Karabulut cinayetinde şok iddia

Karabulut cinayetinde şok iddia

Münevver Karabulut cinayeti davasının tutuklu sanığı Cem Garipoğlu'nun cinayetin ardından uzun süre saklandığı evin Sabancı ailesine ait olduğu iddia edildi.

İddialara göre, cinayetin ardından Cem Garipoğlu'nu saklanacağı eve götürenler Türkan Sabancı'nın şöforleri olduğu ileri sürüldü. İddialar arasında ise Türkan Sabancı'nın bu olaydan haberi olmadığı, kendisinden habersiz olarak çalışanlarının Cem Garipoğlu'nu Sabancı'nın evine götürüp, ev çalışanlarının bulunduğu bölümde sakladıkları ileri sürüldü.

Konuya ilişkin mahkeme sunulan delilerin ise mahkeme gündemini saptırmak amacında olduğu gerekçesiyle reddedildiği öğrenildi.

DURUŞMA EYLEMLE BAŞLADI

Münevver Karabulut cinayetine ilişkin Cem Garipoğlu, babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Duruşma öncesi Bakırköy Adliyesi önünde toplanan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri davayı protesto etti. Eylemciler, yetkililerden kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi ve cinayetlerin sorumlularının yargılanmasını istedi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cem Garipoğlu getirilmezken, tutuksuz sanıklar baba Nida Garipoğlu, anne Tülay Makbule Garipoğlu, amca Hayyam Garipoğlu ile diğer tutuksuz sanıklar Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı ve Habib Kurt katıldı. Duruşmada, müdahiller Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut ile tarafların avukatları da hazır bulundu.

CEM DURUŞMADA YOKTU

Duruşmada, Mahkeme Başkanı Başkanı Mustafa Günaydın, tutuklu sanık Cem Garipoğlu'nun getirilmeyiş sebebinin bildirilmediğini ve kalem vasıtasıyla telefonla yapılan muhaberede, bir gün önceden hazırlık yapılması gerektiğinden bugün getirilemeyeceğinin belirtildiğini söyledi.

Başkan Günaydın, istenilen görüntü kayıtlarının bulunduğu bir adet bilgisayar kasası ile Avcılar Emniyet Müdürlüğü'nde bulunan 2 adet bilgisayar kasasının mahkemeye gönderildiğini, geçen celse verilen karar nedeniyle inceleme yapılmak üzere görüntü kasalarının, Gebze TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsüne gönderildiğini dile getirdi.

TÜBİTAK'ın, inceleme için gerekli özel altyapı birim ve uzman personelin bulunmadığı yönündeki yazısının mahkemeye geldiğini söyleyen Başkan Günaydın, bu konudaki altyapı birim ve uzman personelin Adli Tıp Kurumunda bulunduğunu bildirerek, iade edilen kasaların, inceleme yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini ve buradan da henüz cevabın gelmediğini kaydetti.

Mahkeme Başkanı Mustafa Günaydın, göndericisi Hakan Mert Aslan ve alıcısı Emniyet Müdürlüğü olarak belirtilen iki sayfalık el yazısıyla yazılmış imzasız ihbar mektubu ve mektupta isimleri geçen Dürdane Ataseven, Nimet Kaplan, Ferdi Bayrak, Mehmet Özdemir ve Hakan Mert Aslan adındaki kişilerin polis tarafından alınan ifadelerinin mahkemeye geldiğini ve okunduğunu kaydetti.

ADLİ TIP RAPORLARI YETERLİ DEĞİL

Sanık Cem Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, Adli Tıp raporlarının yeterli olmadığını iddia ederek, ceza ehliyeti yönünden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmasını talep etti.

Duruşmada söz alan müdahil avukatı Rezan Epözdemir, ceza ehliyeti yönünden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmasına gerek olmadığını, talebin davayı uzatmak amacını taşıdığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Ayrıca bu zamana kadar bulunamayan ve temin edilemeyen tanıklar Mustafa Şarman ve Barış Akto'nun soruşturma sırasında alınan beyanları vardır. Sonuca da etkili değildir. Bu tanıkların hazırlık beyanlarının okunarak, dinlenmelerinden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Ayrıca dosyaya İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin yazısı ile gönderilen ihbar mektubunun mahkemece ciddiye alınmamasını talep ediyoruz.''

Cumhuriyet Savcısı Cahit Erdil, tanıklar Barış Akto ve Mustafa Şarman'ın beyanlarının etkili olmayacağından bu kişilerin dinlenmelerinden vazgeçilmesini, tutuklu sanık Cem Garipoğlu'nun cezai ehliyetine ilişkin raporun savcılık tarafından yeterli görüldüğünden bu konudaki talebin reddini, celse arasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Bilişim ve Teknoloji Suçları Şube Müdürlüğüne yazılan yazının cevabının beklenmesini ve ayrıca tutuklu sanığın tutukluluk halinin devam etmesini istedi.

Avukat Aytekin Kaya, mahkemece müvekkili Cem Garipoğlu hakkında Adli Tıp Kurulundan rapor alınması taleplerinin kabul görmemesi halinde, rapora imza atan uzmanların dinlenmelerini ve soru sorulmasının sağlanması için mahkemeye getirilmelerini talep etti.

Mahkeme Heyeti, Gebze TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsüne yazılan müzekkerelerin akıbetlerinin sorulması için yazı yazılmasına, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi ve Teknoloji Suçları Şubesine yazılan müzekkerenin de cevabının beklenmesine karar verdi.

Heyet, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen ihbar mektubu ile sanıklar dışındaki kişiler hakkında gereğinin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılmasını kararlaştırdı.

Mahkeme dosyasında bulunan sanık Cem Garipoğlu'nun cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor ile Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun raporunun birbirini doğruladığını belirten Mahkeme Heyeti, sanığa cezai ehliyeti yönünden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmasına gerek olmadığı hükmü verildi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Cem Garipoğlu'nun, suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu ve sanığın kaçma şüphesi olması ile kuvvetli suç şüphesi bulunmasını da dikkate alarak, tutukluluk halinin devamına karar veren Mahkeme Heyeti, eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan müdahil avukatı Rezan Epözdemir, cinayetle ilgili bir ihbar sonucunda bir soruşturma söz konusu olduğunu ileri sürerek, şöyle konuştu:

''Yargıyı sürüncemede bırakacak, davayı uzatacak belgelerle ilgili sürecin sekteye uğramamasını mahkemeye talep ettik. O tanıkların tekrar gelmesi, Sabancı'nın gelmesi iki üç celse daha süreci uzatır. Sanık bir yıl 4 aydır tutuklu. 3 yıl 8 ay kadar karar verilmez ve kesinleştirmezse CMK 102. maddenin yürürlüğe girmesiyle Cem Garipoğlu tahliye olacak. Soruşturmayı ve yargılamayı sürüncemede bırakacak taleplerin mahkemece değerlendirilmemeli ve reddedilmesi gerektiğin düşünüyoruz.''

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri de Bakırköy Adliyesi önüne gelerek, davayı protesto etti.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :