İstanbul Üniversitesinde "Mevlana Celaleddin Rumi ve Muhammed İkbal" semineri yapıldı

İstanbul Üniversitesinde "Mevlana Celaleddin Rumi ve Muhammed İkbal" semineri yapıldı

İstanbul Üniversitesinde Mevlana Celaleddin Rumi ile Pakistan'ın önemli şairlerinden Muhammed İkbal arasındaki manevi ilişki, "Mevlana Celaleddin...

İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesinde Mevlana Celaleddin Rumi ile Pakistan'ın önemli şairlerinden Muhammed İkbal arasındaki manevi ilişki, "Mevlana Celaleddin Rumi ve Muhammed İkbal" seminerinde ele alındı.

Üniversiteye bağlı Şarkiyat Araştırma Merkezi ve Urdu Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen ve Pakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Numan Aslam'ın onur konuğu olarak katıldığı etkinliğin açılış konuşmasını, üniversitenin Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekai Kardaş, Urduca yaptı.

Etkinlikte konuşan Başkonsolos Aslam, Mevlana ve İkbal'in eserlerinin, yazıldığı dönemlerin dışında bugün için de büyük önem taşıdığını belirterek "İkisinin de yazdıkları şiirler sadece bizim için değil, gelecek nesiller için de çok önemli bir yol göstericidir." dedi.

- İkbal, Mevlana'yı hocası olarak gördü

Aslam, İkbal'in Mevlana'yı adeta bir hocası olarak gördüğünü söyleyerek "Mevlana'nın yazdıkları insanları vahdet ve tasavvuf ile birleştirmektedir. İkbal de bizim yeni dönemin şairlerinden biri olmasına rağmen yazdıkları, Rumi'nin yazdıklarının neredeyse aynısıdır." ifadesini kullandı.

Her iki şahsiyetin de insanlık için önemli bir değer olduğuna vurgu yapan Aslam, "Onların mesajlarını kalbimize kazıyıp gelecek kuşaklara aktarmaya devam etmeliyiz." diye konuştu.

Seminerde konuşan Lahor Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Khalid Mahmood Sanjrani de İkbal'in Mevlana'ya ithafen yazdığı ve ilk olarak "Erbain-i Rumi" diye adlandırdığı şiirini analiz etti.

- Şiirinde Mevlana'ya Pir-i Rumi lakabını verdi

Sanjrani, şiire ilişkin, "Aynı şiir içinde kendisi Mevlana'ya Pir-i Rumi olarak lakap verdi. Bu lakap, edebiyat dünyasında ciddi oranda benimsendi. Orijinal metne baktığımızda İkbal daha sonra Erbain-i Rumi ismini çiziyor. Çünkü şiire başladığında bu şiiri 40 beyit olarak planladı fakat vakti yetmediği için daha sonra adını değiştirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Bu şiirde İkbal'in Mevlana'ya hitap şekline dikkati çeken Sanjrani, "Şiirin içinde İkbal'in Rumi'ye hitap etme şekli çok naziktir. Tıpkı bir öğrencinin, müridin pirine hitap etme yöntemiyle hitap etmiştir. İkbal, şiirinde Mevlana'ya imam, aşıkların imamı ve dert aşıklarının imamı diye hitap etmiştir. O aynı zamanda Rumi'de, Bedir Savaşı'na katılan sahabelerdeki gibi bir aşkın olduğunu belirtmiştir." şeklinde konuştu.

Seminer, Sanjrani'ye plaket takdimiyle son buldu.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.