Kurtulmuş: Benim NAMUS BORCUMDUR!

Kurtulmuş: Benim NAMUS BORCUMDUR!

Darbecilerle hesaplaşmak millete karşı namus borcudur

"Bugün 27 Nisan 2007`de verilen muhtıranın dördüncü yılı” diyen Kurtulmuş, “27 Nisan 2007`de Genelkurmay Başkanlığı, TBMM`ye ait olan cumhurbaşkanını seçme yetkisine resmen müdahale etmiş ve anayasal bir suç işlemiştir” dedi ve darbecilerden hala hesap sorulmadığını söyledi.

Darbeler vesayetçi sisteminin eseri

Kurtulmuş, açıklamasında, “ 27 Nisan Muhtırası salt Genelkurmay Başkanlığı’nın düşüncelerini ifade eden bir metin olmadığı gibi, ilk defa karşılaşılan bir sorun da değildir. Bu metin yanı zamanda kökenleri Babıâli Baskını’na dayanan bir asırlık bürokratik oligarşi geleneğinin ifadesidir. Niteliği itibariyle 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997’deki darbe ve müdahalelerden farkı olmayan 27 Nisan Muhtırası, vesayet sisteminin zihniyet dünyasını bir kere daha gözler önüne sermiştir” ifadelerini kullandı.

Siyaset kurumu harekete geçmeli

“Bu muhtırada, kendini milletin ve millet iradesinin üstünde gören anlayış aynı zamanda milleti özde ve sözde olarak ayrıştırarak ayrımcılık yaptığını da tescil ettirmiştir” diyen Kurtulmuş, “Peygamberimizin doğumunun kutlanmasını irticai etkinlik ve rejime karşı bir başkaldırı olarak değerlendiren bu düşünce, halkının dinine düşmanlığı bir din olarak bellediğini de belirtmekten kaçınmamıştır. 27 Nisan Muhtırası’nı kim yazdı tartışmaları devam ederken, biz Has Parti olarak diyoruz ki, metnin kim tarafından kaleme alındığından ziyade bu metni şekillendiren düşüncenin üzerinde durulması ve bu anlayışın bir an önce tadil ve tashihi için siyaset kurumunun harekete geçmesi gerekmektedir” dedi.

Kurtulmuş açıklamasına şöyle devam etti: “27 Nisan Muhtırasını kim yazdı sorusunun cevabına gelince; Recep Peker, Nevzat Tandoğan, Mahmut Esat Bozkurt, Cemal Gürsel, Muhsin Batur, Faik Türün, Kenan Evren, Çevik Bir, Doğu Aktulga, Erol Özkasnak, Osman Özbek, Yaşar Büyükanıt ve diğer darbeciler hep birlikte yazdılar. Çünkü bu metin bir asırdır ilmik ilmik örülen bir düşüncenin dışa vurumudur. Bu nedenle, bu metni yazan, bu metne imza koyanların bir an önce yargı önüne çıkarılması devlet olarak nitelendirmeyi hak eden her siyasi organizasyonun en temel görevlerinden biridir. Ne yazık ki, üzerinden dört yıl geçmesine rağmen halen 27 Nisan Muhtırası ile ilgili ne adli ne de idari bir soruşturma başlatılmış değildir.

AK Parti, 27 Nisan Muhtırası karşısında gösterdiği tavrı kullanarak, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde halkımızdan oy almıştır. Millet iradesi 27 Nisan muhtırasını, 22 Temmuz 2007’de çöpe atmıştır. Bu tavrıyla halkımız, siyasi iradeye de bir görev ve işlev yüklemiştir. Lisanı haliyle parlamentoya “bir daha bu tür metinler ve düşüncelerle karşılaşmak istemiyoruz” demiş ama maalesef varlığını büyük ölçüde 27 Nisan Muhtırası’na borçlu olan Ak Parti iktidarı bunun gereğini yerine getirmemiştir. Şimdi gidip milletten bir daha vekâlet isteyen bu iktidarın mensuplarına diyoruz ki, “şimdiye kadar neden milletin size verdiği görevi yerine getirmediniz?”

Siyasi ve hukuki reform yapılmalı

Kurtulmuş, “Halkımızın parlamentoya verdiği görev; bürokratik oligarşi mantığını, bu mantığın kurumsal düzeydeki yansımalarını ve bu mantığın hem dayanağı hem de resmi ifadesi olan 12 Eylül’ün sistemini ve mevzuatını değiştirmekti. Bu görev; yeni bir anayasa ile başlayıp seçim sistemi ve siyasi partiler yasasına değin üst siyasi hukuk metinlerinde ciddi bir reform sürecini başlatmak; Genelkurmay Başkanlığı’nı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlamak; askeri harcamaları Sayıştay’ın denetimine almak; yargıda çift başlılığı sona erdirmek; yerel yönetimleri güçlendirmek; kamu yönetimi reformunu hayata geçirmek; özde-sözde vatandaşlık yerine eşit ve özgür vatandaşlığı tesis etmekti. Dört yıl boyunca karşılıklı kavga ve küfürleşme ile zamanı heba eden ve siyasi ve hukuki reformları gerçekleştirmeyen partiler aslında doğrudan olmasa da dolaylı olarak 27 Nisan düşüncesinin devamından yana tutum sergilemişlerdir” diyerek hem AKP’yi hem de görevini yapmayan parlamentodaki muhalefeti eleştirdi.

Görevini yapmayan siyasetçileri milletimize şikâyet ediyoruz

“27 Nisan’ın doğrudan failleri kadar bunlara fırsat tanıyan, bunlara ortam oluşturan ve bu düşünce ile bir takım endişe ve beklentilerle darbeci zihniyetle hesaplaşmaktan çekinen siyasetçileri de aziz milletimize şikâyet ediyoruz” diyen Kurtulmuş, basın açıklamasına şu ifadelerle son verdi:

“HAS Parti olarak, Anayasa Meclisi’nce yapılacak özgürlükçü, eşit yurttaşlık temelli, çoğulcu yeni bir Anayasa`nın, darbe beklentisindeki cuntacı zihniyetin suratına vurulacak en büyük tokat olduğuna inanıyoruz.

Faillerinin çoğunun hayatta olduğu yakın tarihe ait 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırası gibi anti-demokratik süreçlerin sorumlularının da biran önce yargı karşısına çıkarılarak hesap sorulması gerekmektedir. Faili malum darbeci kadrolarla hesaplaşmak milletin vekâletini üstlenmiş siyasetin, millete karşı namus borcudur”
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum