Mısır sapı samana rakip oldu!

Mısır sapı samana rakip oldu!

Besicinin belini büken yem maliyetlerine bu yıl fiyatı yüzde 300 artan saman da eklenince Hünkâr Çiftliği’nin sahibi Eşref Şekerli ucuz yolu, mısır saplarından saman elde etmekte buldu. Tonu 150 liraya gelen mısır sapı, 700 liralık buğday ve arpa sapına r

Buğday ve arpanın saplarından oluşan samanda fiyatlar bir önceki yıla göre yüzde 300 civarında artınca, maliyeti yükselen besiciler, çareyi mısır sapında buldu. Normalde tarlada bırakılıp yakılan mısır sapları balyalanarak samana rakip çıktı. Kahramanmaraş’taki 1200 başlık Hünkâr Çiftliği’nin sahibi Eşref Şekerli, fiyatı artması nedeniyle Gıda Tarım ve Hayancılık Bakanlığı tarafından ithalatına izin verilen samana ikame olarak bölgedeki mısır saplarını toplamaya başladı. Mısır üretilen tarlalardan toplanacak sapların Türkiye’deki bütün besicilere yeteceğini dile getiren Şekerli, “Buğday, biçer döverle hasat edildiği için, sapları da kesiliyor. Sonrasında da balyalanıyor. Mısır samanının işçiliği farklı; buğdaydan daha zor. Mısırlar toplandıkta sonra pamuk çöp kırma makinesiyle saplar kırılıyor; sonra yine balya makinesine giriyor. Maliyet biraz daha yükselmesine rağmen, tonu 650-700 liralara çıkan samana karşılık, mısır sapının tonu, 150 liraya geliyor.”

DAHA BESLEYİCİ
Mısır sapının besleyiciliğine ilişkin olarak Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hakan Biricik’le görüştüklerini anlatan Şekerli, mısır samanının buğday samanından daha besleyici olduğunu öğrendiklerini söyledi. Mısır toplandıktan sonra saplarının yakıldığını, bu nedenle topraktaki yararlı mikro organizmaları da öldürdüğünü kaydeden Şekerli, şöyle devam etti: “Yağmurların başlamasına 25 gün var; bu süre içinde 40 bin balyaya yakın mısır samanı üretmeyi düşünüyoruz. Bu da aşağı yukarı 1200 tona karşılık geliyor. Böylece 180 bin liralık ithalatın da önüne geçmiş olacağız.”

Maliyetten kaçmak isteyen, buzağısını yarı fiyattan satıyor
Yem maliyetlerindeki artış ve ithal etin fiyatları dengelemesiyle zarar etmeye başlayan besiciler, hayvanlarını elden çıkarmaya çalışıyor. Kesime giden dişi hayvan sayısı yüzde 20 artarken, 2012 başında 1200 liradan satılan iki aylık buzağı fiyatları da 650 liraya düştü. Saray Çiftliği Genel Müdürü Nadir Yürüktümen, iç pazarda etin ithalatla yürüdüğünü belirterek, bu nedenle Türkiye’de yetişen hayvanlara da talep olmadığını belirtti. Maliyetlerin arttığını, artık kimsenin hayvancılık yapmak istemediğini dile getiren Yürüktümen, “Besici bir taraftan zarar ederken, diğer taraftan hayvanını satamıyor. Fiyatlar düşüyor, bu sefer zarar daha da artıyor. Ama öte yandan hayvan fiyatındaki düşüş, et fiyatlarına yansımıyor. Bizim 30 bin baş hayvanımız var; 2 yıla yakın bir zamandır para kazanmadık. Bazen zarar ediyoruz, bazen başa baş gidiyor. Diğer yem maliyetleri dışında sadece saman bile hayvan başına yıllık maliyeti 400 lira artırdı” diye konuştu.

‘BESİCİ ZORLANIYOR’
Banvit Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener de Kurban Bayramı öncesi olmasına rağmen buzağı fiyatlarının yarıya düşmesine dikkat çekti. Besicilerin hayvanlarını kesime gönderdiğini dile getiren Görener, “Soya fiyatlarında yüzde 80, mısırda yüzde 50 civarında artış var. Bu maliyetin altına girmekte zorlanan besici, hayvanlarını elden çıkarmak istiyor; bu da fiyatları düşürüyor” dedi.

‘MALİYETİMİZ ARTTI, PARAYI MARKET KASAP KAZANIYOR'
Besicilik maliyetleri artmasına rağmen et ve süt fiyatlarında bir artış olmadığına dikkat çeken Eşref Şekerli şunları söyledi: “300 kiloluk bir hayvanı, kilosu 14 liradan satıyorum. Yüzde 20 kemik firesi var; kasaba maliyeti 16 TL. Deriyi ve sakatatı sattığı için bu maliyet 15.50’ye düşüyor. Etin en ucuz tüketici fiyatı 20 TL. Bir hayvandan 1300 lira kâr ediyorlar. Ben bir hayvandan 600 lira kazanmak için 1 yıl besliyorum.”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.