İsaril'in Gazze'ye yönelik saldırısı dünya kamuoyunun gündeminde. Cumhurbaşkanı Gül'ün bugünkü çıkışının ardından Ankara'da bazı gelişmeler yşandı. Bu gelişmeleri anlayabilmek için Türkiye İsrail ilişkilerinin son yıllardaki seyrine bakmak gerekiyor. İki ülke arasındaki krizin kısa öyküsü şöyle:

 

İsrail ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler, Mavi Marmara baskını nedeniyle ortaya çıkan kriz üzerine, 7 Eylül 2011 tarihinde, "ikinci katip" düzeyine düşürüldü. Bu tarihten itibaren İsrail'in Ankara Büyükelçiliği'nde ikinci katip seviyesinin üstündeki bütün diplomatların Türkiye'deki görevleri son buldu. Türkiye'nin diplomatik seviyenin düşürülmesinin yanısıra Gazze'deki ablukanın kaldırılması, Doğu Akdeniz'de seyrüsefer serbestisi ve askeri anlaşmaların askıya alınması konularını da içeren kararları da İsrail'e iletildi.

 

ABD Başkanı Barack Obama'nın ziyareti sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak özür dilemesinin ardından İsrail ile ilişkilerinin yeniden normalleşmesinin kapısı açıldı.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'ün, Çankaya Köşkü'nde 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla geçen yıl verdikleri resepsiyona, İsrail Maslahatgüzarı Sfari katılmıştı. Gül, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecine verdiği önem nedeniyle Sfari'yi, Çankaya Köşkü'ndeki resepsiyona davet etmişti. Ancak İsrail'in Ankara'da ikinci katip seviyesindeki Maslahatgüzarı Yosef Levi Sfari'nin son iki yıldır ülkesinin ulusal günü nedeniyle verdiği resepsiyona, şartlar yerine getirilmediği gerekçesi ile Türk Hükümeti'ni temsilen katılım olmamıştı.

 

Gül, bugün öğle saatlerinde yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

"İsrail, Gazze’ye hava saldırılarını durdurmalı, kara harekâtı yapmaya kesinlikle tevessül etmemelidir. 2012’de ilan edilen ateşkes koşullarına dönülmeli, Filistin halkının vazgeçilmez haklarını geri verecek şekilde barış müzakerelerinin tekrar başlaması için gayret gösterilmelidir. Gazze’ye insani yardımın acilen ulaşmasına müsaade edilmelidir."

 

Gül, bu açıklamasının ardından cuma namazını kıldığı camiden çıkışı sırasında gazeticelere yaptığı açıklamada, İsrail'i ikaz ettiğini yineledi.

 

Gül'ün bu açıklamalarının ardından yaşanan gelişmeler dikkat çekti. Gül'ün öğlen saatlerindeki açıklamasının ardından İsrail'in Ankara'daki diplomatları, Dışişleri bakanlığı ile temasa geçti.

 

İsrail'in Ankara Büyükülçeliği yetkilileri, Milliyet.com.tr'ye, şu açıklamada bulundu:

"Ankara Israil Buyukelçiliği; Turk makamlariyla temasa gecti ve Gazze Şeridi'ne yardımların ulaştırılmasının koordinasyonu hususunda destek onerisinde bulundu.

 

Elcilik yetkilileri, Gazze'ye geçişleri guvenlik risklerine ve Filistinli terörist gruplarin Israil'e attıkları yüzlerce rokete rağmen açık tuttuklarini belirtti."

 

Bu gelişmelere rağmen Dışişleri Bakanlığı'nın sessiz kalmayı tercih etmesi dikkat çekti. (Milliyet)