'Libya, Irak olmasın'

'Libya, Irak olmasın'

Libya'da çatışmalar sürerken NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, dün Ankara'ya geldi; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü.

Ziyarette, özellikle Birleşmiş Milletler kararı çerçevesinde ateşkesin teminine yönelik neler yapılabileceği konuşuldu. Libya halkının iradesine saygının öne çıkarılması üzerinde duruldu. Alınan bilgilere göre, Türkiye'nin ateşkesin bir an önce sağlanması için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirten Erdoğan, NATO Genel Sekreteri'ni, "Libya, Irak olmasın, dünya kamuoyu şimdiden bunun önlemini alsın." diye uyardı. 70 dakika süren görüşmede Rasmussen'in de Erdoğan'a, NATO'nun yeni komuta yapısıyla ilgili bilgi verdiği öğrenildi.

Başbakan Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısına ara vererek NATO Genel Sekreteri'ni kabul etti. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de katıldı. Rasmussen ardından Davutoğlu ile ayrıca bir araya geldi. Görüşmelerde Türk yetkililer Türkiye'nin operasyona yönelik, sivillerin zarar görmemesi ve operasyonun kısa sürmesi gibi çekincelerini anlattı. Diplomatik kaynaklar ziyarette Libya'nın konuşulduğunu; ayrıca Rasmussen'in 14-15 Nisan'da Berlin'de düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Zirvesi'ne hazırlıklar ve NATO komuta sistemi hakkında bilgi verdiğini söyledi.

Muhalif saflarında liderlik çatlağı

Libya lideri Muammer Kaddafi rejimine karşı silahlı mücadelede bulunan muhalif güçler bir yandan Kaddafi sonrası senaryoları tartışırken, diğer yandan da kendi aralarında güç mücadelesi sergilemeye başladı. Daha önce muhalif güçlerin başına getirilen eski içişleri bakanı Abdulfettah Yunus ile ABD'de sürgünde yaşayan eski generallerden Halife Heftar ve Savunma Bakanlığı görevine getirilen eski siyasi tutuklulardan Ömer el Hariri'nin geçtiğimiz hafta aralarında bir toplantı yaptığı ancak muhalif güçlere kimin komuta edeceği konusunda bir anlaşmaya varamadıkları belirtiliyor. Kaddafi'nin içişleri bakanlığı görevini yürüttüğü için muhalif güçler arasında Yunus'a karşı bir güvensizlik olduğu söyleniyor. Muhalif güçler mevcut sorunların Kaddafi'nin uzun yıllar süren 'tek adam' liderliğinden kaynaklandığını vurguluyor. Uluslararası koalisyon güçlerinin bombardımanına rağmen Kaddafi güçlerinin muhaliflere karşı açık bir üstünlüğü bulunuyor. Bunun sebebi olarak da muhalif güçlerin kendi aralarında organize olamaması, yetersiz eğitimleri ve silah eksiklikleri gösteriliyor. Muhaliflerin batı sahillerinde geçtiğimiz hafta aldığı kasabaların çoğunu geri alan Kaddafi'ye bağlı birlikler dün de ülkenin doğusundaki Misla petrol sahasını bombaladı.

Muhalifler kendi aralarında birlik oluşturmaya çalışırken Kaddafi'nin iki oğlunun da muhaliflerle uzlaşarak geçici bir yönetimin başına geçmek istedikleri öne sürülüyor. New York Times gazetesinin haberine göre Kaddafi'nin iki oğlu Seyfülislam ve Saadi'nin bu görevi düşündüğü ancak muhaliflerin bu tür bir öneriyi kabul etmesinin ihtimal dahilinde olmadığı belirtiliyor. Kaddafi'nin iki oğlu Seyfülislam ve Saadi, Batı yanlısı olarak yansıtılırken özel birlikler ve güvenliğin başındaki diğer iki oğlu Hamis ve Mutasım'ın ise sertlik yanlısı isimler oldukları ifade ediliyor.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.