırımların işaretini verirken, ihracat yapısında da önemli bir değişimin habercisi.

Örneğin çok değil, bir yıl öncesine kadar kimyasal mamullerde 858 milyon dolarla bir numaralı ihracat pazarı olan İtalya, bir yılda yüzde 70 düşüşle 258 milyon dolara gerilerken, bunun karşısında ise 283 milyon dolardan 370 milyon dolara yükselen bir Irak pazarı var... İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz bu yakınlaşmayı "Bir zamanlar Avrupa ısrarımız vardı, şimdi bu giderek azaldı. Artık uzun süredir sırtımıza vurup 'bize dönün, bizimle ilgilenin' diyen gruba yüzümüzü döndük. Bu Türkiye için büyük bir şanstır" diyor.

Trend komşuyla ticaret

İhracatın çok ciddi bir ihracatta yapısal değişim sürecinden geçtiğini söyleyen Akyüz, "Kabuk değişiyor. Bunlar o kabuk değişimdeki sancılar. Türkiye artık komşularının atlayarak dünyaya ulaşmaya çalışmıyor" açıklamasını yapıyor. Dünyada trend komşularla ilişkilerin minumum yüzde 30 olması üzerine olduğunu söyleyen Akyüz, "Biz bugüne kadar bütün ilişkileri komşularımızı atlayarak kurmaya çalışıyorduk. Ülkelerle ilişkileri politik olarak da çok sıcak tutmamaya çalışıyorduk. O trend değişince krizin de etkisiyle Türkiye'nin artı rakamları geçmesini sağlayacaktır. Krizin ortaya çıkışı finans sektörünün çok olgun olduğu ülkelerde çıkmış olması. Bizim doğu komşularımınız hiçbiri finans sektörü olgun ülkeler değil. Bizim avantajımız o. Sıcak paranın bire bir geçtiği, cebinizde para olduğunda ticaret yaptığınız ülkelerden bahsediyoruz. Kredi istemeyen cebinde parası olduğunda sizden alan insanlar bunlar" diye konuşuyor.
Çevre ülkeler stratejisinin belli kalemlerde çok daha fazla kendini hissettirdiğini kaydeden Akyüz, "Mesela boya ve vernikler var. İlk üç pazarımız Irak, Azerbaycan ve İran. İtalya da yüzde 69 düşüş var. 2008 Eylül'üne kadar 858 milyon dolar olan ihracat, 2009 Eylül'ünde 258 milyon dolara inmiş durumda. Bu bütün yapıyı değiştirdi. Onun yerine yüzde 30 değer artışıyla Irak var" diyor.

Bu pazarı kaybetmeyiz


Öte yandan komşularla yapılan açılım yeni fırsatların yanı sıra bazı ülkelerle gerilim yaratsa da bu durum iş dünyasını tedirgin etmiyor. Bunun nedeni olarak da ilişkilerin sağlam temeller üzerine kurulmuş olması gösteriliyor. Örneğin, Azerbaycan pazarı.
Türkiye'nin yeni potanisyel pazarı olan Ermenistan ile imzalanan ön protokolün ardından Azerbaycan'la yaşanan gerginliğin "Bu pazar kaybedebilir miyiz" endişesine yol açmadığını belirten iş dünyası "Bu tür gerginlikler olabilir. Abartılmaması gerek. Azerbaycan ile ilişkimiz pamuk ipliğine bağlı değil" yorumunda bulunuyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren de "Azerbaycan'da önemli işler yapıyoruz. Olumsuzluk yaşanmasını istemeyiz" diyor. Şu anda ülkede 600 milyon doları bulan iki yatırımın devam ettiğini söyleyen Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Asım Cengiz ise, "Azerbaycan'daki şantiyelerimizle sürekli görüşüyoruz. Herhangi bir olumsuz gelişme yok. Olacağına da ihtimal vermiyoruz. İşadamlarının görevi bu tür gerginliklerde soğuk kanlı davranmak ve iki ülke arasında köprü olma işlevini korumaktır" diyor.

Siyasi gelişmeler ekonomik sıçramalara gebe

ASAM Terörizm Uzmanı Ercan Çitlioğlu da son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin ekonomik sıçramaların önünü açacağını söylüyor. Çitlioğlu, "Ermenistan ve Azerbaycan için henüz bir şey söylemek için erken çünkü bu konu Türkiye'nin dışında bir takım konjonktürel gelişemelere de gebe. Ancak Suriye, İran, Irak'la olan ilişkilerdeki artışın ekonomik kazanımlara yol açacağı bir gerçek" diyor. Ermenistan ile Türkiye arasında imzalanan protokolün ardından Azerbaycan ile yaşanan krizin önümüzdeki dönemde tırmanma ihtimalinin son derece rahatsızlık verici olacağını belirten Çitlioğlu, "Azerbaycan ile ilişkilerinin gerginleşmesi Ermenistan'ın ciddi kazanım elde etmesi ile sonuçlanabilir. Bugün egemen güçler buna karar verecek ancak bu konuda yorum yapmak için erken, süreci takip etmek gerekiyor" dedi.

AZERBAYCAN

Gerginlik iş dünyasına yansımaz

Azerbaycan ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacmi 2008 sonu itibariyle 3 milyar doları buldu. Türkiye'nin ülkeye ihracatı ise 2 milyar dolar civarında. Müteahhitlik firmalarının öne çıktığı ülkede Türk firmaları 3.5 milyar dolar taahhüt işi aldı. Azerbaycan'daki doğrudan Türk yatırımı tutarı ise 6.5 milyar dolar civarında. Ülkedeki yatırımlar genel olarak küçük ve orta boy şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. Türk Azeri İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül'e göre ilk işine Azerbaycan'da başlayan Türk firma sayısı da hayli fazla. Ermenistan açılımı nedeniyle Azerbaycan ile ilişkiler gerilse de iş dünyası bunu bir tehdit olarak görmüyor. Bugüne kadar geliştirilen sağlam ilişkiler nedeniyle iki ülke arasındaki ticaret hacminde daralma beklenmiyor. Türk Azeri İş Konseyi Başkan Yardımcısı olan ve aynı zamanda Tekfen Holding'in ülkedeki temsilciliğini yürüten Batıaçar Baysal şu ana kadar ne kendi şirketlerinde ne de başka Türk şirketinde olumsuz bir durum yaşanmadığını belirtiyor. Baysal, "İki ülke arasında siyasi gerginlikler de yaşanabilir. Bunun iş dünyasına yansıması gerekmez" diyor.

ERMENİSTAN

Şirketler yeni fırsatların peşine düştü

Sınır kapılarının 16 yıldır kapalı olmasına rağmen Türkiye ile Ermenistan arasında resmi olmayan rakamlara göre 200 milyon dolar civarında ticaret hacmi bulunuyor. Büyük ölçüde Gürcistan üzerinden gerçekleşen ticaret özellikle gıda, temizlik maddeleri ve inşaat malzemeleri konusunda yoğunlaşıyor. Türkiye yine resmi olmayan rakamlara göre her yıl 4 milyon dolar hurda metal ve bazı değerli madenler ithal ediyor. Uzmanlara göre günümüzde yıllık 2 milyar dolar ticaret hacmi bulunan Ermenistan'a sınırların açılması halinde 400 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmesi kaçınılmaz.

Ermenistan ile Türkiye arasında imzalanan ön protokol iş dünyası cephesinde şimdiden olumlu sinyaller vermeye başladı. Doğu Kapısı'nın açılacağına dair beklentilerin güçlenmesi ile birlikte yatırımcı gözünü Kars'a çevirdi. Sadece İstanbul, Ankara gibi illerden değil Bulgaristan bile yatırımcıların arayıp bilgi aldığını belirten Bistro Kars'ın sahibi Fuat Doğanay, birçok ortaklık teklifi aldığını söylüyor. Gıda ihracatıyla uğraşan Alican Alibeyoğlu büyük şirketlerin gizli gizli fizibilite çalışmaları yaptığını ve yatırım için arsa aradığını söylüyor.

Kars dışından gelen işadamları olduğu kadar yerli işadamlarının da işini büyütmek için harekete geçtiğini anlatan Alibeyoğlu, "Ermenistan'a meyve ihracatı yapan bir firmamız vardı. Süreçle birlikte biz de şirket sayımızı ve faaliyet alanlarımızı genişletme kararı aldık. 5 ayrı şirket kuracağız. Gıdanın yanı sıra taşımacılık, inşaat malzemeleri gibi alanlara yoğunlaşacağız" dedi. Kars Turyap temsilcisi İbrahim Çantay ise iki ülke arasında atılan imzalar sonrasında üç işadamına ve Kars'ta otel yatırımı planı olduğu bilinen Hilton Oteller zincirine arsa konusunda aracılık ettiğini söylüyor.

İRAN

Ticarette hedef 20 milyar dolar

İran ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi giderek büyüyor. 8 yıl önce 350 milyon dolar olan ticaret bugün 10 milyar doları aştı. İran ile ticarette ilk hedef 20 milyar dolara ulaşmak. 2002'den bugüne kadar 35 milyar dolar dış yatırım çeken ülkede sanayinin bel kemiği olan Tebriz'de 50 Türk yatırımcı bulunuyor. Tekstilden gıdaya, kimyevi maddelerden ayakkabıya kadar her türlü yatırımın geçerli olduğu İran ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi ise 2008'de atağa geçti. Ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 38.6 oranında artış gösterdi. İthalatın önünü kapatmak isteyen İran mevcut yatırımcıya çok ciddi teşvikler var. Türkiye İran ile ticaret hacmini artırmak için Rusya'da gerçekleştirdiği yerel para birimi ile ticareti gündemine taşıdı. İran, Türkiye'nin doğalgaz aldığı ülkere arasında bulunuyor. İran ile sınırda bir ortak sanayi bölgesi kurulması projesi gündemde.

SURİYE

Vizesiz geçiş ticaret hacmini katlayacak

Suriye ve Türkiye arasında geçen günlerde başlayan vizesiz geçiş iki ülkenin iş dünyasında heyecan yarattı. Vizesiz hayatın önünü açılmasıyla birlikte ülkelerin sanayi ve ticaret odalarında hareketli günler yaşanıyor. Görüşler, bu açılımın Suriye ve Türkiye'nin elini dünyaya karşı çok güçlendireceğini yönünde. Türkiye'nin Suriye'ye ihracatı, 2008'de yüzde 39,5 artarak 1 milyar 113 milyon dolara çıktı. 2009'un 7 aylık döneminde ise yine aynı ülkeye 733 milyon dolarlık ihracat, 170 milyon dolarlık ise ithalat gerçekleştirildi. Vizenin kaldırılmasının ardından bu rakamların da ikiye katlanması bekleniyor. Sürecin turizm ve sanayi alanında büyük gelişmelerin gebe olduğunu belirten Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkan Yardımcısı Remzi Güzel, "Suriye bizim için çok bâkir bir pazar. Çok iyi değerlendirmemiz lazım. Türk işadamlarının tekstil ve mobilya alanındaki yatırımların sayısı artacak" diyor. Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan "Türkiye çok uzun yıllar toplam ticaretinin ancak yüzde 4-5'ini komşularıyla yapabildi. Hem ticari hem siyasi ilişkileri engellendi. Ancak artık bu değişiyor. Vizenin kaldırılmasının ardından hem ikili ilişkiler, hem sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler gelişecek. Yatırım alanları doğacak" dedi.

IRAK

İhracat 20 milyar dolara çıkabilir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta 9 bakan ve yaklaşık 50 işadamı ile gerçekleştirdiği Bağdat ziyareti önemli kazanımlara gebe. Türk heyetinin Bağdat temasları kapsamında gerçekleştirilen Irak Ulusal Yatırım Komisyonu ile Türk işadamlarının bir araya geldiği "Irak'ta iş fırsatları" toplantısı, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi konusunda kat edilecek çok yol olduğunu gösterdi. 2 milyonluk konut açığı bulunan Irak'ta en kısa zamanda yapılması planlanan 500 bin konutluk inşaat projesi gündeme geldi. Erbil, Basra, Süleymaniye, Bağdat ve Necef kentlerini kapsayan projenin toplam maliyetinin 25 milyar doları aşacağı belirtiliyor. İhracatçıların hedefi ise Irak ile 5 milyar dolara ulaşan ticaret hacmini 20 milyar dolara çıkarmak. İki devlet arasında işadamlarının önünü açacak çok önemli anlaşmalar imzalandığını dile getiren Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, bundan sonraki süreçte Türk işadamlarına büyük iş düştüğünü söyledi. Aksoy, "Türk işadamları seçime kadar Irak'a gitmeli ve yatırımları konusunda hazırlık yapmalı, yerel makamlarla ilişki kurmalı" dedi.

Etiketler :