Memurlar da ‘Evet’ diyor

Memurlar da ‘Evet’ diyor

Yerel Hizmet Kolunun yetkili sendikası Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, taraf oldukları cepheyi açıkladı:

Referanduma sayılı gün kala önemli mesajlar veren ve değişiklik paketinin memurlara neler getirdiğini açıklayan Turbay, “Çalışma hayatı ve kamu sendikacılığı açısından bugüne kadar savunduğumuz, çözüm yolu olarak gördüğümüz konular pakette yer aldığı için ve  ülkemizin demokratik sosyal ve  en önemlisi hukuk devleti olabilmesi için EVET diyoruz.” 

İşte Mürsel Turbay’ın sorularımıza verdiği cevaplar: 

-Referandum ile sendikal hak ve özgürlükler noktasında nasıl bir genişleme bekliyorsunuz? 

Öncelikle mecut Anayasa değişiklik paketiniN sendikal hak ve özgürlükler açısından yeterli olmadığını belirtmemiz gerekiyor. Ancak bu mevcut paketin sendikalar açısından önemli bazı değişiklikleri beraberinde getirmediği anlamını taşımamalıdır. Bizler kamu sendikaları olarak yıllardır toplu görüşme masalarında memurların haklarını savunmaktayız. Ancak hali hazırdaki yasalarda bulunan yetirsizlikler ve kimi yanlışlıklar bu hak ve özgürlüklerin sağlanması noktasında bizlerin elini kolunu bağlıyordu. Yıllardan beri Bem-Bir-Sen olarak yerel yönetimlerde sosyal denge sözleşmeleri imzalamaktayız. Bunlar bir nevi toplu sözleşme niteliğindeki sözleşmelerdir. Anayasal, yasal ve  uluslar arası dayanakları bulunmasına rağmen bu sözleşmelerin önünde bürokrasiden kaynaklı engellemeler bulunmaktaydı. Şimdi kamu çalışanlarına sağlanacak olan toplu sözleşme  hakkı ile bu durum ortadan kalkacaktır. Bu haktan emeklilerin de faydalanacak olması ayrıca memnuniyet vericidir. 

-Çalışma hayatındaki yasaklarla ilgili yeni düzenlemeler hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Yapılacak değişikliklerle “siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar” tamamen kaldırılmaktadır. Ayrıca sendikanın grev ile ilgili olaylara dönük sorumluluğu kalkmaktadır. Bunlar bizler açısından son derece önemlidir. Aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olma imkanı da küçümsenemeyecek ölçüde bir değişikliktir. 

-Kamu çalışanlarına verilen uyarı ve kınama cezalarının yargı denetimine açılması konusu sendikanızca nasıl karşılanıyor? 

12 Eylül tarihinde halk oylamasına sunulacak olan Anayasa değişiklik paketinde, biz kamu görevlilerini yakından ilgilendiren çok önemli bir gelişmede, Anayasa’nın 129. maddesinde yapılacak olan değişikliktir. Bilindiği gibi kamu görevlilerine 657 sayılı Kanun’un 125. maddesi gereği verilen uyarma ve kınama türündeki disiplin cezalarına karşı, kamu çalışanının yargı yoluna başvurması Anayasal olarak söz konusu değildi. Bu cezalar kamu görevlilerinin sicillerine işlenen ve 5 yıl boyunca da silinmeyen cezalardır. Bu cezalar ise memurun sicil amirleri tarafından verilen cezalardır. Yani kamu çalışanı kendi sicil amirinin vermiş olduğu uyarı ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna başvuramıyordu.

Gerçi 657 sayılı yasa, uyarma ve kınama cezası olan memurun hakkını  koruma adına hiç de gerçekçi olmayan bir yolu açık bırakmıştır. Yani memur kendisine ceza veren amirine, cezaya dönük itiraz edebilir. Ancak, kendisinden savunma dahi alınmadan uyarı ya da kınama cezası verilen memur, kendisine bu cezayı veren amirine yapacağı itirazın haklı bulunacağını da beklemesi çok fazla iyimserlik olacaktır. 

Sendikamızın pek çok şube ve il başkanı zaman zaman bu tür gerekçesiz-savunmasız  uyarı ve kınama cezalarına muhatap kalmışlardır. Hatta bunlardan bir tanesi, iç hukukta yargı yolları kapalı  olduğu için Sendikamız tarafından AİHM’e taşınmıştır. Şimdi Anayasa değişiklik paketinde yeni yapılacak olan düzenleme ile birlikte böylesi hukuka aykırılıklar ve disiplin amirlerinin subjektif işlemlerinin önüne geçilmiş olacak, kamu çalışanları aldıkları haklı-haksız disiplin cezaları konusunda bağımsız yargıya başvurabileceklerdir. 
 

-Pakette yer alan çalışma hayatı dışındaki değişikliklere ilişkin düşünceleriniz nelerdir? 

Öncelikle 12 Eylül darbecilerine yargı yolunun açılması, tarafsızlığını tamamen yitirmiş olan ve gittikçe siyasalallaşan Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nın yapılarının değişecek olması son derece önemli gördüğümüz değişikliklerdir ve neredeyse bu değişiklik paketinin omurgasını oluşturmaktadır. Pozitif ayrımcılığın kapsamının genişleyecek olması, fişlemelerin sona erecek olması ve kişisel verilere karşı koruma geliştirilmesi yine önemli sayılan değişikliklerdendir. YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması ise başlı başına bir devrimdir. Yıllardır sudan bahanelerde ordudan ihriaç edilen ve kedini savunamayan bu vatan evlatlarına demokratik yargı hakkını sunmak son derece büyük bir yeniliktir. 

-Sendika olarak bu referandumda ki tavrınızın ne olacağını kamuoyu ile paylaştınız mı? 

Evet. Başta da belirttiğimiz üzere bu değişiklikler yeterli midir; hayır. Yeni bir Anayasa şart mıdır, evet. Ancak bu değişikliklerde her türlü eksiğine rağmen devrim niteliğindedir. Çalışma hayatı ve kamu sendikacılığı açısından bugüne kadar savunduğumuz, çözüm yolu olarak gördüğümüz konular pakette yer aldığı için ve  ülkemizin demokratik sosyal ve  en önemlisi hukuk devleti olabilmesi için EVET diyoruz. 

Bunu gerek basın açıklamalarıyla, gerekse yazılı –görsel basın yayın organları aracılığı ile  kamuoyu ile paylaştık. 12 Eylül tarihinde yapılacak olan tarihi referandumun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Klasgazete

Etiketler :