Kurtulmuş: 'Baraj problemimiz olmaz'
Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş siyasetin fotoğrafını çekti.
Ekonomik şartlar hükümeti erken seçime zorlayacak' diyen Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş, erken seçim olsa dahi baraj problemi yaşamayacaklarını söyledi.
2010 yılına girmemize günler kaldı. Birçok kesim, önümüzdeki yılın bir erken seçim yılı olacağını öne sürüyor. Sizin de böyle bir beklentiniz var mı?
Türkiye, 2010 yılının son çeyreğinde bir seçim havasına girecek gibi görünüyor. Demokratik açılımda yaşanan gerilim, DTP'nin kapatılmasıyla ortaya çıkan siyasal boşluk ya da hükümete yönelik birtakım darbe teşebbüsü iddiaları dolayısıyla söylemiyorum bunu; Türkiye'nin ekonomik şartları hükümeti bir erken seçime sürükleyecek diye düşünüyorum.
'Küresel sistemin ağındayız'
Ne gibi bir sıkıntı görüyorsunuz ekonomide?
'İbretlik açıklama'
Sayın Ali Babacan'ın ibretlik bir açıklaması oldu. "IMF ile anlaşmanın çerçevesini yaptık, çok fazla geliş gidişler olmasın diye haftada üç defa internetten konferansla konuşuyoruz" dedi. Bunun Türkçesi, "Efendilerimiz çok yorulmasınlar, biz emirleri harfiyen uygulamaya hazırız" demektir.
Resmi rakamlara göre Türkiye'de yüzde 15 civarında işsizlik var. Gerçek rakam yüzde 25'tir. Eğitimli gençlerin yüzde 30'u işsiz. Bu yapı iflas noktasına doğru gidiyor. Bu da Türkiye'yi bir erken seçime doğru götürür.
Son günlerde yoğunlaşan eylemleri bunlara mı bağlıyorsunuz? TEKEL çalışanları eylemde, belediye çalışanları eylemde, demiryolu çalışanları eylemde.
Hükümet, ne pahasına olursa olsun, bir avuç zengini daha da zenginleştirecek programı uyguluyor. Mazlumlardan, mağdurlardan, yoksullardan, işçilerden oy alarak iş başına gelen hükümet, yoksulların umudunu karartıyor. Türkiye'de, başkalarının iaşeleriyle ayakta durabilecek bir kitle oluştu. En iyimser tahminle 3 milyon kişi. Son rakamlarla 12 milyona kadar çıkar bu rakam. Fizik, Kimya deneyi yapar gibi, sadece rakamsal büyüklükleri ele alarak, bir avuç zengini daha zengin etmekle ekonomi yürütülemez. Programın sosyal boyutu yok. Bugün bakarsanız, 5 yıl önceki ekonomik durumundan daha iyi olan dar ve orta gelirli var mı?
Bakıyorsunuz, şeker fabrikaları kapatılıyor. Şeker pancarı eksenli şeker üretimi yerine, uluslar arası büyük kuruluşların elinde olan nişasta bazlı şeker üretimini Türkiye'de yaygınlaştıracaklar. Bizim Ahmet, Mehmet şeker üretemeyecek, ABD'li Hans'ın, Michel'in mısırdan ürettiği nişasta bazlı tatlandırıcılar satılacak.
Bakıyorsunuz, TEKEL işçileri aynı durumda. Tütün üretiminde kotalar var. Bizim tütün üretimimiz duracak ki, Philip Morris'te çalışan George'lar rahat şekilde üretsinler. Şimdi TEKEL fabrikalarını satarak, bu kadar işsizliğin olduğu bir ortamda, yeni işsiz ordusu ortaya çıkarıyorlar. Doğu Anadolu'daki problemi böyle mi çözeceksiniz? Şeker fabrikalarının birçoğu Doğu'da. Siz bunları kapatarak, oradaki yoksulluğa ilave bir yoksulluk getiriyorsunuz. Anlaşılır gibi değil.
"Baraj problemimiz olmaz"
Seçim olursa, Saadet'in nasıl bir sonuç alacağını düşünüyorsunuz?
Meclis'e girerseniz ve bir koalisyon gündeme gelirse tavrınız ne olur? Örneğin AKP'yle bir koalisyona gider misiniz?
Suikast iddiası fevkalade ciddidir, üzerine gidilmeli
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 19 Aralık'ta iki askeri personelin yakalanıp serbest bırakılması ile ilgili, "İddia fevkalade ciddidir, bu iddia karşısında devlet bütün ciddiyetiyle sonuna kadar gitmelidir" dedi...
Bir gazetecinin "Sayın Arınç ile ilgili olarak suikast plani iddiaları ortaya atıldı. Daha sonra Genelkurmay'ın bir açıklaması oldu. Bu açıklama da eleştiri aldı. Siyasilerin yaptığı açıklamayı acele bulanlar da oldu. Bu konudaki genel değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "İddia, fevkalade ciddidir, bu iddia karşısında devlet bütün ciddiyetiyle sonuna kadar gitmelidir" dedi. Kurtulmuş, bu olayın, kurumlar arası polemik meselesi yapılacak ya da siyasetin tartışma zeminine çekilebilecek bir konu olmadığını belirtti.
Güvenlik güçlerinin soruşturmaları derinleştirmesi ve meselenin gerçekten ne olduğunu bütün millete açık bir şekilde ifade etmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Buradan bir tartışma konusu çıkarmak da ancak herhalde Türkiye gibi bir ülkede olur. Siyasetin buradan nasıl tartışma çıkardığı, nasıl buradan kendilerine bir polemik zemini hazırladıklarını anlayamıyorum. Evet bu çok vahim bir iddiadır. Bu iddia doğruysa sonuna kadar arkasında ne varsa bunların ortaya çıkartılması Türkiye'de öncelikli olarak devlet yönetiminin, kamu yönetiminin ödevidir!'
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in tartışma yaratan sözlerinin hatırlatılması üzerine de Kurtulmuş, hangi yöntemlerle, hangi üslupla siyaset yapıldığının önemli olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Siyasetçilerin kalkıp ortalığı geren, bu memlekette insanlar arasına fitneyi, tartışmayı, gerilime sokan böylesine anlamsız sözler söylemesini büyük bir ayıp olarak kabul ediyorum Aslında hiçbir amaca hizmet etmeyen bu ülkede barışa, sulh ve selamete hizmet etmeyen, sanki sadece 'Ortalık gerginleşsin, buradan kaos ve kriz çıksın anlamına gelen cümlelerdir."
Herkesi üslubunu ayarlamaya davet ettiğini belirten Kurtulmuş, bunun Baydemir ve arkadaşları açısından da temsil ettikleri kitlenin hakkını korumak bakımından da sorumluluk olduğunu söyledi.